"söz verin" - Translation from Turkish to Arabic

    • عداني
        
    • عديني
        
    • عدوني
        
    • عدني
        
    • أوعدني
        
    • عدنى
        
    • تعديني
        
    • أتعدون أنكم
        
    • أن تعدني
        
    • أوعدوني
        
    İkinizi de seviyorum ve bunu bir daha yapacağınıza bana söz verin. Open Subtitles أحبكما أنتما الاثنان عداني أنكما ستعيدان الكرّة
    Ama yine de kızlar Tanrı'ya olan inancınızı hiç yitirmeyeceğinize söz verin. Open Subtitles و لكن عداني بأنَّكما لن تتوقفا عن الإيمان بالرب
    Yıkılıp, örtünün altına girmeyeceğinize söz verin. Open Subtitles عديني أن لا تنهارين وتسحبين بعيداً تحت ملاءة
    Bunun birlikte oynadığımız son poker... olmayacağına söz verin bana. Open Subtitles عدوني ان هذه ليست اخر مرة سنلعب البوكر فيها سوية
    Bir daha tekrarlamayacağınıza dair söz verin bana! Open Subtitles عدني ألا تكررها. أعدك أنك ستستمتع بالعرض القادم.
    Annemi öldüren o iğrenç yaratığı bulup öldüreceğinize dair bana söz verin. Open Subtitles فقط أوعدني بأن تجد ذلك الوحش المخيف الذي قتل أمي. وتقوم بقتله.
    Ama yine de kızlar Tanrı'ya olan inancınızı hiç yitirmeyeceğinize söz verin. Open Subtitles و لكن عداني بأنَّكما لن تتوقفا عن الإيمان بالرب
    Bir zamanlar kız kardeştiniz. Birbirinizi bırakmayacağınıza söz verin. Open Subtitles كنتما أختَين فيما مضى عداني فقط أنْ تبقيا يداً واحدة
    Birbirinizi hep koruyacağınıza bana söz verin. Open Subtitles عداني إنّكما ستفعلا هذا دوماً.
    Bakın, kızmayacağınıza söz verin, zaten önemli bir şey değil. Open Subtitles هناك أمر يجب أن تعلميه وهو تافه بالحقيقة لكن عديني ألا تغضبي
    - Önemli değil, söz verin eğer kendinizi kötü hissederseniz, bir doktora görüneceksiniz. Open Subtitles لا عليك، اسمعِ عديني فحسب ألم تشعري أنك على ما يرام فوراً أنّك ستذهبِ لزيارة الطبيب
    Size anlatacağım ama lütfen söz verin, o gelene kadar hiçbir şey yapmayacaksınız. Open Subtitles سوف أخبرك، ولكن رجاءً عديني أن لا تفعلي شيئاً قبل وصوله.
    Bitirene kadar çıldırmayacağınıza ve bunun ne kadar harika olduğunu söylemeyeceğinize söz verin, tamam mı? Open Subtitles عدوني أنكم لن تفزعوا أو تقولوا كم هذا عظيم حتي أنتهي, حسنا ً ؟
    Bana söz verin, eğer savunma teknolojileri üretemeyi başarırsanız, bu bahsettiğiniz kalkanlar gibi, bunları hükümetimle paylaşacaksınız. Open Subtitles عدوني, إذا كنتم قادرين على تطوير تكنلوجيا دفاعية مثل الدروع التي تحدثتم عنها أنكم ستشاركونها مع حكومتي
    söz verin bir daha hiçbir şeyin bizi ayırmasına izin vermek yok. Open Subtitles عدوني انه لن يحصل اي شيء مره اخرى يكسر علاقتنا
    Tek parça olarak geri getireceğinize söz verin, yeter. Open Subtitles عدني فقط أن تعيدوها سليمة سنفعل ما بوسعنا
    O zaman bana geri gelip evi gün batımında göreceğinize söz verin. Open Subtitles اذا عدني أنك ستعود لرؤية المنزل عند غروب الشمس
    Uslu duracağınıza ve ne dersem yapacağınıza söz verin. Open Subtitles عدني بأن تكون مطيع وتقوم بكل ما أقوله لك
    New York'a geldiğinizde bizi arayacağınıza söz verin. Open Subtitles ـ أوعدني أن تتصلا بي بمجرد أن تعودا إلي نيويورك؟
    Bu gece yarısı. Yalnız geleceğinize söz verin! Open Subtitles لكن يجب ان تأتى وحدك عدنى انك ستأتى وحدك
    Bu kanın laboratuvar analizlerini kendiniz yapacağınıza söz verin. Open Subtitles يجب أن تعديني أنك ستقومين بفحص هذه العينة بنفسك
    Yorulmam. Peki, ben Helen Robinson'la konuşurken arabada kalmaya söz verin. Open Subtitles حسناً , أتعدون أنكم ستبقون فى السيارة بينما أتحدث مع "هيلين روبينسون" ؟
    Kızımın güvende olacağına söz verin yeter. Open Subtitles عليك فقط أن تعدني أن إبنتي ستكون بأمان، اتفقنا؟
    Lee'ye tırnaklarımdan bahsetmeyeceğinize dair söz verin. Open Subtitles أوعدوني أنكم لن تقولوا اي شيء لليي حول اظافري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more