| Sana dokunmayacağım. söz veririm, dokunmayacağım. Sadece şu kahrolası yerden çık, lütfen. | Open Subtitles | أعدك بأنني لن أمسك فقط أخرجي من تلك الزاوية الملعونة، رجاء |
| Sana, söylediğin her şeyin aramızda kalacağına dair söz veririm. | Open Subtitles | أعدك بهذا كل ما تقولينه سيبقى سرًا بيننا |
| Hala gelenler var. Yarın 24 uçak yollamaya nasıl söz veririm? | Open Subtitles | سيدي ، لا زالت تأت ، كيف يمكنني أعدك بـ 24 طائرة غدا؟ |
| Bu ülkeyi satanları açıklayıp kamuoyuna açıklayacağıma ve söz veriyorum, ve buna devam edeceğime söz veririm. | Open Subtitles | أعدكم أن أفضح وأستمر في فضح الناس الذين باعوا هذا البلد |
| Silahları bırakırsanız buradan güvenli şekilde çıkacağınıza söz veririm. | Open Subtitles | ضع هذه المسدسات أرضاً وأعدك بتأمين خروجكم من هنا |
| Saçımı kestirmeden önce sana danışacağıma ve asla bıyık bırakmayacağıma söz veririm. | Open Subtitles | أعدكِ أنّي سأستشيركِ دائماً قبل إختيار قصّة شعري. ولن أنمّي شاربي قطّ. |
| Canını sıkacak birşeyler söylemiş olabilirim... ama eğer arabadan çıkarsan... mesele her ne ise... çözmeye çalışacağıma söz veririm. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك منزعجة من أمر ما، ولكن إن خرجت من هذه السيارة، أعدك أن أفعل أياً ما يلزم لتصحيح الأمور. |
| O genç adamı tanımadığını kimseye söylemeyeceğime söz veririm. | Open Subtitles | أعدك أنني لن أخبر أي شخص أنك تعرفين ذلك الشاب |
| Anca, cehennemde soğuk bir gün olursa buna söz veririm. | Open Subtitles | سيكون هناك يوم بارد في الجحيم قبل أن أعدك بأي شئ |
| Onu öbür tarafa geçirip, hayatımızdan çıkaracağım. söz veririm. | Open Subtitles | سأجعله يعبر إلى عالم الأموات و بعيداً عن حياتنا، أعدك بهذا |
| - Olamazsın. Olamazsın. Ama sana bir daha asla ihanet etmeyeceğime söz veririm. | Open Subtitles | لا تستطيع, لكني أعدك بأنني لن أخونك مرة اخرى |
| söz veririm, ondan haber alır almaz sizi hemen bilgilendiririm. | Open Subtitles | , أعدك , أننا بمجرد ان نعرف شيئاً سنعلمك |
| Yirmi dakika içinde, paranız elinize geçecek... söz veririm. | Open Subtitles | خلال 20 دقيقة , ستحصل على أموالك أعدك بذلك |
| Yirmi dakika içinde, paranız elinize geçecek... söz veririm. | Open Subtitles | خلال 20 دقيقة , ستحصل على أموالك أعدك بذلك |
| Gerçekten, yani kimi okumam gerektiğini söylersen, okuyacağıma söz veririm. | Open Subtitles | بجدية, كما تعلمين اذا اخبرتيني من علي ان اقرأ له أعدك أنني سأقرأه |
| Vampir başının çaresine bakabilir. Sana söz veririm. | Open Subtitles | مصاص الدماء يستطيع الأهتمام بنفسه أعدك بذلك |
| Sana söz veririm, Evan'ın hayatı boşa değildi. | Open Subtitles | أعدكم لن تذهب حياة إيفان هدراً |
| söz veririm, role uygun olmasan bile bundan sonra seni sunacağım. | Open Subtitles | وأعدك في المرة القادمة سوف أقدمك, سواء إعتقدت أنك محق أو لا. |
| Bir şey olursa söz veririm, yardımını isteyeceğim. Hayır, ölmeyeceksin. | Open Subtitles | سأستدعيكِ , أذا حدث أي شئ أعدكِ بأني سأستدعيكِ |
| Ve bunun küçük düşürücü bir durum olduğunu biliyorum ama eğer benimle kalıp evliliğe devam etmek istersen sana söz veririm ki seni bir daha küçük düşürmem. | Open Subtitles | وأعلم أنه أمر مخزٍ ولكن إذا رغبتَ بالبقاء معي وخوض هذا سويّة فإني أعدكَ بأنني لن أخزيكَ مجددًا |
| Nazik olacağıma söz veririm. | Open Subtitles | أَعِدُ بأَنْ أَكُونَ لطيفة. |
| "Duvağın arkasındaki bu yüzün sana geleceğini söz veririm." | Open Subtitles | "تأكّد بأنّك جئت بوجهك مخفي وراء sehra العريس " |
| Amerika Birleşik Devletleri bayrağına ve onun simgelediği, Tanrı'nın yönetimindeki bölünemez, özgürlük ve adalete olan bağlılığıma söz veririm. | Open Subtitles | أتعهّد بالولاء، لراية الولايات المتحدة الامريكية وللجمهورية التي اقف لاجلها أمة تأتِى بعد الربّ |
| İdamı sırasında gayet sağlıklı olacağına söz veririm. | Open Subtitles | لك كلمتي أنه سيكون بكامل صحته لأجل إعدامه |
| söz veririm. | Open Subtitles | انا اوعدك. |