Sözleşmede açık bulmuş ve reklamıyla bir kez daha dalga geçersen o açığı tereddütsüz kullanacakmış. | Open Subtitles | إنه يقول أن لديه ثغرة فى العقد ، و إذا قمت بالمزح فى إعلان له مرة أخرى فإنه سوف يتدخل مباشرة |
Ama Sözleşmede taraflardan birincisi, yani Danny ile taraflardan ikincisi, yani benim hiçbir şekilde üçüncü şahıslarla yani seninle ilişkiye girmememiz şartı var. | Open Subtitles | لكن العقد يذكر طرف الجزء الأول ، دانى وطرف الجزء الثانى ، أنا سنبلغ أنفسنا بأى شكل |
İkimizin adı da o Sözleşmede yer almadıkça seni kolay kolay bırakmam. | Open Subtitles | أنا لا يجب أن أتركك تبعد عن ناظري حتى يوضع إسمينا على هذا العقد |
Sözleşmede, başrol arkadaşını seçebilir demiyor mu? | Open Subtitles | أليس ذلك العقد يقول أننى يمكن أن اختار الممثلين المساعدين؟ نعم. |
Bir düğüne gitmek için 300 dolarlık takım aldım diye Sözleşmede 1 milyon dolar primden oldum. | Open Subtitles | لقد فقدت عقدا بمليون دولار إضافي.. لأني أخذت بذلة ب 300 دولار بالدين لأذهب إلى زفاف شخص لا أعرفه |
Sözleşmede isminin yazdığı kısmı imzaladığında evimin sahibi olacaksın. | Open Subtitles | ـ عندما توقع إسمكِ على الخط المنقط في أسفل العقد ـ سوف تمتلكين المنزل مباشرةً |
Sözleşmede bir sürü belirsiz alan var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأمور الغير واضحة في العقد |
Bu Sözleşmede, sadece gururunu okşayacak kadar al. | Open Subtitles | في هذا العقد سأعطيك بما فيه الكفاية لتحفظ على كرامتك |
Sözleşmede daha düşük teklif veriyor, ...böylece ucuz ve adi malzeme kullanıyor, ...binanın inşası için de deneyimsiz işçileri çalıştırıyor. | Open Subtitles | أجل، إنّه يناقض العقد بسعر أقل، ويستخدم مواداً رخيصة، وأيد عاملة غير ماهرة لتشييد المبنى |
Sözleşmede ki bir madde bana imzadan caymam için otuz gün süre veriyor ve bu maddeyi değerlendirmek istiyorum. | Open Subtitles | هناك خيار في العقد يسمح لي للتراجع خلال 30 يوما من التوقيع لذا أريد استخدام هذا الخيار |
Sözleşmede yanlış belirtilen %33 orana değil. | Open Subtitles | لا 33٪، كما عن طريق الخطأ الدول في العقد. |
İmzaladığımız Sözleşmede böyle bir madde yoktu. O nedenle mümkün. | Open Subtitles | العقد الذي قمنا بتوقيعه لم يتضمّن ذلك البند .. |
Müvekkilimle yaptıkları 5 milyon dolarlık onaylı Sözleşmede hile yaptılar, ...ve onaylı sözleşmenin tahkimi iki saat içinde yapılacak, ...ama ben zamanında dışarı çıkamayacağım. | Open Subtitles | لقد نقضوا عقد لترويج سلعة يبلغ قدره 5 ملايين مع موكلتي وجلسة تحكيم النزاع على العقد سوف تُعقد بعد ساعتين |
Sözleşmede de açıkça belirtmiştim çocuğunuzla bir kez vedalaşacaksınız ve henüz ayrılalı 23 saniye oldu. | Open Subtitles | العقد الرسمي مع الآباء ذكر بوضوح ما أن تودعي طفلك يبقى أمامك 32 ثانية لمغادرة المكان فهمت. |
Ben adil biriyim ama bizzat kendinizin imzaladığı Sözleşmede ayrıntılı olarak belirtildiği üzere yasaya bağlıyım. | Open Subtitles | أنا رجل عادل ، ولكني ملزم بالقانون الموضَّح في العقد الموقَّع من قبلكِ |
Sözleşmede gördüğünüz üzere, Rowby bize başka bir albüm daha borçlu. | Open Subtitles | كما يمكنك رؤيه ذلك من خلال العقد روبي مدين لنا بألبوم أخر |
Bu yüzden Sözleşmede icadımıza olan katkılarının benim katkılarım kadar değerli olduğunu belirttim. | Open Subtitles | لهذا نصصتُ في العقد أن إسهاماتك في الإختراع ثمينه بقدر إسهاماتي |
Sözleşmede herkesin imzaladığı çok sağlam bir feragatname var. | Open Subtitles | لدينا إفراج محكم عن المسؤولية على العقد الذي وقعه الجميع |
fikir çizimlerine saygı ile, Sözleşmede ''karikatür'' kelimesi hiç bir yerde bahsedilmedi. | TED | مع الاحترام لفكرة الرسم، لم يذكر في العقد كلمة "كرتون" |
Sözleşmede babanın adı geçen her sayfa yırtılıp atılmıştı! | Open Subtitles | ..كل صفحة تشير للحقيقة .."ولهوية والدك في العقد يا "سام |
Bir düğüne gitmek için 300 dolarlık takım aldım diye Sözleşmede 1 milyon dolar primden oldum. | Open Subtitles | لقد فقدت عقدا بمليون دولار إضافي.. لأني أخذت بذلة ب 300 دولار بالدين لأذهب إلى زفاف شخص لا أعرفه |