| Bu işi bir şartla yaparım, o da Sürücüyü kendim seçersem. | Open Subtitles | الشرط الوحيد الذي سيجعلني اقوم بالعملية هو ان اختار السائق بنفسي |
| Lastiğe ateş ederken harcadığım tüm o zaman esnasında onun yerine Sürücüyü vurmanın çok daha kolay olacağını düşünüp durdum. | Open Subtitles | طول الوقت الذي كنت اطلق فيه النار على الاطار بقيت افكر في انه من الاسهل بدلا من ذلك ان اطلق النار على السائق |
| - Sürücüyü bul! - Yer pozisyonu. | Open Subtitles | ـ السائق ، اعثروا على السائق ـ ابقوا جميعا فى اماكنكم |
| Syd, Sürücüyü bulmak için iki dakikan var. | Open Subtitles | سد، أنت عندك دقيقتان لإيجاد القرص الصلب الصحيح. |
| Hemen altımızda ilerliyorlar. Sürücüyü ayakkabımla vurmaya çalışacağım. | Open Subtitles | يمكنني رؤيتهم تحتي سأحاول ضرب السائق بحذائي |
| - Sürücüyü çok rahat gördüm. - Onun işini böldüğünü söyledin. | Open Subtitles | ـ لقد رأيت السائق جيدا ـ لقد قلت أنك واجهته |
| Yani Sürücüyü görmedin, ve arabanın markasını da alamadın mı? | Open Subtitles | اذا انت لم ترَ السائق ولم تعرف نوع السيارة؟ |
| Kamyonetten atlamışlar ve bazıları Sürücüyü ele geçirmişler. | Open Subtitles | يقفزوا من تلك القاطرة ويقبض أحدهم على السائق |
| Çünkü Randy Sürücüyü tanıyabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | لأن راندي يقول بأنه قادر على معرفة السائق |
| Cama bir kutu boya atarsanız, Sürücüyü kör edersiniz. | Open Subtitles | علبة طلاء على الزجاج الأمامي قد تعمي السائق |
| O şey her neyse, Sürücüyü ve makinisti öldürdü. | Open Subtitles | ذلك الشيء، مهما كان قد قتل السائق و الميكانيكي |
| Durun biraz; Sürücüyü ön camdan kendiniz mi ayırdınız? | Open Subtitles | أنتم أخرجتم السائق من زجاج السيّارة بأنفسكم؟ |
| İki adam kar maskeleri ve tüfeklerle dışarı çıkmışlar, Sürücüyü ve korumayı vurmuşlar ve böylece 900 bin doları götürmüşler. | Open Subtitles | رجلان خرجا، يرتديان أقنعة وكلاهما مسلح ببندقية أطلقا على السائق وأطلقا على الحارس وهربا بتسعمائة ألف دولار |
| Sürücüyü araçtan çıkardılar ama acil yardım ekipleri kurtulabileceğini düşünmüyor. | Open Subtitles | للتوّ اخرجوا السائق لكن المسعفين لا يعتقدون بأنّه سينجو |
| Adamlarım orada Sürücüyü devre dışı bırakacaktı. | Open Subtitles | مُهاجمينا كانوا سيتخلصون من السائق هناك. |
| Sürücüyü net gören birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يجب أن نجد شخصاً ألقى نظرة جيّدة على السائق. |
| Niye sabit Sürücüyü onu öldürdükten sonra silmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تقم بمسح القرص الصلب بعد أن قتلته؟ |
| İçerde derinlerde birisi var. Bu Sürücüyü 2 gün önce silmiştim. | Open Subtitles | هناك شي عميق في الداخل لقد اصلحت هذا القرص قبل يومين! |
| Şimdi, bana şu Sürücüyü getir, biz de James'in nereye gittiğini bulalım. | Open Subtitles | الان , اعطني قرص المعلومات ويمكننا معرفه الى اين جيمس متجه |
| Vakit doldu. Sürücüyü nerede açacağını ister bana söylersin ister ona. | Open Subtitles | لقد انتهى مهلتك، بإمكانك إخباري بموقع فك شفرة السوّاقة |
| Hiper Sürücüyü devreye sokmak bir kaç dakika alacak. | Open Subtitles | سنحتاج لبعض الوقت لإعادة تشغيل المحرّك الفائق |
| Bayan Clinton, burada, Sürücüyü arama konusunda biraz fazla hevesli sanki. | Open Subtitles | السيدة كلينتون، هنا، كان يزيد قليلا متحمس في بحثها عن محرك الأقراص. |
| Tamam evlat, dene ve Sürücüyü indir. | Open Subtitles | الموافقة، إبن، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُحاولَ ويُفرغُ السائقَ. |
| Honda'yı ya da Sürücüyü gören yok. | Open Subtitles | لم يرى أي أحد سيارة الهوندا، أو من كان يقودها. |
| Sürücüyü sağlama al, onunla konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | تَتمسّكُ بذلك السائقِ. |
| İz Sürücüyü gözünün önüne getir. Onu iradenle devre dışı bırak. | Open Subtitles | ...تخيلي المتعقب , ووقفه بافكارك |