Yolcu yarı yolda, ileriye doğru sürükleniyor. | Open Subtitles | الراكب في نصف طريقه للأسفل و ينجرف للأمام تحرك للأمام |
Jason gerçeklik içinde ve dışında sürükleniyor, | Open Subtitles | جايسون ينجرف داخل و خارج الواقع |
Kalbim başka bir yere doğru sürükleniyor. | Open Subtitles | إن قلبي ينجرف بعيداً عنك |
Akıntılarda sürükleniyor, nehir yataklarına yerleşiyorlar, ve timsahların vahşi kavgaları sonucu tepiliyorlar. | Open Subtitles | تنجرف عبر التيار متكومة على مصارف النهر. وعن طريق القتل الوحشي للتماسيح |
Buz dünyasının son kalıntıları rüzgâr ve akıntıyla birlikte sürükleniyor. | Open Subtitles | آخر بقايا جليد العالم تنجرف بصحبة أدراج الرياح وعوامل المد والجزر |
sürükleniyor. | Open Subtitles | كلا، يتم سحبه". |
sürükleniyor. | Open Subtitles | -إنه يسحب مع الطائرة. |
sürükleniyor! | Open Subtitles | إنه ينجرف مع المياه. |
Zihnim kar taneleri gibi sürükleniyor | Open Subtitles | وعقلي ينجرف كما الثلج |
Kıyı kayboldu, kayık sürükleniyor. | Open Subtitles | الشاطيء اختفى، القارب ينجرف. |
Ay sürükleniyor. | Open Subtitles | القمر ينجرف |
Bir mercan kurtçuğu açık denize doğru sürükleniyor küçük resif hayvanları içinde yüzüyor. | Open Subtitles | (تنجرف (يرقة المرجان ..في عرض البحر تطفو على زبد من صغار الحيوانات المرجانية |
Sürekli olarak da uzaya sürükleniyor. | Open Subtitles | تنجرف باستمرار بعيدًا نحو الفضاء |
Her geçen gün daha da uzaklara sürükleniyor. | Open Subtitles | إنها تنجرف أبعد مع كل يوم يمضي |
Adamın biri sürükleniyor. | Open Subtitles | الرجل يتم سحبه". |
Olamaz, adam sürükleniyor. | Open Subtitles | "كلا، يتم سحبه". |
- sürükleniyor. | Open Subtitles | -إنه يسحب مع الطائرة. |