"sürüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطيعي
        
    • قطيعى
        
    • لقطيعي
        
    • قطيع
        
    • نسخه
        
    Sürüm telef olurken, kanun kaçaklarının peşine düşemem. Open Subtitles لا يمكنني مطاردة الفارين من العدالة قطيعي يفنى
    Sürüm her şeyden önce gelir. Hiçbir şekilde kuşağımı zedeleyecek bir riske girmem, özellike de kana susamış bir parazit vampir olamaya hiç niyetim yok. Open Subtitles قطيعي أهم، ولن أساوم على انقطاع نسل أسرتي
    Sürüm Malcolm'u ararken siz de Montana'da bir hafta takılmaya ne dersiniz? Open Subtitles بينما قطيعي يبحث عن مالكوم هنا لماذا لاتقضي الاسبوع في مونتانا
    Yarın öğlen, Sürüm seni avlayacak. Open Subtitles غدا عند الظهر قطيعى سوف يطاردك
    O meclis çok fazla güçlü, hatta kendi Sürüm için bile. Open Subtitles انها قوية جدا، حتى لقطيعي
    Bütün ülke koyun Sürüm gibi. - Koyun. Open Subtitles إن هذا البلد بأكمله مثل قطيع للخراف أملكه
    Geleneksel Sürüm kontrol sistemlerinden ne kadar farklı olduğunu görebilmeniz için tüm o kutucuk ve okların anlamlarını tek tek bilmenize gerek yok. TED انت لست بحاجه لفهم الدوائر والمربعات والاسهم لترى انه شيء بالغ التعقيد في طريقه العمل بدلاً عن الطريقه المعتاده في نسخه نظام التحكم.
    Söylediğim gibi ben kimsem oyum. Ben bir sürü çocuğuyum. Artık benim Sürüm sensin. Open Subtitles كما قلت لك، ماهيتي راسخة، أنا رجل يلازم قطيعه، وأنت قطيعي الآن.
    Sürüm, Dogu Meclisi'nin bölgesindeki açiklari arastirdi, hiç bulamadi. Open Subtitles قطيعي فحص المجمع الشرقي بحثاً عن نقاط الضعف ولم يجد شيء
    Sürüm, Doğu Meclisi'nin bölgesindeki açıkları araştırdı, hiç bulamadı. Open Subtitles قطيعي فحص المجمع الشرقي بحثاً عن نقاط الضعف ولم يجد شيء
    Ama artık benim Sürüm değiller. Open Subtitles على الرغم من هذا لم يعودوا قطيعي بعد الآن
    Ayrıca artık Sürüm yok. Open Subtitles إلى جانب، أن هذا لم يعد قطيعي.
    Sürüm, Malcolm'u bulacak ve yaptıkları için onu öldürecek. Open Subtitles قطيعي سوف يجد مالكوم ويقتله بسبب مافعل
    Sürüm olmasaydı şu anda hayatta olmazdım. Open Subtitles ما كنت سأظل حياً الآن لولا وجود قطيعي
    Onlar benim Sürüm, çocuk. Open Subtitles حسـناً، إنهـُم قطيعي يا فتى
    Tamam ama benim Sürüm çok kalabalık. Open Subtitles حسناً، ولكن قطيعي كبير جدّاً.
    Şimdi de Sürüm açlıktan ölüyor. Open Subtitles الآن قطيعى جائع
    Sürüm, benim için her şey demek. Open Subtitles قطيعى يعني كل شيء بالنسبة لي
    O meclis çok fazla güçlü, hatta kendi Sürüm için bile. Open Subtitles انها قوية جدا، حتى لقطيعي
    Bir sığır ve at Sürüm var ve en güzel kuzular, domuzlar ve tavuklar. Open Subtitles لدي قطيع من الماشية الجيدة وعددمن الخيول... و أجود أنواع الخراف و ... الخنازير و الدجاج في الوطن
    Mustang'lerden oluşan bir Sürüm olsaydı, düzülen ben olmuştum. Open Subtitles لو كان هناك قطيع من الموستانج هنا , لتحطمت .
    Böyle geçen 15 yılın ardından Linux ve topluluğun işleyişine dair "Galiba nasıl bir Sürüm kontrol sistemine ihtiyacımız olduğunu anlamaya başladım." TED بعد ذلك، ١٥ سنه من ملاحظه لينكس اكتشف طريقه مجتمع لينكس في العمل، قال " اعتقد اني اعرف كيف اكتب نسخه نظام تحكم لعامه الناس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more