"sürüngen" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزواحف
        
    • الزاحف
        
    • زواحف
        
    • زاحف
        
    • المحارب
        
    • سحلية
        
    • السحلية
        
    • المرعب
        
    • الثعبان
        
    • للزواحف
        
    • زاحفة
        
    • زحف
        
    • بالزواحف
        
    • الزاحفة
        
    • السحالي
        
    İki hayvan, iki sembolleşmiş sürüngen, Hindistan'daki ilk günlerimde beni büyüledi. TED اثنين من الحيوانات، واثنين من الزواحف المبدعة أثرا فيَّ منذ زمن
    Şu sürüngen çocuğu da çağırıyorum harika yılanları ve timasahları var. Open Subtitles أجل، سيأتي رجل الزواحف و معه تلك السحالي و الأفاعي الرائعه
    Vücudunu sarmalayan bu sürüngen onu göz açıp kapayana kadar öldürebilir. Open Subtitles ذلك الزاحف القاتل الذي يطوّق جسمها يمكن أن يقتلها بطرفة عين.
    Botanik kitabım diyor ki mavi zakkum sürüngenler için zehirlidir, ve ejderhalar da sürüngen. Open Subtitles كتابى عن النبات يقول أن الدفلى الأزرق سام للزواحف والتنانين زواحف
    Mulder, kurbanın gözünde sürüngen zehri vardı. Open Subtitles مولدر، الضحيّة كان عندها سمّ زاحف في عيونه.
    sürüngen derisi ve memeli saçı, bilinen hiçbir hayvanda birlikte bulunmuyor. Open Subtitles إن قشور الزواحف و شعر الثدييات لا يتواجدان بأي حيوان معروف
    -- ve bir memeliye ait değil, bir sürüngen gibi, diyelim -- -- Bir timsah, diyelim; elimizde bir timsah var. TED و لنقل أنه من غير الثديات مثل الزواحف مثلاً لنقل تمساح, لدينا تمساح
    Bu küçük yaratık, günlerini diğer sürüngen sürüleri ile birlikte Late Triyas bataklıklarında yüzerek geçiriyor. TED هذا الكائن يقضي حياته يخوض في مستنقعات العصر الترياسي المتأخر مع جمعٍ من الزواحف الأخرى.
    - Ben sürüngen bilimiyle uğraşırım. - Ben bira işi yaptığını sanıyordum. Open Subtitles اننى عالم فى الزواحف ظننت أنك تعمل فى صنع البيرة
    Bu bir sürüngen, ancak dinozorlardan çok daha öncesinden beri yaşamakta. Open Subtitles هو أيضا من الزواحف لكنه استطاع البقاء منذ وقت طويل قبل الديناصورات
    sürüngen derisi. Open Subtitles الزواحف الجلد. إليوت ستانتون لدينا المشتبه به الرئيسي،
    Bunun sebebi, adaletsizliğin beynimizin tehlikeler ve sağ kalmayla ilgilenen ilkel ve sürüngen kısmını tetikler ve adaletsizlik bir tehdidi tetiklediğinde düşünebildiğimiz tek şey odur. TED وهذا لأن الإجحاف يثير الجزء الفطري الزاحف من أدمعتنا، الجزء الذي يتعامل مع التهديدات والبقاء، وعندما يثيرُ الإجحاف التهديد، هذا كل ما نستطيع التفكير بشأنه.
    Kafanızdaki sürüngen hareketliliği ile ilgili bir sorun olabilir mi? Open Subtitles ألا يرجع هذا لنشاط ذلك الشئ الزاحف الموجود فى رأسك ؟
    Buz Savaşçısı olarak bilinen Marslı bir sürüngen. Open Subtitles إنه أحد زواحف المريخ المعروفة باسم محاربو الجليد
    Kuzey amerikalı sürüngen kongre metro salonda aşağı olduğunu. Open Subtitles اتفاقية زواحف أمريكا الشمالية ستعقد فى قاعة مترو ستكون هناك حفله كبيره اليوم
    Bunu benim söylemem tuhaf kaçacak belki ama bilimsel kanıtlarla yapılabilecek tek akıl yürütme her şeyin bir sürüngen saldırısı olduğu yönünde. Open Subtitles أعرف هذا قد أكون صعب للإعتقاد مجيئ منّي لكن بعض النوع هجوم زاحف
    sürüngen 1 , nişancının yerini bulun ve yok edin. Open Subtitles المحارب 1، حدد بالضبط موقع القناص
    Bilimsel adı, Yunancada esnek veya eğilen demek olan campro ile sürüngen demek olan saurus kelimelerinin birleşimidir. Open Subtitles اسمها العلمي هو مركب من اليونانية الانعطاف، مما يعني مرونة أو ينقص وسايروس ، وهي تعني سحلية
    Daha fazlası için tek yol beyinde daha aşağıya gitmek, kızgınlığın ve duygunun ve sürüngen beyninizin, daha aşağısına gitmek. TED الطريق الوحيد للحصول على المزيد هو أن تتعمق داخل الدماغ، تتعمق لتحصل على الغضب والعاطفة، تتعمق لتصل لعقل السحلية.
    Aniden sürüngen ve yanındaki adam, çek-tahsil veznesinden fırladılar. Open Subtitles فجأة رأيت المرعب وشخصا آخر يهربون من محل صرافة
    Seni gudubet ötesi sürüngen, seni cehennemin kapısına bırakmalıyım. Open Subtitles أيتها الثعبان الكريه سألقي بك لأبواب الجحيم
    Yüzüklerin Efendisi filmindeki kaleye saldıran sürüngen tiplere benziyorsun. Open Subtitles التي خرجت من الأرض زاحفة لمهاجمة القلعة
    Kardeşin senden yararlanarak sürüngen gibi İmparatorluk Sarayına girmiş. Open Subtitles وكيف زحف أخيك وتسلق إلى البلاط الإمبراطوري من خلال البقعة الرطبة على سريرك
    sürüngen zehri. Open Subtitles السمّ. أنتجت بالزواحف. هاوعد تعرف ذلك؟
    Merhameti biz yaparız onu, basit sürüngen beynimizde fazlaca büyümüş parçalarımızda imal ederiz. Open Subtitles نحن من نصنع الرحمة نصنعها في الأجزاء التي استفحلت في أمخاخنا الزاحفة البدائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more