"süre boyunca" - Translation from Turkish to Arabic

    • طوال الوقت
        
    • خلال فترة
        
    • طوال فترة
        
    • خلال الوقت
        
    • لفترة
        
    • طوال وقت
        
    • طول الوقت
        
    • كلّ الوقت
        
    • وطوال الوقت
        
    • منغمس فيها
        
    • فخذيه لمدة
        
    • لمدة تترواح
        
    • لأطول فترة
        
    • أثناء إقامتك
        
    • من الزمن
        
    Bütün bu süre boyunca gözlerinin kapalı olduğundan tam emin değilim. Open Subtitles لا أعرف أن كنت أصدق أنه كان معصوب العينين طوال الوقت.
    Ve bu süre boyunca tereddütlü kalan katılımcılar oldu. TED وظّل عدد من المشاركين غير متأكدين طوال الوقت.
    Ama antrenman yapma şartı, bir süre boyunca aynı elemanlara sahip olmaktır. TED ولكن لا يمكن أن تتمرن إلا إن كان لديك نفس أعضاء الفريق طوال الوقت.
    2015 ile 2016 yılları arasındaki 20 aylık süre boyunca 2000 başyazı ve basılmamış ölüm ilanları. TED 2,000 نعي افتتاحي وغير مدفوع خلال فترة تزيد عن عشرين شهرًا بين عامي 2015 و 2016.
    Gittiğin süre boyunca ne hissettiğimi bir anda anladım. Open Subtitles أدركت فجأة بما كنت اشعر به طوال فترة غيابك
    Denizde olduğum tüm süre boyunca genellikle hiç kimseyi görmüyorum. TED لا أرى أى شخص طوال الوقت و ذلك لأننى فى البحر , عموماً
    Orada çalıştığım süre boyunca hiçbir şey satmadım. Open Subtitles لم أبتاع أي شئ طوال الوقت الذي قضيته هناك
    Orada çalıştığım süre boyunca hiçbir şey satmadım. Open Subtitles لم أبتاع أي شئ طوال الوقت الذي قضيته هناك
    Babacığı gittiği süre boyunca çok iyiydi. Open Subtitles لقد كان فتي جيد طوال الوقت منذ أن ذهب والده
    Beraber olduğumuz süre boyunca bana bayat fare kanı gibi davrandın. Open Subtitles طوال الوقت كنا شيء، كنت تعاملنى مثل دم الفأر المسن
    İnan bana, seks yaptığımız süre boyunca Turk'u düşündüm. Open Subtitles طوال الوقت الذي كنا نمارس الجنس فيه كنت افكر بتورك.
    Ve ben bütün bu süre boyunca burada durup sorumlu olmaya ve hoş görünmeye ve bu gerçekte olmayan başarıyı hala devam ediyormuş gibi göstermeye çalıştım. Open Subtitles و كنت هنا طوال الوقت أحاول أن أكون مسئولاً و ساحراً و أحيي هذا النجاح الذي ليس له وجود
    Dışarıda onunla oturup içtiğim ve takıldığım süre boyunca aklımda hep sen vardın. Open Subtitles طوال الوقت وأنا أتسكّع معها، كنت أفكّر بك
    Bize süre boyunca önünde vardı ve biz onu görmedim. Open Subtitles إنها كانت هناك تحاول عمل جبهة ضدنا طوال الوقت ونحن لم نرى ذالك
    New York'ta kaldığım süre boyunca birkaç savaş geçirdik. TED مرت علينا حروب عديدة خلال فترة عملي في نيويورك.
    Bu çok uzun bir süre boyunca alacağın son tavsiye olacak. Open Subtitles ستكون هذه آخر نصيحة تتلقاها خلال فترة طويلة من الزمن
    Siteye üye olduğu süre boyunca tek bir göz kırpmaya cevap vermeyen Cheryl. Open Subtitles شيريل التي لم ترد على غمزة واحدة طوال فترة تواجدها
    Bütün bu süre boyunca bütün ilgisini bana yöneltiyor ve beni iltifatlara boğuyor. Open Subtitles خلال الوقت أسترعي إنتباهه الغير . مقسّم وهو يغدقُني بالتملّق
    Uzunca bir süre boyunca sorgulandık ama nihayetinde güvenlik bizi serbest bıraktı. Open Subtitles سؤلنا لفترة طويلة جدا، ولكن، اه، في نهاية المطاف الأمن تركونا لنذهب.
    Hatırladığım kadarıyla orada olduğum süre boyunca o da oradaydı. Open Subtitles لو يمكنني أن اتذكر، لقد كانت هناك طوال وقت جلوسنا.
    Bütün o süre boyunca Muffy'nin arabann dsnda agladgn duydum. Open Subtitles كنت اسمع مافي يبكي خارج السيارة طول الوقت.
    Programı geliştirmek için harcadığın süre boyunca aklından bir kızı bir şeyler içmeye davet etsem diye içinden hiç geçirmedin mi? Open Subtitles هل طرأ ببالكَ أنّ تدعو فتاه على شراباً، طوال كلّ الوقت الذي أمضيته بتطوير البرنامج؟
    Bahçede haftalarca çalıştık ve çalıştığımız süre boyunca sohbet ettik. Open Subtitles لقد عملنا على الفناء لأسابيع. وطوال الوقت الذي عملنا فيه، لقد تحدثنا.
    O süre boyunca burada kalacaksin. Open Subtitles وأنت منغمس فيها .حتى نهاية الأمر
    Ölmeden önce 48 ila 72 saatlik bir süre boyunca su içinde kalmış. Open Subtitles على فخذيه لمدة تترواح بين 48 إلى 72 ساعة قبل الوفاة
    İşleri mümkün olan en uzun süre boyunca mümkün olduğunca normal tutmamızı istiyor. Open Subtitles يريدنا ان نبقي الامور طبيعية قدر الامكان لأطول فترة ممكنة
    Ben Vanessa, kalacağınız süre boyunca bütün ihtiyaçlarınızı karşılamak için buradayım. Open Subtitles أنا فانيسا، هنا لاستيعاب حاجة كل الخاص بك أثناء إقامتك معنا.
    Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi. TED يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more