"sıcak hava" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهواء الساخن
        
    • هواء ساخن
        
    • الحرارة
        
    • الطقس الحار
        
    • موجة الحر
        
    • موجة حرارية
        
    • الهواء الدافئ
        
    Hiç fark etmez, birkaç sıcak hava balonunun yeni ortaya çıkması dışında, insanlar uçamıyordu ki. TED الأمر سيان، لأنه وبخلاف اختراع بالونات الهواء الساخن الحديث وقتها، لم يكن بإمكان الإنسان الطيران.
    sıcak hava yükselir ve soğuk hava alçalır. Open Subtitles الهواء الساخن ترتفع درجة حرارته والهواء البارد تنخفض درجة حرارته
    Anlamıyorsun. Bunun içi gaz doluydu. sıcak hava değil, gaz. Open Subtitles أنت لا تفهم،هذا الشئ كان ملئ بالغاز ليس الهواء الساخن بل الغاز
    Bana göre, soğuk bir sonbahar sabahında en iyi arkadaşınız Steve'le gökyüzüne uçarken, sıcak hava balonundan gelen yanmış propan gazı gibi kokar aşk. Open Subtitles بالنسبة لي، رائحته مثل البروبان المحترق من بالونة هواء ساخن تكون عائمة في السماء
    sıcak hava olmazsa işi biter. Open Subtitles حسنا , اذن اعصار يحتاج هواء ساخن ليبقى اليس كذلك ؟
    Ağaçlar olmadan sağlanamayan gölgeyle, binalar, yazın ölümcül sıcak hava dalgaları boyunca, dokuz kat daha fazla güneş radyasyonu emdiler. TED بدون أشجار لتوفير الظل، تمتص المباني ما يصل إلى تسعة أضعاف الإشعاع الشمسي خلال موجات الحرارة الصيفية القاتلة.
    Kesinlikle, en iyi kızlar, sıcak hava, en güzel yemekler hepsi orada bulunabilir. Open Subtitles من الواضح, أفضل البنات , الطقس الحار , أفضل الطعمة لديهم جميعها هنا
    Ama biliyorsunuz, bu sıcak hava fırtınanın habercisi. Open Subtitles ولكن أنت تعلم ومع موجة الحر هذه قد تأتي عاصفة رعدية الليلة
    sıcak hava bunu karşılayabilir ama. Open Subtitles الهواء الساخن ينبغي به التعويض، أليس كذلك؟
    Veya elimde on demet gülle sıcak hava balonuyla iniş yaparım! Open Subtitles . او تطفوا أسفلها . في بالوني ذو الهواء الساخن . مع عشر طزينات من الورد
    10 demet gülle sıcak hava balonuna ne oldu? Open Subtitles وماذا عن بالون الهواء الساخن و العشر طزينات من الورد ؟
    Özellikle güneşin vurduğu pistten gelen sıcak hava akımından endişeli. Open Subtitles انه يشعر بالقلق بشكل خاص من المطبّ الهوائيّ الناتج عن الهواء الساخن يتصاعد من المدرج تحت وهج الشمس الحارة.
    "Termaller" güneşin alanı ısıtmasıyla birlikte yükselen sıcak hava kütlesinin ısı baloncukları yaymasıdır. Open Subtitles التيارات الحرارية تحدث عندما تكون الشمس حامية في كبد السماء وتنبعث فقاعات حرارية من الهواء الساخن الذي يرتفع
    sıcak hava yükselince soğuk hava aşağı çekilerek onun yerini alıyor. Open Subtitles ‫وكلما يرتفع الهواء الساخن ، ‫يأتي الهواء البارد ليحل محله.
    Belki biraz sıcak hava jeneratörün çalışmasını sağlar. Open Subtitles ربما بعض من هذا الهواء الساخن يمكنه تشغيل المولد
    sıcak hava balonu mu kullansaydık sence? Open Subtitles تفضل أن كنا منطاد الهواء الساخن ؟
    - Everest'e tırmanmış, sıcak hava balonu ile Avrupa'yı geçmiş, Iditarod yarışında köpek klızağı bile kullanmış. Open Subtitles -تسلق "إيفرست " طار في جميع أنحاء أوروبا بمنطاد هواء ساخن كان يقود سيارته حتى أصيب بالحادث
    Bir keresinde sıcak hava balonunda üçlü seks yaptım. Open Subtitles أقمت علاقة ثلاثيه في بالون هواء ساخن
    Ne diye sıcak hava balonuna biniyoruz? Open Subtitles لماذا نحن أخذنا منطاد هواء ساخن ؟
    Bu yağmur, 20 gün süren sıcak hava dalgasını bastıracak ve Bureau Havası dediğimiz yağmur sezonu başlayacak, Open Subtitles سيخفف المطر من درجة الحرارة وسيكون فاتحة موسم الأمطار
    sıcak hava sana da kötü şeyler yaptırıyor mu? Open Subtitles هل الطقس الحار يجعلك تسيئين السلوك؟
    Buna sıcak hava dalgasını ekleyin, kumsallar öğlene dek tıklım tıklım olur. Open Subtitles أضيفوا إلى هذا موجة الحر و أنّ الشواطئ ستملأ على آخرها بحلول الظهر
    Saat 11.18'de buz fırtınası tahmini yaptığında, bir sıcak hava dalgasındaydık. Open Subtitles عندما تنبئت بقدوم العاصفة الثلجية في الــ 11: 18، كنا في موجة حرارية
    Ama şimdiye kadar hiçbir sıcak hava üfleyicisinin üzerinde yatıp sıcak havanın kıyafetlerinin arasından sızmasına izin vermemişti. Open Subtitles ولكنه لم يقف ابداً مع المتفاخرين دع الهواء الدافئ يمر إلى داخل ثيابه الدافئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more