"sıcak yemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • طعام ساخن
        
    • وجبة ساخنة
        
    • الطعام الساخن
        
    • وجبات ساخنة
        
    • وجبةٌ ساخنة
        
    Saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok. Open Subtitles تستعد لهجوم كبير بدون راحة بدون نوم , بدون طعام ساخن
    150 km. yürü. Saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok. Open Subtitles تستعد لهجوم كبير بدون راحة بدون نوم , بدون طعام ساخن
    Dördüncü Cadde üzerinde bir yer var. sıcak yemek ve duşları var. O tarafa gidiyorum, istersen sana yerini göstereyim. Open Subtitles هناك مكان في شارع 14 ، لديهم طعام ساخن وحمام أنا راحل لو كنت تريدني أن أريك المكان
    Eğer kadın bir sıcak yemek ve çökmesine bir yere ihtiyacınız varsa... Open Subtitles .. إذا أردت فندقاً و وجبة ساخنة و مكان لتنامي فيه
    Biraz su, bir torba yem ve sıcak yemek alabilir miyim. Open Subtitles أيمكنني الحصول على بعض الماء , كيس علف و وجبة ساخنة للأكل
    sıcak yemek cazip geliyor. Ama silaha da hayır diyemeyeceğim. Open Subtitles الطعام الساخن مغر بحق، لكن لا يمكنني رفض سلاح
    Eh işte 3 öğün sıcak yemek, rahat bir yatak. Open Subtitles أجل ، أتعلم ثلاثة وجبات ساخنة ، و سرير مُريح.
    Gidip seni sıcak tutacak kıyafetler ve sıcak yemek bulalım. Open Subtitles لنعثر لك على بعض الملابس الدافئة و طعام ساخن
    Peki ya cebe koyulabilen sıcak yemek yapsak? Open Subtitles ماذا عن وضع طعام ساخن في الجيوب؟
    Geldiklerinde sıcak yemek onları bekliyor olacak. Open Subtitles سيرديون طعام ساخن عندما يعودون إلى هُنا
    sıcak yemek ve duş var. Open Subtitles طعام ساخن وإستحمام
    Bak, işte sıcak yemek ve yatak. Hadi gidelim. Open Subtitles طعام ساخن وفراش دافئ، هيا.
    sıcak yemek ve kuru yatak. Kalk hadi. Open Subtitles أنظر، طعام ساخن وسرير جاف.
    Veya sıcak yemek, temiz kıyafetler. Open Subtitles او طعام ساخن او ملابس
    Geliyor. sıcak yemek. Dikkat et. Open Subtitles قادمون , طعام ساخن
    Kocam eve geldiğinde masada onu bekleyen sıcak yemek olurdu. Open Subtitles .. عندما عاد زوجي للمنزل كانت هناك وجبة ساخنة بانتظاره على الطاولة
    Kocam eve geldiğinde masada onu bekleyen sıcak yemek olurdu. Open Subtitles .. عندما عاد زوجي للمنزل كانت هناك وجبة ساخنة بانتظاره على الطاولة
    Bir defalık sıcak yemek yeyip gece olmadan buradan gidelim derim. Open Subtitles أقول اننا سنطهي بأنفسنا وجبة ساخنة لأول مرة , وسنفعلها قبل فوات الأوان
    sıcak yemek olsunda ne zaman olursa olsun. Open Subtitles الطعام الساخن جيد في كل أيام الأسبوع.
    sıcak yemek servisi yapanı mı diyorsun? Open Subtitles أتعني التي تقدم الطعام الساخن ؟
    Öncelikle sıcak yemek yediğinden daha çok becerildi. Open Subtitles أولاً، لقد نكحها الرجال أكثر مما تناولت وجبات ساخنة
    Bütün gün kendimi paralıyorum, tek istediğim sıcak yemek. Open Subtitles أجهدُ نفسي بِالعملِ طِوالَ اليوم وكُل ما أطلبهُ هُو وجبةٌ ساخنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more