| sıkı çalışmak zorunda kalabilirsiniz ama böylece davadan kurtulacağız. | Open Subtitles | ربما عليكم العمل بجد ولكن هذا سيحرركم من الدعوى القضائية |
| Neden bu kadar sıkı çalışmak zorunda olduğumu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين جيداً لمَ علي العمل بجد. |
| Neden bu kadar sıkı çalışmak zorunda olduğumu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين جيداً لمَ علي العمل بجد. |
| sıkı çalışmak başka, bu takımı şampiyonaya sokmak... | Open Subtitles | العمل الجاد امر اخر ولكن ان يذهب الفريق للولاية؟ |
| sıkı çalışmak önemlidir ama çalışmaktan daha önemli birşey var: | Open Subtitles | ....... العمل الجاد مهم , هناك شيئا حيال ذلك حتى اكثر |
| sıkı çalışmak zorunluluk zaten, ama herkes şansın ne kadar önemli bir rol oynadığını kabul etmekten korkuyor. | Open Subtitles | العمل الشاق إجباري لكن أظن الناس تخشى رؤية أن جزء كبير من حياة الإنسان يعتمد على الحظ |
| Ama bir şampiyona, yıldıza, üstünlük sağlamak istiyorsan sıkı çalışmak ve azimden daha fazlası olması gerekir. | Open Subtitles | لكن لنصبح مرجع، نجم، بطل، نحتاج أكثر من العمل الشاق |
| Bu da sıkı çalışmak demektir. | Open Subtitles | هذا يعني العمل بجد |
| Christopher'ın gaz çıkarma işlemi planlarına ulaşmamda daha sıkı çalışmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | عليك العمل بجد أكثر لإحضار مخطط استخراج الغاز من (كريستوفر) |
| sıkı çalışmak oyun kazandırır. | Open Subtitles | العمل الشاق يحقق الفوز في لعبة كرة قدم |
| sıkı çalışmak gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنه رائحة العمل الشاق هذا هو رائحته |