"sıkıcıdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • ممل
        
    • مملة
        
    • ممله
        
    • مملّة
        
    • مملاً
        
    Ama benim hayatım sıkıcıdır ve sen hiç sıkıcı biri değilsin. Open Subtitles فقط , تعلمين حياتي مملة وانتِ حقاً شخصاً غير ممل تعلمين
    Çok sıkıcıdır. Esrar kağıtlara sarılır. Open Subtitles يتّم ذلك وفقاً لطريقة نظام التجميع وهو أمر ممل جداً
    Biraz sıkıcıdır, ama. Daha ileriye gitmek ister misin? Benim için hava hoş. Open Subtitles لكنه زمن ممل ، هل تريدين الذهاب لمستقبل أبعد ؟
    Sebeplerini açıklamak çok sıkıcıdır... anlamı, kasırgalar daha çok meydana geliyor. Open Subtitles ولأسباب مملة لن نزعج أنفسنا بسردها تصبح الأعاصير أكثر عرضة للتكون
    Hiçbir şey kaçırmıyorsun, güven bana. Bu toplantılar acaip sıkıcıdır. Open Subtitles ثق بي , لن يفوتك شيء فهذه الإجتماعات مملة جداً
    Kimse bir aziz gibi yaşamak istemez. Azizler sıkıcıdır. Open Subtitles لا أحد يريد أن يحيا مع قديسه القديسه ممله
    Düğünler oldukça sıkıcıdır, ve ben tek başıma sıkılmak istemiyorum. Open Subtitles لأن حفلات الزفاف مملّة جدا وأنا لا أريد السأم لوحدى
    Canlı olarak izleyebilirsin elbette ama bu oldukça sıkıcıdır. Open Subtitles بامكانك أن تراقب البث الحي لكن كما تعلم فانه أمر ممل للغاية
    Canlı da izleyebilirsin tabii, ama işkence derecesinde sıkıcıdır. Open Subtitles بامكانك أن تراقب البث الحي لكن كما تعلم فانه أمر ممل للغاية
    İyi iş, iyi bir evlilik gibi görünüşte sıkıcıdır. Open Subtitles مثل الزواج الناجح ممل من الناحيه الظاهرية
    Fotoğraf çekiyorum. Oldukça sıkıcıdır. Open Subtitles لا أعمل شيء مهم , أنني ألتقط الصور , أنه امراً ممل للغاية
    Çok iyi, sıkıcıdır. Çok iyi, ortalamadır. TED جيداً جداً ممل. جيداً جداً هو الوسط.
    sıkıcıdır. Ama aynı zamanda bir silah gibi kullanılabilirler. Open Subtitles هذا ممل, ولكن يمكن استخدامه كسلاح
    Öyle gezinirim. sıkıcıdır fazlasıyla. Open Subtitles أتسكع وحسب ، إنه أمر ممل للغاية
    Konserler sıkıcıdır. Beni utandırıyorsun. Open Subtitles العربات مملة أنتِ تجعليني شيئا ليس ذات قيمة.
    - Tabi doğru ya bunu "politika sıkıcıdır" dergisinde okumuştum. Open Subtitles هذا صحيح كنت أقرأ عن ذلك "في مجلة "السياسة مملة
    Söylemek istediğim, pek çok kilise sıkıcıdır. Open Subtitles بعض الكنائس مملة و لا يود الناس الذهابإليها.
    - Bay Edelstein ifade alımı gayet sıkıcıdır ve bütün hafta sürecek. Open Subtitles هذه الإفادات مملة جدا وأنها سوف تاخذ أسبوع كامل
    Ben bunu asla yapmadım. Aynen böyle yere attım, bunu yapmamın nedeni, paranın peşinde koşanların hayatlarında hiçbir güzelliğin olmadığını düşünmem. Onların hayatları sıkıcıdır. TED انا لم افعل ذلك ابدا، تجاهلته بكل سهوله لأنه اذا فعلت ذلك ...اي شخص يلهث وراء المال فان حياته تفقد رونقها، تصبح ممله
    Politika senin türünde bir adam için çok sıkıcıdır! Open Subtitles السياسة مملّة جداً لرجل من نوعيتك
    Beş yaşından beri can sıkıcıdır. Open Subtitles كان مملاً حتى في سن الخامسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more