"sıkıntıya" - Translation from Turkish to Arabic

    • متاعب
        
    • إزعاجك
        
    • محنة
        
    • يزعجكِ
        
    • خائفة كثيراً
        
    Devam et sadece birgün sıkıntıya girersin. Open Subtitles السرعة التى تأتي بها تقول أنها متاعب ليوم واحد فقط، تماسك.
    Bunu daha önce düşünmemen ne yazık Bir sürü sıkıntıya engel olabilirdin Open Subtitles لا بأس ، لن أتسبب في أي متاعب لكم
    Yolunun üzeri değil Bu kadar sıkıntıya girmeni isteyemem. Open Subtitles إننا بعيدون عن طريقك العادى ولا أود إزعاجك.
    Özür dilerim benim yüzümden sıkıntıya girdin. Open Subtitles آه ، آسفه ، عيبي أنك كان لزاما عليك أن يتم إزعاجك
    Büyük göğüslü kadınların çektiği bu sıkıntıya benim kadar sempati duyan biri daha yoktur. Open Subtitles ليس هناك شخص أكثر تعاطفاً مع.. محنة النسوة ذات النهود الكبيرة
    Bundan daha büyük bir sıkıntıya katlanan hayvan yoktur. Open Subtitles بالتأكيد ، لا توجد محنة أكبر من ذلك قد يواجها أي حيوان.
    Seni o şekilde sıkıntıya sokmayacağını biliyorum. Open Subtitles أقصد... أعرف بأنه لا يزعجكِ بهذا... بتلك الطريقة.
    Eğer bu ciddi bir konuşma olacaksa beni sıkıntıya sokan şu saçma sapan maskeyi çıkartmalısın. Open Subtitles إذا كانت هذه سوف تكون مناقشة جادة... و على نحو مفاجئ أنا خائفة كثيراً أنها كذلك ... أنت يجب أن تخلع هذا القناع السخيف،
    Artık daha fazla sıkıntıya girmenize gerek yok. Open Subtitles الآن، لن تجدوا أي متاعب بعد الأن
    Aslında, sıkıntıya girmenize gerek yok. Open Subtitles حقاً ليس من الضروري أن تتحمل أية متاعب
    Bu yolda sıkıntıya yol açacaktır. Open Subtitles سيؤدي الى متاعب في الطريق
    Bu kadar kısa sürede sıkıntıya sebep olduğum için özür dilerim. Open Subtitles أعتذر على إزعاجك على نحوٍ سريعٍ هكذا.
    Sizi sıkıntıya soktuğum için üzgünüm Doktor. Open Subtitles آسف على إزعاجك حضرة الطبيب
    Başkan büyük bir sıkıntıya maruz kaldı, ancak, tıbbi bir bakış açısıyla en büyük tehlikenin geçtiğine inanıyorum. Open Subtitles الرئيس عانى من محنة ...لكن من وجهة نظر طبية أعتقد أن الخطر الأعظم قد مر
    Seni o şekilde sıkıntıya sokmayacağını biliyorum. Open Subtitles أقصد... أعرف بأنه لا يزعجكِ بهذا... بتلك الطريقة.
    Umarım bu sizi fazla sıkıntıya sokmaz. Open Subtitles أتمنى ألا يزعجكِ ذلك
    Umarım bu sizi fazla sıkıntıya sokmaz. Open Subtitles أتمنى ألا يزعجكِ ذلك
    Eğer bu ciddi bir konuşma olacaksa beni sıkıntıya sokan şu saçma sapan maskeyi çıkartmalısın. Open Subtitles إذا كانت هذه سوف تكون مناقشة جادة ... و على نحو مفاجئ أنا خائفة كثيراً أنها كذلك ... أنت يجب أن تخلع هذا القناع السخيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more