Bu hazırcevaplılık sınırlarımızı aşıyor, Yüzbaşı. Bütün yolu yalnız geldim ben. | Open Subtitles | ،هذا الموضوع خارج عن حدودنا يا كابتن .أنني عشت كالذئب الوحيّد |
Yönetiminize ve sınırlarımızı koruyan askerlerin geri çekilmesinden sonra bile size sadık kaldık. | Open Subtitles | . لقد كنا موالين لحكمك .حتى بعدما قمتِ بسحب القوات التي تحمي حدودنا |
Bu süreçte bireysel sınırlarımızı zorlamak için sahip olduğumuz en iyi yol etkili pratik yapmak, yeni boyutlar kazanmak ve potansiyelimizi yükseltmek. | TED | في الوقت الحالي، يبقى التدريب الفعال أفضل وسيلة لدينا لتجاوز حدودنا الشخصية، تحقيق آفاق جديدة، وتحسين قدراتنا. |
Sanatta, sınırlarımızı değiştirip yükseltebileceğimiz eşsiz bir güç vardır. | TED | توجد قوة ينفرد بها الفن لرفع حدودنا وتحويلها. |
Ve şunu söylemeliyim ki tarihi sınırlarımızı korumak bizce çok önemli. | Open Subtitles | وأنا عند كلمتى. نحن نرغب فى الدفاع عن حدودنا التاريخية. ذلك من أعظم الأشياء. |
sınırlarımızı bütün saldırılara karşı koruyacağız. | Open Subtitles | سندافع عن كل شبر من حدودنا ضد كل الهجمات |
Çocuklar, yıllardır sınırlarımızı geçmediler. | Open Subtitles | أطفالى أولئك الذين لا نتكلم عنهم ما خرقوا حدودنا لعدة سنوات. |
Bu ülkeler, sınırlarımızı korumamız gerektiğini anlamak zorundalar. | Open Subtitles | علي تلك الدول أن تفهم أنه من المهم حماية حدودنا |
Uzaylılara karşı, sınırlarımızı savunmalıyız. - Teşekkürler. | Open Subtitles | يجب أن ندافع عن حدودنا ضد الفضائيين شكراً لك يا .. |
Miria'nın varsayımları doğruysa, hepimiz çoktan sınırlarımızı aştık. | Open Subtitles | إذا كانت فرضية ميريا صحيحة فإننا قد تجاوزنا حدودنا الآن |
Senin yardımınla, Bud, benim yönetimim delik sınırlarımızı onaracak... ve ters fasonculuğu durduracak. | Open Subtitles | بمساعدتك باد، إدارتي ستصلح حدودنا المخروقة و توقف استيراد العمالة |
Topraklarımızı genişletmek, ...sınırlarımızı Kızılderililerden ve onların Fransız müttefiklerinden korumak için, yaptığımız savaş pahalıya mal oldu. | Open Subtitles | لقد حاربنا لأجل توسيع أراضينا وحماية حدودنا من الهنود وحلفائهم الفرنسيون، وقد كلفنا الكثير |
Rüzgar tribünleri sınırlarımızı belirliyor. Size yol gösterecektir. | Open Subtitles | محركات الرياح التي تقع على اطراف حدودنا اجعلوها دليلكم |
Bizde, İsrail'deki kadar intihar bombacısı olsaydı sınırlarımızı yıllar önce kapatırdık. | Open Subtitles | إذا، كان لدينا نفس عدد الانتحاريين كما في إسرائيل كنا غلقنا حدودنا منذ سنوات |
O seçimler bizi uğraştırıyor, test ediyor ve sınırlarımızı zorluyor. | Open Subtitles | هذه الخيارات ستكون صعبة و ستختبرنا و تدفعنا الى حدودنا القصوى |
Cesaretlerini kırardım böylece bir daha bizim sınırlarımızı geçmeye çalışmaya cesaret edemezlerdi. | Open Subtitles | نقوم بكسر عزيمتهم حتى لا يتجرؤوا . عن اقتحام حدودنا مجدداً |
Birçoğu sonunda devlet yardımı almaya başlayan insanlara sınırlarımızı açmak, ekonomik bakımdan yanlış. | Open Subtitles | لايمكن ان نفتح حدودنا لاناس نضعهم على نظام الاعانة الاجتماعية |
sınırlarımızı korumaktan ziyade İskoçya Kraliçesi'ne zarar vermek için tasarlandığı düşünülüyor. | Open Subtitles | التصميم على تقويض الملكه الاسكتلنديه بدل تأمين حدودنا. |
Kubbe, sınırlarımızı zorlayarak bizi kendi içimizdeki kötülüklerle yüzleştirdi öfke keder korku. | Open Subtitles | القبة تختبر حدودنا تجبرنا على مواجهة شياطيننا الغضب |
Kubbe sınırlarımızı zorladı, ...her birimizi kendi kötülüklerimizle yüzleşmeye zorladı öfke keder ve korku. | Open Subtitles | القبة تختبر حدودنا تجبرنا على مواجهة شياطيننا الغضب |
Her gün sınırlarımızı zorluyor. İçimizdeki iyilik ve kötülükleri dışarı çıkartıyor. | Open Subtitles | كلّ يوم تختبر حدود قدرتنا، وتظهر الطيب والأسوأ فينا. |