Bilimin sınırlarında ve insan anlayışının sınırlarında keşfe çıkmak akıllara durgunluk verici. | TED | ان الوصول الى اقصى حدود العلم واقصى حدود الفهم البشري لهو أمرٌ يقض مضجع الألباب |
Hikâyelerimden biri Burma ve Bangladeş'in sınırlarında olan Kutupalong'da geçiyor. | TED | كانت إحدى القصص في كوتبالونج، على حدود بورما وبنغلاديش. |
Burası yaklaşık 100 km batımızda, Banff Ulusal Parkı sınırlarında bulunuyor. | TED | حوالي 100 كيلومتر إلى الغرب منّا. فقط على حدود متنزه بانف الوطني. |
Sürüler akıntıların sınırlarında hareket ederler planktonların en fazla olduğu yerleri ararlar. | Open Subtitles | هذه الأفواج الهائلة من الأسماك تسافر مع التيارات ضمن حدودها باحثةً عن الأماكن التي يكثر فيها البلانكتون. |
Missisipi eyaletinin, hiçbir kumarhanenin kara sınırlarında olamayacağı yasasını biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | لا تسمح بأنشاء نوادى القمار ضمن حدودها على اليابسة |
Cezayirlilerin kendi sınırlarında operasyon yapanlara nasıl davrandıklarını bilirsiniz. | Open Subtitles | يعْرفُ الجزائريين اي شخص يعمل داخل حدودهم. |
insanlarını kontrol ediyor.Kürtleri kontrol edebileceğini düşündük ve İranlıları sınırlarında tuttuk ve bize petrol pompalamaya devam ettik.Ve birkez orduyu aldığımızda şimdi ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | يمكنه السيطرة على شعبه ,وكنا نعتقد انّ يمكنه السيطرة على الأكراد, ويبقي الايرانيين ضمن حدودهم ويحافظ على ضخ النفط لنا. وأنهبمجردبدأناللعمليةالعسكريةسيأتينا، |
Ama Kuyutorman sınırlarında da söylentiler kol geziyor. | Open Subtitles | لَكنِّي سَمعتُ إشاعاتَ تجاوزت حدود ميركوود أيضاً |
O bir bilinmeyen ülke sınırlarında bir yerde | Open Subtitles | إنها نوعاً ما مثل حدود حول بلدةٍ مجهولة. |
Bir grup elemanla eyalet sınırlarında arabayla dolaştık. | Open Subtitles | لذا قدت مع مجموعة من الشباب عبر حدود الولاية ، و شربنا كثيرا |
Bir trilyondan fazla kuyruklu yıldız güneş sistemimizin donmuş sınırlarında Güneş'in etrafında daireler çiziyor. | Open Subtitles | يدور أكثر من تريليون مذنّبٍ حول الشمس على حدود نظامنا الشمسي المتجمّدة |
Birçok kişi yalnızca bilimin sınırlarında bilmediğimiz daha çok şey olduğu için, bildiğimiz her şeyi yok saymamız gerektiğini düşünüyor, bu doğru değil. | Open Subtitles | في حدود العلم، أن كل شيئ نعرفه سيُلقي من النافذة و هذا ليس صحيح |
Sen kendi sınırlarında kal. Ben kendi sınırlarımda kalayım. | Open Subtitles | ابق داخل حدود دولتك وسأبقى أنا داخل حدود دولتي |
Bailey Downs'u dışarı da bırakmak için mahalle sınırlarında yapılan düzenleme aileyi ön planda tutmuyor. | Open Subtitles | تعديل حدود الدوائر استبعاد هبوطا بيلي ليس خيار الأسرة الأولى. |
Kuzey sınırlarında, Sudet Almanları yaşamaktaydı. | Open Subtitles | ضمن حدودها الشماليه تمركز المواطنين ( الألمان , ضمن ما عُرف ب ( ألمان السوديت |
Şahım, onlar kendi sınırlarında boyun eğmezler. | Open Subtitles | حدودهم كالفولاذ |