"sırası değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس الوقت المناسب
        
    • ليس وقت
        
    • ليس الآن
        
    • لا وقت
        
    • هذا ليس الوقت
        
    • الوقت غير مناسب
        
    • ليس وقته
        
    • لَيسَ الآن
        
    • الوقت ليس مناسباً
        
    • ليس وقتا مناسبا
        
    • ليس وقتاً مناسباً
        
    • ليس هذا وقت
        
    • ليس الان
        
    • ليس الوقت المُناسب
        
    • ليس الوقت مناسباً
        
    Belki bugün sırası değil ama kızım öldürken sen de oradaymışsın. Open Subtitles ربما اليوم ليس الوقت المناسب لكنّكِ كنت هناك عندما ماتت ابنتي
    Beni zorlama Bob. Hiç sırası değil. Open Subtitles لا تستفزنى يا بوب، ان هذا ليس الوقت المناسب.
    "İçkinin sırası değil şimdi, "dedi. "Aklımın başımda olması gerek." Open Subtitles وقال ،هذا ليس وقت الشراب أحتاج لكل قوتي وذكائي معي.
    Eski günleri anmanın sırası değil. Open Subtitles ولكنك حطمت لي شيري. هذا ليس وقت الغوص في الذكريات.
    Senin bütün arkadaşlarının kirli işleri hakkında başka türlü konuşmak istediğim zamanlar oldu ancak, şimdi sırası değil. Open Subtitles ربما في وقت ما كنت فيه أنوي قول أمر مختلف لأسمح لك ولأصدقائك بإخفاء بعض المساوئ لكن ليس الآن
    Bu konuyu tartışmanın hiç sırası değil. Open Subtitles للأسف هذا ليس الوقت المناسب لنناقش هذا الموضوع القديم
    - Kendinizi kaybetmenin sırası değil. Open Subtitles هذا ليس الوقت المناسب لفقد أتزانك 0 أنت علي حق 0
    Anne, tedbirli olmanın sırası değil zarları atalım hadi! Open Subtitles أمي، هذا ليس الوقت المناسب للتحفّظ، دعينا نجرّب حظوظنا.
    Şimdi sendeki değişikliği düşünmenin sırası değil Kevin. Open Subtitles الآن ليس الوقت المناسب لتبدأ في عد بقية حسابك، هيا
    Şimdi bunun için sızlanmanın sırası değil. Open Subtitles الآن ليس الوقت المناسب ل أنين لي عن ذلك.
    Caymanın sırası değil. Çok kritik bir andayız Niles. Open Subtitles إنه ليس وقت ذوي القلوب الضعيفة فنحن ندوس على تصاميم رقيقة
    Kusura bakma. Şakanın sırası değil de ondan. - Düşünmem lazım. Open Subtitles آسف, إنه فقط ليس وقت المزاح أحتاج أن أفكر
    Şu anda kitabı kelimesi kelimesine almanın sırası değil. Open Subtitles فهذا ليس وقت الإلتزام بنصّ الكتاب حرفيًّا.
    Hayır hayır, şimdi olmaz Scrumpy, sırası değil. Open Subtitles لا، ليس الآن يا جميلتي ليس الآن، ليس الآن
    Şimdi suçluluk duymanın sırası değil. Kefaret mi istiyorsun? Open Subtitles ليس الآن هو وقت الشعور بالذنب، أتريد التكفير عن ذنبك؟
    Yok canım, şimdi gönderme. sırası değil. Ben sana söylerim o zaman gönderirsin. Open Subtitles شكرا لكِ، ليس الآن سأعرفِك عندما يحين الوقت، حسنا؟
    Konuşmanın sırası değil. İnterneti kullanmaya geldik. Open Subtitles لا وقت للحديث أتينا هنا من أجل الواي فاي وحسب
    Hwan Hee şimdi bunun sırası değil. Gwi Mol'un adamları hâlâ bizi arıyor. Open Subtitles هوان هي ، هذا ليس الوقت لذلك غوي مول ما يزال يبحث عنا
    Baksana şimdi görevimizden kuşkulanmanın sırası değil. Open Subtitles أنظر, هذا الوقت غير مناسب لنشكك بمهمتنا.
    Rachel, her ne söyleyeceksen şimdi sırası değil. Open Subtitles أيّما ماستقولينهُ با(ريتشل) الآن ليس وقته.
    - Chuck, lütfen,sırası değil. Open Subtitles تشك، رجاءً، لَيسَ الآن.
    Maskaralık yapmanın sırası değil şu an. Open Subtitles الوقت ليس مناسباً لتدّعي الحماقة
    Çok güzel! Kunal, şakanın sırası değil. Open Subtitles كونال , هذا ليس وقتا مناسبا للمزاح انا جاده جدا
    Kahramanlık yapmanın sırası değil. Nerede o? Open Subtitles اصغي يا صديقي، هذا ليس وقتاً مناسباً للعب دور البطل.
    Yetkilerini tartışmanın hiç sırası değil. Open Subtitles ليس هذا وقت الجدال حول السلطة المخولة لك
    Seks hayatını dinlemek isterim ama şimdi sırası değil. Open Subtitles أريد السماع حول حياتك الجنسية لكن ليس الان
    Şimdi sırası değil, cidden. Open Subtitles ليس الوقت المُناسب الآن لكم جميعاً حقاً
    - Audrey, oyunun sırası değil. Open Subtitles "أودري"، ليس الوقت مناسباً لألاعيب فتيات المدرسة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more