| Bir ara kızın biriyle kurbağa stilinde yapıp duruyorduk, sırtımın içine etmiştim resmen. | Open Subtitles | لقد جربت وضعية الضفدع لمدة مع فتاة كنت اواعدها تلك الوضعية تلاعبت ظهري |
| Eğilerek onun minik ellerini tutmaktan sürekli sırtımın ağrıdığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر ظهري دائما يؤلم من المشي منحنية ممسكه بيديها الصغيرة |
| Genelde acımıyor, çünkü sırtımın ortasından aşağısını hissedemiyorum. | Open Subtitles | بالعاده لا يؤلم لاني لا استطيع الاحساس بأي شيئ اسفل ظهري |
| Sadece bir tek çekim vardı, o da sırtımın üzerinde yatıyordu. | Open Subtitles | كان هناك مغناطيس واحد حقيقي، وكانت مستلقية على ظهري |
| Sadece sırtımın böyle bir şeyi kaldırabileceğinden endişeliyim o kadar. | Open Subtitles | انا فقط قلق بشأن ظهرى انا افاجىء نفسى بقول ذلك |
| - Hey, hey, hey! Annene sırtımın ağrıdığını ve biraz kestireceğimi söyle, tamam mı? | Open Subtitles | أخبر أمي أن ظهري يؤلمني لذلك علي أخذ غفوة |
| Hayır, sırtımın ağrıdığını bilmesine gerek yok diyorum. | Open Subtitles | بينما انا واضح بااني لست مستعد لذلك؟ لا انا اعني ،انه لايجب ان يعلم انني اذيت ظهري |
| Sonra da bu sabah sırtımın ortasında, yumurta akı ve hindi bacakları yedi. | Open Subtitles | وفي هذا الصباح قام وأكل بياض البيض ولحم الديك الرومي من على المنحدر الذي على ظهري |
| Bay'i taşırken sırtımın ne kadar çok ağrıdığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر كيف كان ظهري يؤلمني عندما كنت حاملة بـ باي. |
| Göğüslerim sırtımın yapamayacağı şeyler vaat ediyor. | Open Subtitles | أثدائي قطعت عهد ظهري لا يمكن الإيفاء به. |
| sırtımın gıdıklanıp güzel olduğumun söylenmesi bazen işe yarıyor. | Open Subtitles | بعض الاوقات يساعدني اذا دغدغتي ظهري.. |
| Sonra sırtımın kaşındığını hayal ettim. | Open Subtitles | وقد سرح الخيال بخلدي لحد الإحساس بحكّة تنغز ظهري... |
| sırtımın ezildiğini öylece seyretti. | Open Subtitles | شاهدني وأنا اكسر ظهري ولم يعطني شيئًا |
| Bazıları sırtımın tam ortasında. | Open Subtitles | لأنها في منتصف ظهري |
| Tam sırtımın altında. | Open Subtitles | انها حق في ظهري. |
| Bu boru tam sırtımın altında. | Open Subtitles | هذا الشريط هو الحق في ظهري. |
| Masözüm Fabian bile sırtımın çok gergin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حتى (فابين) مُدلّكتي قالت أن لديّ الكثير من التوتّر في ظهري |
| Ellerinin bir hareketini... sırtımın çukur kısmına ellerini koyar... ve beni odaya götürürdü. | Open Subtitles | حينما كان يضعهم أسفل ظهري |
| Sadece sırtımın böyle bir şeyi kaldırabileceğinden endişeliyim o kadar. | Open Subtitles | انا فقط قلق بخصوص ظهرى انا لا استطيع تحمل مثل هذا الان |
| Bu hafta düğün elbisemi denemeye gittiğimde elbiseyi giydirip, kemeri bağladılar ardından yağlar, sırtımın üzerinde toplandı. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتجربة فستان زفاف هذا الاسبوع و عندما اغلقوا الفستان دهون ظهرى تجمعوا معا |
| Biraz sırtımın kaşınmasına ihtiyacım var, sana haber veririm. | Open Subtitles | اريد ظهرى مخدوشاً , سأُعلمك بالجديد * محكوكاً * |