| Sonrasında sadece karanlık vardı. Ve de sırtıma batan palamutların acısı. | Open Subtitles | وبعد ذلك، كان هناك فقط العتمة وشعور جوز البلوط يخز ظهري |
| Çok acıdığı için sırtıma bir tornavida saplandığını hissedebiliyorum. | Open Subtitles | بما أنني أشعر بالكثير من الألم، يمكنني أن أشعر أنهُ تم طعني بِــ مَـفكّ في ظهري |
| Sizin yükünüzü sırtıma alabilirsem kesinlikle öyle olacak, çünkü size çok güveniyorum. | Open Subtitles | إن كان بإستطاعتي أن أحمل حملك على ظهري فلن أتردد لأنني أثق بك كثيرا |
| sırtıma çık. Nasıl kayılırmış gösterelim onlara. | Open Subtitles | هيا وارتقى على ظهرى وسوف تظهر لهم كيف ينبغى أن ننزلق |
| Bu yüzden, bundan sonra sıkıca yapış sırtıma, şimdiki gibi. | Open Subtitles | منذ الأن، كما تفعلين الأن فلتلتصقي بظهري. |
| - Taşımam için 2 tane kerpiç koyuyorlar sırtıma... | Open Subtitles | إلى حدّ أنني بالكاد كنت أرفع طوبتين على ظهري |
| Masörüme nehirde yüzmenin sırtıma ne kadar iyi geldiğini anlattım. | Open Subtitles | أخبرت معالجي الطبيعي عن مدى تحسّن ظهري من السباحة في النهر. |
| Hem arkadan, sırtıma sapladığı bıçağı da görebilir. | Open Subtitles | دعها تأتي خلفي سترى السكين التي طعنتني بها في ظهري |
| Tanrım. Paul, sırtıma parmak izlerini çıkarmışsın. | Open Subtitles | يا إلهي، بول ، لقد أحدثت بعض العلامات على ظهري |
| Ben...sırtıma bir bakabilirseniz. | Open Subtitles | لقد كنتُ .. أتساءل فيما إذا يمكنكَ أن تُلقي نظرة على ظهري |
| Dört tane iki istiyorum ve hepsini sırtıma istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد أربعة رشات بدرجة إثنان، وأريدهم على ظهري. |
| Dr. Cox sırtıma vurduğu an hep tam zamanında ortaya çıktığını düşündüm. | Open Subtitles | لحظة ربت الدكتور كوكس على ظهري فكرت في أنه يظهر دائماً ففي اللحظة المناسبة |
| Darcy hayatım, biraz olsun aşk hayatına ara verip sırtıma yağ sürsen, çok bronzlaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | دارسي يا عزيزي هل يمكن أن تحمل نفسك على النظر بعيدا عن حب حياتك وتضع بعض الكريم على ظهري لا أريد أن أصاب بالسمرة |
| Ayrıca ben orada çalışırken, sırtıma bir bardak koydu. | Open Subtitles | وبينما كنت أعمل عليه وضعت كوب قهوة على ظهري |
| Farkettim de eğer motora binerken bir daha başını sırtıma yaslarsan seni trafiğin ortasına atarım. Be... | Open Subtitles | لاحظت هذا , إذا مددت يدك على ظهري و أنت تركب سأرميك للمرور |
| sırtıma bal sürdüm, karıncalar beni evlerine götürüyor. | Open Subtitles | غطيت ظهري بالعسل وسيأخذني النمل الآن للمنزل |
| Kemiklerime bir şey olmadı. sırtıma bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم أعاني الآلام مطلقا ظهري لم يؤلمني مطلقا |
| Ama gerçekten kibar davranır ve sırtıma biraz masaj yaparsan, seni kadroma almayı düşünebilirim. | Open Subtitles | اذا كنت لطيف معي و دلكت ظهري لي ربما اضمك لحاشيتي |
| - Biri sırtıma bıçak dayadı. - Saçmalama. | Open Subtitles | ـ شخص ما يضع سكين على ظهرى ـ يالا الغباء والحماقة |
| Yaşlı bir adam, sırtıma tepsiyle vurdu. | Open Subtitles | لقد أصطدم ظهرى بمنضدة عندما كنت أعمل عند رجل عجوز |
| Ne oldu, sırtıma sağladığın bıçağı almaya mı geldin? | Open Subtitles | وش جابك جاي تاخذ السكين اللي غرزتها بظهري |
| Çünkü şehre geri döndüğümde bir ortopediste görüneceğim sırtıma yaptığın şey için. | Open Subtitles | عندما أعود إلى المدينة سأرى مقوماً للظهر وليس أي مقوم, في الواقع هو طبيب |
| Ama tam olarak senin düşündüğün gibi olmayabilir. sırtıma pek iyi gelirmiş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | ولكتها ليست ماتفكر بة تماما ان هذا سىء جدا لظهرى |
| Üç günümü sizler kurtulasınız diye paraladım ve siz de bu bıçağı sırtıma sapladınız. | Open Subtitles | لقد أمضيتُ الثلاثة أيّام المنصرمة وأنا أحاول إنقاذكم وتسدّدوا هذه السكّين لظهري |
| sırtıma biraz daha yağ sürerek işe başlayabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَبْدأَ بالفَرْك نفط أكثر على ظهرِي. |
| Üstündeki düğmelerin sırtıma nasıl... battığını hatılıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أزرار رداءك و هي تنحفر في و جهي عندما كنت تعانقني |
| Hadi ama, sırtıma çık. Biraz neşelen. Hadi gidelim. | Open Subtitles | هيا، سأحملك على ظهرى وأهتف بإسمك هيا بنا |