| Tam istediğim kıvama gelmişti ki ortağım beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | جعلته يكون بالمكان الذي أريده حتى طعنتني شريكتي في ظهري |
| Biliyorsun, seni hizmetime aldığım zaman, herkes beni sırtımdan bıçaklayacağına dair kehanette bulunmuştu. | Open Subtitles | أتعلم عندما ضممتك لخدمتي، توقع الجميع أنك ستطعنني بسكين فى ظهري |
| Beni aldatıp ...sırtımdan vurduğun için allah cezanı versin! | Open Subtitles | وطعنتني في ظهري وقد وثقت بك،وجعلتك أعز أصدقائي |
| Bir arkadaş edindiğimi sandım o da beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | اعتقدت أنني سأكسب صديقاً، لكنه في النهاية طعنني في الظهر |
| Beni ancak sırtımdan vurabilirsiniz zaten. | Open Subtitles | أحزر ذلك الطريق الوحيد أنت يمكن أن تطعنني في الظهر. |
| - Bence sırtımdan vurulduğumu zannederlerken kalkmam iyi olmaz. | Open Subtitles | إنّك تسحقني من الأفضل أن لا أتحرّك لقد أصبت بظهري |
| Daha ilk dansımda... bir çocuğun eli... sırtımdan popoma kaydığı zaman... annemin bana daha iyi göz kulak olabilmek için... gece işini bırakacağı belliydi. | Open Subtitles | و أثناء رقصتى الأولى ـ حين تسللت يد صبى من ظهرى إلى مؤخرتى كان هذا دافعاً لترك عملها الليلى |
| Lois için bazı işleri düzeltmem ve şu maymunu sırtımdan almam gerek. | Open Subtitles | سوف اصحح الأمور للويس و ارفع هذا القرد عن ظهري |
| Bunu çok kişisel alıyormuş gibi... Beni sırtımdan vurmaya kalktı, bu yüzden öyle! | Open Subtitles | انت تأخد هذا الموضوع شخصيا لقد اطلقت السهم على ظهري الشخصي |
| Haklısın. Beni sırtımdan bıçakladığın için seni bağışlıyorum! | Open Subtitles | أنت محق يا حمار، أنا أسامحك على طعني في ظهري |
| Yaşlı-kadın Tsunade, onu sırtımdan atmama izin vermeyecek! | Open Subtitles | أيها العجوز تسونادي, إنه لا يريد أن يترك ظهري |
| Neden sırtımdan dolayı doğru düzgün yürüyemiyorum? | Open Subtitles | لما لاأستطيع المشي بطريقة سليمة لأن ظهري اللعين يؤلمني |
| Eline geçen her fırsatta, beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | لقد طعنني في ظهري في كل مرة سنحت له الفرصة فيها |
| Eline geçen her fırsatta, beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | لقد طعنني في ظهري في كل مرة سنحت له الفرصة فيها |
| Ve ben, defalarca sırtımdan bıçaklamasına rağmen,... ülkemin polisine güvenen biriyim. | Open Subtitles | و أنا واحدٌ ممن يثقون بقوات الشرطة التي في بلدنا بالرغم أنها تطعني في الظهر أحياناً |
| sırtımdan ameliyat oldum. Üç kırık omurum var. | Open Subtitles | لدي جراحةٌ بالظهر . ثلاث فقرات من الظهر مسحوقه |
| Benim gibi birini öldürmek istiyorsan, evlât beni sırtımdan vurmalısın. | Open Subtitles | ترغب بقتل رجل مثلي، يا بنيّ؟ يجدر بك أن تطعنني في الظهر. |
| Dün gece tek kaçırdığım şey en iyi dostlarımın en büyük düşmanımla takılarak beni sırtımdan bıçaklamaları oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فوّته بالأمس، هوأعزأصدقائي.. يطعونني بظهري بتسكعهم مع ألد أعدائي |
| Dün gece tek kaçırdığım şey en iyi dostlarımın en büyük düşmanımla takılarak beni sırtımdan bıçaklamaları oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فوّته بالأمس، هوأعزأصدقائي.. يطعونني بظهري بتسكعهم مع ألد أعدائي |
| Şimdi sırtımdan inin ve bana biraz boş alan verin, yapacak mısınız? | Open Subtitles | لذا اهبطوا من على ظهرى و امنحونى فرصه للراحه من فضلكم |
| Çavuşum bana sadakat yemini etmişti, sonra da beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | الرقيب الخاص بى بعد أن أقسم على ولائى . طعننى فى ظهرى بعد ذلك |
| Sana bir prenses gibi davrandım ve sen beni sırtımdan bıçakladın. | Open Subtitles | عاملتكِ كالاميرة وانتِ قمتِ بطعني من الخلف. |