"sırt çantalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيبة الظهر
        
    • بحقيبة ظهر
        
    • يحمل حقيبة ظهر
        
    Ve bu olduğunda, o sırt çantalı kız gibileri buralarda çoğalırsa çok insan ölür. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك، فإن تلك الفتاة ذات حقيبة الظهر ستتقدّم أبعد عن غرفة نومها فسوف يموت الناس
    Sen, sırt çantalı, eller yukarı. Open Subtitles أنت يا صاحب حقيبة الظهر أرفع يديك
    Sonra görüşürüz, sırt çantalı çocuk! Open Subtitles وداعاً وداعاً يا ذا حقيبة الظهر
    Caddenin kuzeyinde sırt çantalı herkesi durdurmayı öneriyorum. Open Subtitles أفترح إيقاف أى شخص بحقيبة ظهر فى الشمال
    Onu sırt çantalı birisiyle gördüm. Open Subtitles ورأيته مع شخص, متنزه بحقيبة ظهر
    Bir tanık, ifadesinde soygundan birkaç dakika sonra sırt çantalı ve motosikletli bir adamın yanından hızla geçtiğini söylemiş. Open Subtitles و احد الشهود قال انه رأى رجل على دراجة نارية يحمل حقيبة ظهر مسرعا بعد دقائق من عملية السطو
    Sonra görüşürüz, sırt çantalı çocuk! Open Subtitles وداعاً يا ذا حقيبة الظهر
    Siyah tişörtlü, sırt çantalı. Open Subtitles قميص أسود ، و حقيبة الظهر
    Melinda hayaleti ve sırt çantalı çocuğu görmüş. Open Subtitles (مليندا) رأت الشبح والفتى ذو حقيبة الظهر
    beni tanıtırken söylememişlerdi; Sürekli: "Orta doğulu, sırt çantalı bir adam. TED في الإذاعة الخاصة بالشرطة أثناء وصفهم لي، استمروا بالقول: "ذكرٌ شرق أوسطي يحمل حقيبة ظهر.
    Orta doğulu, sırt çantalı bir adam." deyip durmuşlardı. TED ذكرٌ شرق أوسطي يحمل حقيبة ظهر."
    - Kör, sırt çantalı. Open Subtitles أعمى، يحمل حقيبة ظهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more