Fakat yine de sırt çantama sığacak kadar olan bu motorla ilgili tam olarak düzgün gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | لكن هناك مازال شيء ليس بالضبط صحيح حول المحرّك الذي أدخل داخل حقيبة ظهري |
Hayır, hayır, sanırım sırt çantama koymuştum. | Open Subtitles | لا، لآ أعتقد أنني وضعته في حقيبة ظهري |
sırt çantama bakabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تفتيش حقيبة ظهري |
Bunu ve sigaralarını sırt çantama koyarak başımı belaya sokmak istedin. | Open Subtitles | انت حاولت ان تقحميني في مشكلة بواسطة وضع هذه والسجائر في حقيبتي |
Dün sütyenimi sırt çantama koyduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكرك لوضعك لـ.. كما تعلم, في حقيبتي بالأمس |
Ve bu benimle alakalı. 1994'te, sırt çantama birkaç parça eşya koyup, üniversite kariyerimin ortasında bir yıl sürecek bir yolculuğa çıktım. | TED | والذي له علاقة بي. ﻷنه في 1994، حزمت بعض الأشياء في حقيبة الظهر وأتجهت لمدة سنة من السفر أثناء مسيرتي الجامعية. |
Kitap evde değil. sırt çantama koydum. | Open Subtitles | إنه ليس في المنزل إنه هنا في حقيبة الظهر |
Biri sırt çantama yerleştirmiş. | Open Subtitles | أحدهم وضعها في حقيبة ظهري. |
Sadece sırt çantama uzanıyorum. | Open Subtitles | l'm فقط gettin ' حقيبة ظهري. |
Biri sırt çantama koku bombası koymuş lan! | Open Subtitles | حسـن أحدهم وضـع قنبـلة كريهة في حقيبتي |
Annem sırt çantama "seni seviyorum" etlerinden koymuş. | Open Subtitles | وضعت أمي لي بعض اللحم في حقيبتي |
sırt çantama mı bakmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريد النظر في حقيبتي ؟ |