"saçlarına" - Translation from Turkish to Arabic

• شعرك
• شعرها
• شعره
• شعركِ
• لشعرك
• لشعرها
• بشعرك
• بشعرها
• بشعره
• لشعر
• تسريحة
• بشعركِ

Kustuğun zaman saçlarına geçirmek için paket lastiği bile aldım.
لدي حتى الأربطة المطاطية لوضعها في شعرك كبير لعند تقيؤ.

Her gün at eti yer kımız içer, saçlarına altın paralar takarsın.
سوف تأكلين لحم الاحصنة كل يوم, وتسربين الخمر يوميا وتضعين الذهب على شعرك

Şimdi senden duş almanı, traş olmanı, küpelerini çıkarmanı... ..ve o saçlarına birşeyler yapmanı istiyorum.
أريدك أن تستحم و تحلق لحيتك و تنزع أقراطك و أرجوك إفعل شيئا بشأن شعرك

Ve kıvırcık kızıl saçlarına aşık olmuş.
فوقع في غرامها و في غرام شعرها ذي اللون الأحمر المتموج

Kokulu purolar içmeyecek. saçlarına briyantin sürmeyecek.
و لن يدخن السيجار الدهنى أو يستعمل الزيوت فى شعره

Çölde yaşayalım. Orada gün batımının mavi altın rengi, ışığını saçlarına...
سنعيش في الصحراء، حيث الضؤ الازرق الذهبي للغروب يسقط على شعركِ...

Bir şeyler söylüyorsun biliyorum ama saçlarına bakmadan duramıyorum.
أعرف أنكِ تقولين بعض الأشياء لكن لا أستطيع الكف عن النظر لشعرك

Güneşin saçlarına vuruşu.
والطريقة التي ينعكس بها ضوء الشمس على شعرك

"Eminim ki Matilda tarif ettiğin gibi senin saçlarına ve gözlerine sahipse,
أنا واثق أنه لو كانت الطفلة ماتيلدا لديها شعرك و عيناك كما وصفت

Altın saçlarına Ay tozu serpmişler
لذا قاموا بنثر غبار القمر على شعرك الذهبى

O zaman şunları başka bir sınıfa gönder. Ve geri geldiğinde de saçlarına fön çekeyim.
اذا انقليهم الى صف آخر ، وعندما تعودين سوف اصلح شعرك

Bunları yeni dairene tak bu sayede her gün saçlarına harcadığın zamanı başka şeylere de harcayabilirsin.
ضع هذه في شقة جديدة من أجل كل يوم عندما تقضي الكثير من الوقت تصفف شعرك

Saçların... ışık buradan çok güzel değiyor saçlarına.
شعرك.. ضوء الشمس يضرب في شعرك بطريقة مذهلة

Mükemmel, bal sarısı saçlarına hasta oluyorum.
انا احب كم ان شعرك هو افضل ظلال لشقراء جميلة

Başka bir erkek saçlarına, kalçalarına... pembe donlarına dokunuyorsa...
رجل آخر يلمس شعرها,فخذها ملابسها الداخليه الورديه... ..

İlk eşe tekrar bak. Yüz hatlarına, saçlarına.
انظر الى الزوجة الأولى ملامحها ، شعرها.

Ay ışığında o solgun alnına, kapalı gözlerine rüzgârda uçuşan tutam tutam saçlarına bakıp kendi kendime şöyle dedim:
في ضوء القمر، نظرتُ إلى جبهته الشاحبة، أعينه المغلقة، خصلات شعره التي تتأرجح في الهواء، وقلت في نفسي،

saçlarına hala alışamadım.
تعلمين، لازلت غير متقبّل لقصة شعركِ

saçlarına fazla fön çekmekten dolayı olmuştur belki.
حسناً، هذا ربما من تحريكك لشعرك كثيراً

- saçlarına biraz gölge yaptırmasının iyi olacağını söyledim. -Kalkabilir miyim?
أظن أنها أضافت بعض الخصلات الملونه لشعرها هل يمكنكم أن تعذروني؟

Ve saçlarına dikkat et. Saç tokası veya bere tak.
و اعتني جيدا بشعرك ضع مثبت للشعر او شيئا ما

Dağınıkken saçlarına bayılıyorum.
أنا معجبة حقاً بشعرها عندما يكون عشوائي، أتعلم ؟

ve sonra saçlarına başlıyor.
ومن ثم بدأ بشعره

Kızların saçlarına ne yaptınız?
ماذا حدث لشعر طالباتك؟

saçlarına ne kadar para harcadım diyecektin herhalde.
أتعرف كم أنفقت على تسريحة شعري. أتقصدين، كم دفعت على تسريحة شعرك؟

Ve kendini saçlarına silerek temizliyor.
ويمسح نفسة بشعركِ