Erkekler, bir kızın otlaklardan saçlarında güneş ışığıyla gelmesini,.. | Open Subtitles | مثل مشهد لفتاة قادمة من خلال الحقول وأشعة الشمس على شعرها |
Hayır, hayır, hayır, kırmızı elbiseli kız saçlarında kasımpatı çiçeği var. | Open Subtitles | لا، لا، لا، الفتاة التي ترتدي فستاناً أحمر... الأقحوان في شعرها. |
"Bana adımla seslenip kaçan kişi saçlarında elma çiçeği olan parlak bir kız oldu." | Open Subtitles | و كانت امرأة في غاية الجمال و كان معها سلة من التفاح والهواء يرفرف شعرها نادت بإسمي و ذهبت |
Üniversiteli gençler. saçlarında fıstık olan kızlar. | Open Subtitles | طلاب الكلية الجدد بنات يضعون الفستق على شعرهم |
Ruj, parfüm, saçlarında kurdeleler. | Open Subtitles | أحمر الشفاه، والعطور، والانحناء في شعرهم |
Al yanaklarında dalgalı saçlarında... | Open Subtitles | على وجنتك العاجية وشعرك الجميل |
Haklı olmak, sağ duyu hepsi onun saçlarının ayrımında kirpiklerine değen saçlarında son buluyor. | Open Subtitles | سبب وجيه، والحس السليم، يذهبون لجانب الطريق بسبب طريقة شعرها الفواصل في جبهتها وإطارات عينيها |
Öte yandan, saçlarında ve her iki ayakkabısında sim kalıntıları tespit ettim. | Open Subtitles | على أية حال، اكتشفت آثاراً لمعان في شعرها وعلى زوج أحذيتها |
Elbisesi altın damlaları gibiydi ve saçlarında çiçekler vardı. | Open Subtitles | "وأحاطت الأزهار بعنقها وزينت شعرها" "وكان وجهها يحاكى الزهرة الأجمل". |
Kırmızı elbiseli bir kız saçlarında çiçekler var. | Open Subtitles | فتاة ترتدي فستاناً أحمر... أزهار في شعرها. |
saçlarında çiçekler olan Jonquil mesela? | Open Subtitles | النرجس مع الزهور الذي في شعرها |
Ellerini saçlarında gezdirerek de kirletebilir. | Open Subtitles | إنها ممكن ان تفعل ذلك عن طريق تمرير يديها من خلال "شعرها "اجلدي ياهيلي |
saçlarında reçine kokusu mu var? | Open Subtitles | ألها رائحة ثمار تعطر شعرها |
saçlarında reçine kokusu mu var? | Open Subtitles | ألها رائحة ثمار تعطر شعرها |
saçlarında rüzgar Ayakkabısında sakız | Open Subtitles | لقد داعب الريح شعرها |
Çiçekli etekler giymişler saçlarında da amberçiçeği var. | Open Subtitles | - انهم يرتدين المايوهات و ازهار الهيبسكوز فى شعرهم |
"böylece saçlarında yağla birlikte biriken altını... | Open Subtitles | والذهب الذي يلصقونه داخل شعرهم بالشحم |
Gözlerin çan çanağı gibi, saçlarında birbirine girmiş. | Open Subtitles | عيناك حمراء، وشعرك مبعثر |