| Bob St. Clare hakkındaki bütün bu saçmalıklara daha fazla katlanamam! | Open Subtitles | . لا يمكننى تحمل المزيد من هذا الهراء عن سانت كلير |
| Sabahtan beri önemli bir şey bulurum diye bu saçmalıklara bakıyorum. | Open Subtitles | قضيت صباحي كاملا أغربل عن طريق هذا الهراء أبحث عن شيء |
| Birisinin bu tür saçmalıklara inanması için ne kadar aptal olması gerekir ki? | Open Subtitles | كيف من الغباء ان شخص ما عليه تصديق الكثير من الهراء مثل كذا |
| Kim ne almış diye seceresini tutmadığını ve bu saçmalıklara inanmadığını söylüyor. | Open Subtitles | قال بأنه لا يحتفظ بلوائح المبيعات و هو لا يؤمن بهذه التفاهات |
| Şu anın tadını çıkaramıyorsan bütün bu saçmalıklara... katlanmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس هناك هدف من خلال كلّ هذه الترهات أنت لن تتمتّع بالجولة |
| Bu saçmalıklara katlanamayacağım artık! | Open Subtitles | أتشوق للوقت الذي لن أسمع به هذا الهراء يومياً |
| İki tane çocuğu ve omuzlarının üstünde başı olan bir kadın nasıl böyle saçmalıklara inanır? | Open Subtitles | كيف إمرأة مع طفلين و رئيس على أكتافها تفكر بشأن مثل هذا الهراء مثل هذا الغباء؟ |
| Mussolini'ye, göreve, bütün bu saçmalıklara. | Open Subtitles | نعم لموسوليني، نعم لنداء الواجب، ونعم لكل هذا الهراء. |
| Evet, tabi ki bize söylenen tüm o saçmalıklara inanmamıştın, değil mi? | Open Subtitles | أنت إذن لم تصدق كل الهراء الذي أخبرونا به |
| Bu saçmalıklara son vermeye yemin ettik. | Open Subtitles | لقد أقسمنا عندما أخذناه أن نضع حداً لكل هذا الهراء |
| Belki de bu yüzden bu saçmalıklara inanmıyorumdur. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب ، لا أؤمن بكل ذلك الهراء |
| Bu saçmalıklara sabrım yok! Zor bir gün geçirdim! | Open Subtitles | ليس لديّ صبر لهذا الهراء لقد مررت بيوم عصيب |
| Bu söylediğin saçmalıklara inanıyor musun ? | Open Subtitles | هل حقاً تصدق شيء من هذا الهراء الذي قلته ؟ |
| Bu saçmalıklara harcayacak vaktim yok. Paraları nereden aldın? | Open Subtitles | حسناً, ليس لدي وقت لمثل هذا الهراء من اين حصلت على النقود؟ |
| Bu sabahki dersimde bu lanet saçmalıklara girmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نحصل على أي من هذا الهراء على ملعبي هذا الصباح |
| Kahretsin April, iş ortağım böyle saçmalıklara tolerans göstermez! | Open Subtitles | تباً يا ابريل . شريك عملي لا يتسامح مع الهراء |
| Kahretsin April, iş ortağım böyle saçmalıklara tolerans göstermez! | Open Subtitles | تباً يا ابريل . شريك عملي لا يتسامح مع الهراء |
| Dostum, üzerinde suratım olan şu saçmalıklara da bir bak. | Open Subtitles | يا رجل ، أنظر لكلّ هذه التفاهات التي وضع عليها وجهي |
| Şu anın tadını çıkaramıyorsan bütün bu saçmalıklara... katlanmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس هناك هدف من خلال كلّ هذه الترهات أنت لن تتمتّع بالجولة |
| Yüzde oranları, milimetreler ya da aşamalar hakkındaki saçmalıklara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج أياً من التراهات عن النسب أو المليمترات أو المراحل |
| Daha Atrianlar kasabaya gelmeden bu saçmalıklara mı başladınız? | Open Subtitles | الاتريين ليسو في البلدة حتى الأن وأنت تقوم بفعل هذه الحماقات ؟ |
| Çok doğal. Boktan saçmalıklara yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك اداء متكلف و لا تلك الهراءات اللعينه |
| Bence bunun sorumlusu Bob. Ben doğaüstü saçmalıklara inanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه "بوب" لا أؤمن بهذه الخرافات المخيفة |