| Sağlıkçılar yolda onları hayata döndürmüşler ancak her ikisinden de bilinçli tepki alamıyoruz. | Open Subtitles | قام المسعفون بإنعاشهما فيطريقهمإلىهنا , لكن لا يوجد أيّة استجابة إدراكية من كليهما |
| Sağlıkçılar sana yatıştırıcı verdiler. Sanırım yarını beklemen daha iyi olacak. | Open Subtitles | أعطاك المسعفون مهدّيء، أعتقد أنه من الأفضل أن ننتظر إلى الغد |
| Sağlıkçılar sana yatıştırıcı verdiler. Sanırım yarını beklemen daha iyi olacak. | Open Subtitles | أعطاك المسعفون مهدّيء، أعتقد أنه من الأفضل أن ننتظر إلى الغد |
| Sağlıkçılar gelene kadar bekledim ve sonra sınava gerçekten girmek istediğim için koşarak geldim. | Open Subtitles | لذا انتظرت حتى وصل المسعفين ثم ركضت إلى هنا لأني أريد حقا أخذ هذا الاختبار |
| - En azından, Sağlıkçılar ve adli tabip konusunda haklı. | Open Subtitles | على الأقل لقد كان محقاً بشأن ما قاله المسعفين والطبيب الشرعي |
| Biraz sarsılmış ama Sağlıkçılar sorun olmadığını söylediler. | Open Subtitles | هي غائبةٌ عن الوعيّ المسعفين يقولون، بأنّها ستكون بخير. |
| Zaten yaralarım yüzünden burada öleceğim önce Sağlıkçılar öldürmezse tabii. | Open Subtitles | سوف أموت بسبب الطاعون على اي حال اذا لم يقتلني المسعفون ,اولاً |
| Sağlıkçılar çocukları hastaneye götürdü kontrol edecekler. | Open Subtitles | المسعفون أخذوا الأطفال إلى المستشفى للفحص. |
| Bayan Bayan! Sağlıkçılar yolda. | Open Subtitles | سيدتي، سيدتي المسعفون في الطريق |
| Sağlıkçılar burada. | Open Subtitles | المسعفون هنا |
| Sağlıkçılar turnikeli olduğunu bilsin. | Open Subtitles | أنها تضع علامة تخبر المسعفين أنه لدية عاصِبَة لوقف النَّزْف |
| Sağlıkçılar acil servise götürdüler. | Open Subtitles | المسعفين أخذوها لغرفة طوارئ محلية. |
| Çünkü Sağlıkçılar ve adli tabip Reilly'nin kalp yetmezliğinden öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | وذلك لأن كلا المسعفين و الطبيب الشرعى أفادا {\pos(192,210)}بأنّ (رايلى) قضى نحبه مِن جراء أزمة قلبية |
| Sağlıkçılar yolda. | Open Subtitles | المسعفين في طريقهم |
| Sağlıkçılar. | Open Subtitles | المسعفين. |