"saat beşte" - Translation from Turkish to Arabic

    • الساعة الخامسة
        
    • في الخامسة
        
    • بحلول الخامسة
        
    • في تمام الخامسة
        
    • الخامسة مساءً
        
    • في خمسة
        
    • الساعه الخامسه
        
    saat beşte savaşı kaybettim, ama yedide tekrar kazandım! Open Subtitles أنا خسرت المعركة في الساعة الخامسة لكنني استعدتها مرة أخرى في السابعة
    Yves ile saat beşte havuza gidiyordu ve Yves'in babası onlara eşlik ediyordu. Open Subtitles كان سيذهب ليتمرن على السباحة مع يفز في الساعة الخامسة ووالد يفز سيقوم بتوصيلهما
    saat beşte aerobik dersim var. Sonra saat 6:30'da dekoratörle buluşacağım. Hadi gidelim. Open Subtitles لدي لياقة في الخامسة وإجتماع مع مهندس الديكتور السادسة والنصف , هيا بنا
    Öğleden sonra saat beşte hayat duruyor. Open Subtitles في الخامسة بعد الظهر تتوقف الحياة تماماً لديهم
    saat beşte masaya yemeği koyabilmek için çok uzun bir yol. Open Subtitles حسناً، سيحتاج ذلك للسفر مدة طويلة حتى تستطيع تناول العشاء في المنزل بحلول الخامسة
    Bu yüzden tam olarak saat beşte, sisteme girecek ve bir küresel fon değişimi başlatacaksın. Open Subtitles في تمام الخامسة ، ستدخل و تبدأ عملية تحويل أموال دولية
    Yarın saat beşte patlama gerçekleştikten sonra belirlediğimiz yoldan, kaçacaksınız. Open Subtitles غداً في تمام الساعة الخامسة مساءً بعد أن تقوم بتأكيد الإنفجار ستهرب باستخدام المسار المخطط له
    En büyük avantajı ise, saat beşte, hastalarını başka doktorlara bırakıp evine gidebilmesiydi. Open Subtitles والميزة الأكبر أنها عند الساعة الخامسة ترمي مرضاها على الآخرين وتذهب للمنزل
    saat beşte. Zamanınız varsa, gelip seyredebilirsiniz. Open Subtitles و اليوم سوف نختار البطلة في الساعة الخامسة مساءً
    saat beşte istasyonların başına geçer ve yeni günün tüketicilerini ağırlarız. Open Subtitles عند الساعة الخامسة نستعد لاستقبال الزبائن
    Gönderildi, Bayan. Yüzbaşı Tietjens'ın birliği, saat beşte. Open Subtitles أنها أنتهت , يا آنسة , سحبة النقيب تيجنز , في الساعة الخامسة
    Bu hafta içinde. Veya belki cumartesi saat beşte. Open Subtitles هذا الأسبوع، أو السببت القادم لنقل الساعة الخامسة ؟
    Hem artık ikimiz de saat beşte çıkabiliriz, değil mi? Open Subtitles حقا , سنخرج كلنا في الخامسة . اليس كذلك؟
    Biz de saat beşte eve gidebilecek şekilde kansere yakalanırsak, tamamdır. Open Subtitles لو أن السرطان يغادر في الخامسة لارتحنا كثيراً
    Biliyorsun Ray, saat beşte Midwood Üniversitesi'nde görüşmem var ama muhtemelen bir süre burada bekleyebilir buraya gelirse de çeker konuşuruz. Open Subtitles لدي مقابلة شخصية بالجامعة في الخامسة مساءً لكن بوسعنا انتظاره والانقضاض عليه إذا ظهر
    Patronum cuma günü saat beşte görüşmek istiyor. Ofiste bu saate "işin yaşta" saati diyorlar. Open Subtitles والأن رئيسي يريد ان يراني يوم الجمعة في الخامسة وهذا يعرف في المكتب بساعة الطرد
    Okuyabilir ve saat beşte masaya yemeği koyabilirsin. Open Subtitles يُمكنك أن تدرسي و تتناولي العشاء في المنزل بحلول الخامسة
    Herkes saat beşte masada olacak. Open Subtitles كل شيء سيجهز على الطاولة بحلول الخامسة مساءاَ
    saat beşte orada olmalıyız, tatlım. Open Subtitles يجب أن نكون هناك في تمام الخامسة يا عزيزى
    Perşembe saat beşte. Open Subtitles الخميس في تمام الخامسة.
    Dersler pazartesi başlıyor ve Eric saat beşte gelecek. Open Subtitles الأصناف الجيّدة تَبْدأُ يوم الإثنين ويَعُودُ إيريك في خمسة
    saat beşte yemeğe ne dersin? Open Subtitles و ماذا عن العشاء اليوم في الساعه الخامسه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more