| Hey, Daphne aşçılık dersinde Saatimin kolumda olup olmadığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اهلا، دافني، هل تذكين ان كانت ساعتي معي في حصة الطبخ؟ |
| Hayır, korkarım söyleyemem. Saatimin durduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | . لا ، أخشى أني لا أستطيع أذكر أن ساعتي تعطلت |
| Göremiyorum! Saatimin yansımasıyla sürmek zorundayım! | Open Subtitles | لا أستطيع الرؤية , سوف أوجه بإنعكاس ساعتي |
| Gruba katılmamın bütün amacı biyolojik Saatimin ihtişamını insanlara göstermekti. | Open Subtitles | أعني، الهدف من انضمامي للفرقة هو أن أظهر مدى روعة ساعتي البيولوجية |
| Saatimin sesini dinlersen kellemi alacağını da söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أيضاً إن تحققت من ساعتي ذلك يعني موتي |
| Dikkatinin duvar Saatimin üzerinde odaklandığını fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت أن انتباهه ثابت ناحية ساعتي |
| Hayır, yeni Saatimin yaptığı kızarıklıktan. | Open Subtitles | لأ، هذه حساسية من ساعتي الجديدة |
| Ayrıca Saatimin kaybolduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أيضاً أن ساعتي مفقودة |
| Saatimin durduğu zamanla aynı. | Open Subtitles | في نفس الوقت ساعتي توقّفت |
| Saatimin alarmı var. | Open Subtitles | لدي منبه في ساعتي |
| Saatimin her yeri kan oldu. | Open Subtitles | الدم أغرق ساعتي |
| Evet. Hatırlamak için kol Saatimin alarmını kurdum. | Open Subtitles | نعم، قمت بضبط ساعتي لأتذكر |
| Saatimin alarmı çaldı. | Open Subtitles | ساعتي كَانتْ beeping. |
| Saatimin içinde mi? | Open Subtitles | بداخل ساعتي! |