"saatler süren" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساعات من
        
    Doğum sancısı başladığı gece Saatler süren ıstıraptan sonra sonunda doğurdu. Open Subtitles في ليلة خاضت آلام الولادة بعد ساعات من العذاب ولدت أخيراً.
    Saatler süren gerilime ve koşuşturmaya nasıl dayanabiliyor? Open Subtitles كيف له أن يتحمل ساعات من التوتر والنشاط المماثلين؟
    En sonunda, Saatler süren voltadan sonra, şişko adam kızgın kutunun yanından geçti, böylece sorabildim. Open Subtitles وأخيراً بعد ساعات من التجول مر رجل بدين أمام القفص كي أتمكن من السؤال
    Yararsız sıkıntı yerine Saatler süren zevk. Open Subtitles إحصل على ساعات من المرح بدل الملل القاتل
    Saatler süren spekülasyon sonrası ülke tarihinin en kanlı terör saldırısında yanlışlıkla hüküm giyen adamın açıklaması ekranda. Open Subtitles بعد ساعات من التكهنات اننا على بعد لحظات من تصريح مباشر من رجل قد كان سابقا مذنبا
    Saatler süren başarısız girişimlerden sonra uçuş görevlileri sonunda şöyle söyledi, "Koparın gitsin." Open Subtitles بعد ساعات من التجارب الفاشلة منظموا الرحلة قالوا له في النهاية "إكسرها"
    Saatler süren çalışmaların ardından taraflar nihayet ateşkesi kabul ettiler ve her iki başkan da imza attılar. Open Subtitles بعد ساعات من العمل اتفق الطرفان على وقف اطلاق النار... ...ووقع الرئيسان على المعاهدة
    Saatler süren açık, kayda alınmış itiraflar. Open Subtitles ساعات من أعترافات مروعة مصورة
    Demokratik Ulusal Kongre, Saatler süren hararetli tartışmaların ardından, ...demokratların, Kuzey Vietnam'daki tüm bombalamaların kayıtsız şartsız sona erdirilmesi önerisini reddetti. Open Subtitles "ساعات من النقاش الحاد... ..." "مؤتمر الديموقراطية الوطنية رفض بند..."
    STK çalışanlarıyla yaptığımız Saatler süren konuşmalar sonucu, birisi, oldukça yenilikçi bir fikir sundu, ekmek aldıkları paketlerin içine ebeveynliğe ait broşür yerleştirme fikri. Bu paketler, Suriye'de çatışma bölgesinde olan ailelere, insani yardım görevlileri tarafından dağıtılıyordu. TED وبعد ساعات من الحديث مع عاملي المنظمة غير الحكومية، أقترح أحد العمال فكرة رائعة تقوم على توزيع منشورات تحتوي على معلومات للتربية الوالدية من خلال مغلفات الخبز -- التي يتم توصيلها للعائلات في مناطق النزاع السورية من قبل عاملي المساعدات الإنسانية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more