Ayrıca, kendimi toparlayabilmek için birkaç saatliğine yalnız kalmak istiyorum | Open Subtitles | بالإضافة إلى انني أحتاج إلى بضعة ساعات لأستجمع شتات نفسي |
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Bu odayı sadece 3 saatliğine kullanabilirim yani işime dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | تعلمين؟ لديَّ هذه الغرفة لـ3 ساعات فقط, عليَّ حقاً أن أرجع للعمل. |
Bir iş için yarım saatliğine gönder onu ama kuşku uyandıracak şekilde yapma. | Open Subtitles | أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا |
Onu yarım saatliğine bir ayak işine yolla, ama şüpheli bir durum yaratma. | Open Subtitles | أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا |
Sizden kurtulup biraz huzur ve sessizlik bulmak için bir saatliğine ölmem gerekti. | Open Subtitles | يجب علي الموت لساعة لأحصل أخيرا على بعض السلام والهدوء منكم يا رفاق |
Çocuğumu birkaç saatliğine seninle bırakıyorum ve anında olay çıkıyor. | Open Subtitles | أترك أبنى معك لعدة ساعات فيصبح على وشك إبتلاع مزرعه |
Evet ama sence resepsiyon memuru, iki adamın gelip... her gün altı saatliğine bir oda almaları hakkında ne düşünür? | Open Subtitles | نعم، لكن ماذا تظن بأن عمال الاستقبال سيفكرون بنا عن شخصين يأتون ويستأجرون غرفة ويبقون فيها لست ساعات كل يوم |
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Neden birkaç saatliğine dışarı çıkıp dışarıdan bir şeyler getirmiyorum? | Open Subtitles | لما لا أخرج لبضع ساعات و أحضر لنا طعاماً جاهزاً |
Dünden önceki gün, izin almadan bir kaç saatliğine kampüsten ayrılmıştı. | Open Subtitles | قبل يوم أمس , غادر المكان من دون استئذان لعدّة ساعات |
Sadece çok kalabalığız şu anda, birkaç saatliğine izin yap. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الأصوات الآن لذا خذي استراحة بضعة ساعات |
Bu geceden başlayarak 24 saatliğine tüm psikiyatri bölümünü kapatmak zorundayız. | Open Subtitles | مضطرون لإغلاق جناح الأمراض النفسية لـ 24 ساعة بدءاً من الليلة |
Onu götüreceğim ama sadece bir saatliğine ve muhabbet etmeyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا سأخذها ولكن لمدة ساعة فقط و بدون احاديث جانبية |
O kadar bencilsiniz ki onu bir saatliğine bile onurlandıramıyorsunuz. | Open Subtitles | انتي انانيه حقا بحيث لم تاتي هنا لتكريمها لمدة ساعة |
Talebiniz üzere, göl kenarını bu akşam bir saatliğine rezerve ettim. | Open Subtitles | كما طلبت لقد حجزت الحديقة بقرب البحيرة هذا المساء لمدة ساعة |
Tabloyu arkadaşlarının erişebildiği bir odada bir saatliğine bile tutmak onu çıldırtıyordu. | Open Subtitles | لقد كان جنون منه أن يترك هذا الشيئ و لو لساعة واحدة في غرفة ينفذ إليها أصدقاؤه |
Rahibe Luke, bir saatliğine kasabaya gitmek için izin isteyebilir miyim? | Open Subtitles | "الأخت لووك" هل تأذنين لي بأن أذهب إلى القرية لساعة واحدة؟ |
Sadece iki üç saatliğine, eğer ikna olmazsan, peşini bırakacağım. | Open Subtitles | اعطها ساعتين أو ثلاث, وإن لم تقتنع, إذاً ابتعد وحسب. |
Her neyse, biliyorum çok yoğunsun, ama seni 2 saatliğine ödünç alabilirsem... | Open Subtitles | على أية حال, اعرف انك مشغولة جداً لكن لو استطعت استعارتك لساعتين |
Peter, birkaç saatliğine dışarı çıkıyorum. | Open Subtitles | بيتر أنا فقط .. سأذهب للخارج لبضع الساعات |
Bir saatliğine bile olsa, cepheden 50 metre geriye gitmek bir askerin kafasını çok rahatlatabilir. | Open Subtitles | العوده لمسافة 50 يارده لمدة ساعه تصنع فارق كبير في راحة الجندي النفسيه |
Çatlak üvey kardeşimden kurtar beni. En azından birkaç saatliğine. | Open Subtitles | هيا انتي ستنقذيني من اختي المختله علي الاقل لساعات قليله |
Bir saatliğine şehre gideceğim. Sen de gelmek ister misin? | Open Subtitles | سوف أذهب فقط إلى المدينه لساعه هل تريد أن تأتي؟ |
Tamam yemek için bir saatliğine çıkabilirim. | Open Subtitles | حسن، ربما يسعني الاسئذان لساعةٍ لتناول العشاء |
- Evet, tabii birkaç saatliğine. | Open Subtitles | - أجل ، لو أن هذا لبضع ساعاتٍ قليلةٍ وحسب - |
- Mahkeme bir buçuk saatliğine ara vermiştir. | Open Subtitles | المحكمةَ سوف تتاجل لساعةِ و نِصْف. شكرا لك كثيرا. |
Bir-iki saatliğine çıkıyoruz ama geri döneceğiz. | Open Subtitles | انصتِ، سنخرج لسويعات.. وبعدها سنعود |
Birkaç saatliğine acımasız olmam gerekiyor, ve kafein beni sinirli tutuyor. | Open Subtitles | أريد أن أبقى فى مزاج حاد للساعات القادمة فالكافين يبقينى عصبية |
Birkaç saatliğine işe gitmem lazım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى العملِ لبضْع ساعاتِ. |