Onlardan yaygın olan bir inanışa göre, bilim insanları sabırlı bir şekilde, büyük hakikati ortaya çıkarmak adına yapboz parçalarını oturtturmaya çalışır. | TED | وأحدها، وأشهرها، هو كون العلماء يضعون بصبر قطع الأحجية بعضها بجانب بعض من أجل استخراج بعض المخططات المهمة أو غيرها. |
Koku alıcıları - yani minik koku detektörleri - burnunuzun içinde toplanmış, her biri fark etmekle görevli olduğu koku veya ligandı, sabırlı bir şekilde bekliyor. | TED | المستقبلات الشمِّية، وهي كاشفات روائح دقيقة، تقبع في أنفك، كل واحد منها ينتظر بصبر حتى يتم تنشيطه من قِبل الرائحة، أو اللَجين، الذي تم تكليفه بكشفه. |
Genç bir sihirbazken bir an önce ortaya çıkmalarını isterdim fakat eğitmenim bana bu gösterinin başarılı olabilmesi için güvercinleri sadece pelerinin içinde sabırlı bir şekilde bekledikten sonra ortaya çıkarmak gerektiğini söyledi. | TED | عندما كنت صغيرة، كنت دائما على عجلة من أمري في إظهارهم، ولكن أخبرني أستاذي أن سر نجاح هذه الخدعة هو إظهار الحمام بعد أن ينتظروا بصبر داخل بدلتي. |