"sabahın köründe" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الصباح الباكر
        
    • بالصباح الباكر
        
    • في هذا الصباح الباكر
        
    • في الفجر
        
    • عند الفجر
        
    • عند بزوغ الفجر
        
    • منتصف الصباح
        
    • وقت مبكر جدا
        
    • فيها متأكد من
        
    • في هذا الوقت الباكر
        
    • باكراً في الصباح
        
    Sabahın köründe bal almaya gittiğine göre canın tatlı çekmişti galiba. Open Subtitles لابُد أنكَ احتجت للسُكر .لتذهب وتأخذ العسل في الصباح الباكر جدًا
    Sabahın köründe 80'lerin popuyla çok iyi gitti. Open Subtitles على رسلك أنتي وموسيقى البوب القديمة نحن ما زلنا في الصباح الباكر
    Giles Sabahın köründe gelip devriye arabasıyla götürdü onu. Open Subtitles أتى (جايلز) بالصباح الباكر وأخذه بسيارة الدورية
    Buraya bizzat gelme zahmetinde bulundum. Sabahın köründe! Open Subtitles تحملت عناء المجيء بنفسي، في هذا الصباح الباكر.
    Hâlâ Sabahın köründe seni götürmem gerekiyor mu? Open Subtitles ألا زلتِ بحاجة إلى أن أوصلكَ في الفجر ؟
    Ayrıca her Sabahın köründe buraya gelemem artık. Open Subtitles بالإضافة إلى أنني لن أستطيع القدوم دائماً إلى هنا عند الفجر
    Akron'daki bebek bakıcısını görebilmeleri için mi Sabahın köründe yemek yiyoruz? Open Subtitles سوف نأكل عند بزوغ الفجر لكي يذهبا إلى أكرون ليقابلا المربية؟
    Biliyorum, çünkü ben de bu şekilde suçlanmıştım ama eğer, sizin gibi şık bir bayan Sabahın köründe, havaalanındaki bir otele silah ve mermilerle gelirse, bu tek bir kelimeyle sonuçlanır. Open Subtitles انا اعرف، لاني متصف خيال واسع ولكن حينما أرى امرأة أنيقة مثلك تذهب الى فندق المطار في منتصف الصباح
    Ama benim anlamadığım bizi Sabahın köründe ilk iş buralara sürüklemeleri. Open Subtitles أنا أتفهم الأمر لكن ما لا أستوعبه هو جرّنا الى هنا في الصباح الباكر
    Sabahın köründe, özgürlük ve adalet yerini bulsun. Open Subtitles مشرقا في الصباح الباكر مع الحرية والعدالة للجميع
    Ayrıca Sabahın köründe evimin önünde ne arıyordun? Open Subtitles وما الذي كنتَ تفعله خارج منزلي في الصباح الباكر على أية حال؟
    Ve Sabahın köründe Akademi Ödülleri sunumu için Seymour ile görüşmem gerek. Open Subtitles وعلي أن أقابل سيمور غداً في الصباح الباكر بشأن التقدم إلى جوائز الأوسكار
    Çiftçi bir çocukla takıldığım için Sabahın köründe kalkacağımı düşünmemiştim. Open Subtitles لم أكن أعلم أن النوم في منزل فتى ريفي سيؤدّي بي إلى الاستيقاظ في الصباح الباكر
    Giles Sabahın köründe gelip devriye arabasıyla götürdü onu. Open Subtitles أتى (جايلز) بالصباح الباكر وأخذه بسيارة الدورية
    Sabahın köründe nasıl bu kadar şeker yiyebiliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك أن تأكل هذا الكم الكبير من السكر في هذا الصباح الباكر ؟
    Neden Sabahın köründe dırdır yapıyorsun? Open Subtitles لماذا توبخين ابنك في هذا الصباح الباكر
    Boğayı beslemek için Sabahın köründe kalkmazdı. Open Subtitles لن يستيقظ قط في الفجر كي .يُطعم الثّور
    Egzersiz için Sabahın köründe kalkacaksınız, kıçınız buz kesecek yarışmalar için sürekli seyahat edeceksiniz. Open Subtitles الحضور للتمرين عند الفجر امر لا يحتمل السفر لتلك الاماكن خارج البلدة
    Yarın Sabahın köründe kalkmalıyım, Randy. Benimde halletmek zorunda olduğum kendi sorunlarım var. Open Subtitles علي الاستيقاظ عند بزوغ الفجر لدي مشكلاتي الخاصة التي علي معالجتها
    Sabahın köründe dans partisi. Normalden daha da güzel dans ediyor. Open Subtitles رقصة منتصف الصباح هي ترقص الان افضل من وضعها العادي
    Sabahın köründe burada ne işin var? Open Subtitles ماذا تفعلين هنا في وقت مبكر جدا ؟
    Ama ancak Sabahın köründe evlerinde oluyorlar. Open Subtitles انها المرة الوحيدة التى أكون فيها متأكد من أنهم فى المنزل
    Sabahın köründe antrenman yapma fikri de nereden çıktı? Open Subtitles مالهدف من جعلي أتدرب في هذا الوقت الباكر من الصباح
    #Sabahın köründe# Open Subtitles * * باكراً في الصباح *

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more