"sabah ve akşam" - Translation from Turkish to Arabic

    • صباح ومساء
        
    • صباحاً وبعد الظهر
        
    sabah ve akşam kremden büyük bir topak ayaklarına sür ve srteç filmle sar. Open Subtitles ضع كميه كبيره على كل رجل فى كل صباح ومساء ودلكهم
    Konsey kulaklarını yırttı ve şimdi her sabah ve akşam yemeğinde diğerlerine örnek olsun diye kendini gösteriyor burada. Open Subtitles ومُزّقت أذنيه وعليه أن يُظْهر نفسه... كل صباح ومساء يتناول فيه العشب كعِبْرة للآخرين
    İki, her sabah ve akşam yoga yap ve eski en iyi arkadaşlarınla basçılara karşı beslediğin tüm negatif duyguları kovarak vücudunu toksinlerden temizle. Open Subtitles ثانياً, أعمل يوغا كل صباح ومساء وأطهر جسمي من السموم بإبعاد كل المشاعر السلبية حيال أصدقائي المفضلين الذين تركتهم والعازفون على آلة الباس.
    Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. Open Subtitles وجاء اليوم التالي وبذلت أقصى جهدي صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب
    Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. Open Subtitles وجاء اليوم التالى وبذلت أقصى جهدى صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب
    Her sabah ve akşam buraya gelip kızınız Tomi'yi emzirmemi söylediler. Open Subtitles أمرني بأن آتي إلى هنا كل صباح ومساء (لكي أرضع ابنتك (تومي
    Her sabah ve akşam birer fincan içerim. Open Subtitles أنا أشرب كأس كل صباح ومساء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more