"sadakatinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولائك
        
    • الولاء
        
    • ولاء
        
    • ولاءك
        
    • ولاءه
        
    sadakatinin karşılığı bir kahraman gibi karşılanmak ve kaptanlık mı? Open Subtitles ولائك مقابل عودتك للوطن كالأبطال و ترقيتك لقبطان؟
    Ama yine de sadakatinin karşılığını vermek isterim. Open Subtitles ولكن لا زلت أرغب بمكاافأتك على ولائك المطلق
    Sanırım artık sadakatinin yalan olduğunu anladım. Open Subtitles حسنا, أظن بأنني أعرف أين ولائك
    Örümcek maymuna,sadakatinin kefaletini anlatırken... hiç vermedim. Open Subtitles أنا لم أصل أبداً لقرد العنكبوت في حين قراء عهد الولاء
    Bu kadar ay geçirdik ve sadakatinin su geçirmez olmadığını fark etmedim ki bu çok sinir bozucu. Open Subtitles أقرأ عقلك منذ أشهر ولم أدرك أن لديك شائبة ولاء وهذا يغضبني جدًّا.
    Çifte ajan olmanın sorunu şudur ki Sam hiçbir zaman sadakatinin kimden yana olduğundan emin olamazsın. Open Subtitles تعلم، أن مشكل كون المرء عميل مزدوج يا سام أنك لا تعرف حقا إلى أي جهة يرتبط ولاءك
    sadakatinin nasıl bir yalan olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعرف جميعاً لمن يكون ولاءه
    Bu abartılı sözlerini ve sadakatinin sınırını test edeceğim. Open Subtitles أيها القاضي ... سأختبر مثل تلك الكلمات المتبجحه وما هو مقدار ولائك
    Bu abartılı sözlerini ve sadakatinin sınırını test edeceğim. Open Subtitles أيها القاضي ... سأختبر مثل تلك الكلمات المتبجحه وما هو مقدار ولائك
    sadakatinin ait olduğu yeri görmem iyi oldu, kardeşim. Open Subtitles من الجميل معرفة أن يتجه ولائك , أخي
    sadakatinin nereden tarafa olduğunu unutmuş gibisin. Open Subtitles يبدو وأنك قد نسيت إلى مَن ولائك
    Gerçek sadakatinin nerede olduğunu merak ediyorum. Open Subtitles أنا مشتاق لمعرفة ! لمن هو ولائك
    Asıl sadakatinin kime olduğunu hatırla. Open Subtitles تذكر لمن هو ولائك
    sadakatinin hangi tarafa olduğunu unutma. Open Subtitles تذكري اي جانب ولائك به
    Senin sadakatinin kime olduğunu düşündürüyor. Open Subtitles تجعله يتساءل عن مكانِ ولائك.
    Mülk sadakatinin tam bir aptallık olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Open Subtitles اتذكر قولك شيئا عن كون الولاء للعقار غباء
    Bu yüzden, sadakatinin tabi ki ona bağlı olduğunu biliyorum, bana değil. Open Subtitles لذلك أنا أفهم أن الولاء الخاص من الواضح له، وليس لي.
    Babamın sadakatinin karşılığı olarak kızının daha iyi bir yaşama sahip olabileceğini söyledi... Open Subtitles في مقابل الولاء والدي، قيل له له dauger يمكن أن يكون له حياة أفضل.
    Rose Teller'a olan sadakatinin farkındayım. Open Subtitles أعلم أنه كان لديك ولاء كبير لروس تيلير
    Belki de sorun sadakatinin uzandığı yerdedir. Open Subtitles ربما المشكلة تكمُن فى ولاءك المُتغير
    Quinn geceyi atlatamayacak. sadakatinin onu mahvedeceği konusunda Sunny'i uyardım. Open Subtitles حذرت (صني) أن ولاءه ما سيدفعه للسقوط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more