"sadece bir parçası" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقط جزء من
        
    • لكنه جزء من
        
    • جزء فقط
        
    CA: Peki bir ülkede polise malzeme değişikliği yapmanın ne kadara mal olduğunu anlatın, örneğin -- Biliyorum, bu sadece bir parçası. TED CA: حسنًا، أخبرنا في الدولة الواحدة كم هي تكلفة تأهيل الموارد لقطاع الشرطة مثلًا؟ مع العلم أن هذا فقط جزء من العملية.
    Görünen o ki, Lydia'da yapbozun sadece bir parçası varmış. Open Subtitles يبدو أن "ليديا" كان لديها فقط جزء من الأحجية.
    Bu Saruman'ın vahşetinin sadece bir parçası. Open Subtitles هذا فقط جزء من الرعب الذي أطلقه (سارومان)
    ZeD İyi seyirler. "Bizim yaptığımız bu iş, pastanın sadece bir parçası." Zenobia Open Subtitles لدينا ما يخصّنا ، لكنه جزء من " (اللعبة الكبرى "
    - büyük pastanın sadece bir parçası. Open Subtitles لكنه جزء من اللعبة الكبرى
    Somonu bulmak sorunun sadece bir parçası. Open Subtitles لكن العثور على السلمون هو جزء فقط من المشكلة
    O direkler tekniğimizin sadece bir parçası. Open Subtitles هذه الادوات مجرد جزء فقط من تقنيتنا
    Bu hediyenin sadece bir parçası. - Dahası da mı var? Open Subtitles لكن هذا فقط جزء من الهدية
    O bu yapbozun sadece bir parçası. Open Subtitles إنها فقط جزء من اللغز
    Doğru, ama bu kim olduğumuzun sadece bir parçası. Open Subtitles صحيح، لكن ذلك جزء فقط ممّا نكون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more