"sadece iyi" - Translation from Turkish to Arabic

• جيد فقط
• بخير فحسب
• جيدة فحسب
• بخير فقط
• طيباً فحسب
• جيدة فقط
• فقط لا بأس
• فقط أن أكون
• فقط بخير

Lokavorlar, organivorlar, vejetaryenler, aşırı vejetaryenler ( et ve hayvanlardan çıkan hiçbir şeyi yemeyenler, yumurta, süt vb ), gurmeler ve sadece iyi yemek yemeye meraklılarımız.
اللوكافريون، العضويون، النباتيون، الذواقون ومن هم مهتمون بأكل طعام جيد فقط.

sadece iyi bir şov çıkarmak istiyorlar, tek istedikleri bu.
لابد ان تريهم مدى قوتك لان كل مايريدونه هو عرض جيد فقط

Ben onun idare amiriyim. sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum.
أنا القائد المشرف عليه ، أريد أن أعرف إن كان بخير فحسب

Spence, eğer içerdeysen biz sadece iyi olup olmadığını merak ediyoruz.
سبنس,اسمع ان كنت بالداخل فنحن نريد ان نعرف ان كنت بخير فحسب

sadece iyi insanlar, bisürü güzel yiyecek.
أناس جيدة فحسب الكثير من الطعام الجيد

sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
أنا أحاول التأكد من كونك بخير فقط يا أخي

sadece iyi arkadaş olabilmemiz için çaba sarf ediyorum.
أنا أبذل مجهوداً لكي أكون صديقاً طيباً فحسب.

sadece iyi kokmaları değil, sizi iyi hissettirmeleri de önemli.
من المهم أن تشعر شعوراً جيداً، لا أن تكون رائحتك جيدة فقط

Artık sadece iyi şeyler olmalı.
لذلك لن يحدث الا كل شىء جيد فقط

Sana sadece iyi yönlerimi göstermek istedim.
وأنا.. فقط أردت أن أريكى ما هو جيد فقط

Sanırım ben sadece iyi bir adamım.
أفترض أننى رجل جيد فقط

sadece iyi misin, bilmek istiyorum. Bana anlatabilirsin, değil mi?
أريد أن أعلم إن كنت بخير فحسب بإمكانك أن تخبرني بذلك، أليس كذلك؟

Tamam. sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
حسنٌ، كنت أريد التأكد أنّك بخير فحسب.

Ben sadece iyi olmanı istiyorum.
أريدك أن تكون بخير فحسب

sadece iyi olduğundan emin olmak istemiştim.
أردتُ التأكد أنك بخير فحسب

sadece iyi bir anne olmak istiyorum.
أريد أن أكون أماً جيدة فحسب

Annie, dinle, sahadaki işinde sadece iyi değildin.
(آني), أنصتي، بشأن عملك في الميدان لم تكوني جيدة فحسب

sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum.
اريد ان اعلم انك بخير فقط

sadece iyi olmana sevindik.
سعيدان لأنكِ بخير فقط

sadece iyi davranmaya çalışıyordum.
أنا آسف يا (توم) كنت أحاول أن أكون طيباً فحسب

Bak, Rach, senin için sadece iyi olanı istiyorum.
يا "راتشيل"،أنا أريد لك الاشياء جيدة فقط

sadece iyi.
فقط لا بأس به.

Ben sadece iyi bir hayatım olsun istiyorum. Doyasıya içki alacak gücü olan biri
أريد فقط أن أكون هذا الرجل الذي يصعد لأعلى أريد أن أكون الرجل الذي يشتري مشروبات

Oh, iyiyim Üstad. sadece iyi.
انا بخير, مُعلمى فقط بخير