"sadistçe" - Translation from Turkish to Arabic

    • سادية
        
    • السادي
        
    • السادية
        
    • سادي
        
    • ساديا
        
    • بسادية
        
    Ben bunu yapabildim; inkârımı kıran son sadistçe bir dayak sayesinde. TED كنت قادرة على الرحيل بسبب ضربة اخيرة سادية كسرت حالة انكاري.
    "Elinde tabancayla çakıl ocağının etrafında dolanıyordu. Bu sadistçe bir şeydi." Open Subtitles تجوّل حول حفرة الحجر مع مسدّس في يدّه ، كانت سادية
    Gösterişli bir metinle meşrulaştırılmış sadistçe zırvalar. Sakın hayranıyım deme bana. Open Subtitles الهراء السادي شرع بالنثر المعقد ، أخبرنى أنك لست أحد معجبيه
    Tanrıdan korkmadan vahşice, sadistçe masum bir kadına saldırmak! Open Subtitles بأن تأخذو أمرأة بريئة... و تهجمو عليها بهذه الطريقة السادية و الوحشية...
    Yöntemi sadistçe olmasına karşın günah keçicilere söylediğimiz temel bir patoloji olduğunu sanıyoruz. Open Subtitles بينما أسلوبه يبدو و كأنه لشخص سادي فنحن نظن ان هناك مرضا قابعا نحن ندعوه بجامع الجروح
    Parmaklarını kesip ona yedirmiş. Eğer bu sadistçe değilse-- Open Subtitles لقد قطع اصابعها و اجبرها على اكلهم ان لم يكن ذلك تصرفا ساديا
    ve bu kitaplar, seri katillerin sadistçe... yaptıklarını anlatan bu iğrenç kitapları... nerede buldunuz Dedektif? Open Subtitles وهذه الكتب , هذه الكتب المقززة التي توصف انها سادية ولاعمال السفاحين اين وجدت هذه الكتب ايها المحقق؟
    Şu anda bile yaptıklarımın sadistçe olmadığını anlayacak kadar kendinde olduğunu umarım. Open Subtitles أحب أن أعتقد أنك تعلمين جيداً أنة و حتى الأن لا توجد أى سادية فى أفعالى
    Şu anda bile, davvranışlarımda sadistçe bir şey olmadığının farkında olduğuna inanmak isterim. Open Subtitles أحب أن أعتقد أنك تعلمين جيداً أنة و حتى الأن لا توجد أى سادية فى أفعالى
    Çarmıha germe sadistçe bir olay ve bunu izlemek tamamen işkencedir. Open Subtitles الصلب عملية سادية و مراقبتها هو التعذيب الأقصى
    Bana o minicik anı çok görmekten sadistçe bir zevk alıyorlar. Open Subtitles إنهم يشعرون بمتعة سادية بحرماني من تلكَ اللحظة الصغيرة.
    - Seni seviyorum. İlginç bir hikâye. Bana göre fazla sadistçe. Open Subtitles قصة مثيرة للأهتمام سادية قليلا بالنسبة لذوقِ
    Şimdi de hastalıklı ve sadistçe bir intikam fantezisiyle yaşıyor. Open Subtitles ،أما الآن يعيش بخيالة المعتلّ خيال الانتقام السادي
    Mesela öfkeli bir şiddet, sadistçe bir merak. Open Subtitles مثل أعمال العنف المغضبة الفضول السادي
    Evet, kızımın sadistçe cinayetinden o kadar etkilendim ki ben de bir deneyeyim dedim. Open Subtitles نعم، إذن، كنتُ مُلهماً للغاية... من القتل السادي لابنتي... ذلك أنني ظننتُ أنّي سأجرب واحدة بنفسي
    - İşkencenin sadistçe olduğu belli. Open Subtitles حسنا التعذيب يدل بوضوح على السادية
    Ona boyun eğdirmek için sadistçe bir yol. Open Subtitles انها طريقته السادية في إخضاعها
    Şimdi sekiz yaşında falanım ve babam beni oraya çıkarmaktan sadistçe bir keyif alıyor. Open Subtitles إذاً.. كنت في الثمنة أو ما يقارب وكان والدي مُستمر بالغبطة السادية وكان يسحبني هناك مشيرا إلى أكبر واحد، ويقول:"
    Çok sadistçe bir espri anlayışın var farkında mısın? Open Subtitles لكي يوازن حبوب الفاصوليا عليها لديك حس سادي من الدعابة ، ألستِ كذلك؟
    Soğukkanlılıkla verilmiş sadistçe uyarı. Open Subtitles "تحذير سادي بارد"
    Belki de görevine yönelecek kadar sadistçe davranmıyordur. Open Subtitles إذن ربما هو ليس ساديا بقدر ما هو مركز على مهمته
    İnsanlar sadistçe işkence gördükten sonra her zaman tuhaf davranırlar. Open Subtitles دائماً ما يصبح الناس ظرفاء قليلاً أجل , بعد تعذيبهم بسادية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more