| safari işine girdim, kamp yeri bulmalıyım. | Open Subtitles | عزمت القيام برحلة سفاري ويجب أن أجد معسكر |
| Geçen gece safari yapıyorduk. Bir su aygırıyla sevişiyordun. | Open Subtitles | آخر ليلة كُنا في رحلة سفاري وأنت مارست الحب مع فرس النهر |
| Don Todd'un Canavar Golf safari'sinin bütün bölümlerini ikişer kere izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت جميع الحلقات من دون تود وحش لعبة غولف سفاري مرتين |
| Eğer Satürnde veya Jüpiterde safari parklarına giderseniz, hayal kırıklığına uğrayacaksınız. | TED | إن ذهبتم إلى متنزهات السفاري أو زحل أو المشتري، سيخيب أملكم. |
| Nollywood'un dışında Afrika imajı ise, eski "National Geographic" modunda ve safari perspektifinde donmuş hâldedir. | TED | خارج نوليوود، صورة أفريقيا تبقى متحجرة في ظل مفهوم ناشونال جيوجرافيك القديم ومنظور السفاري |
| Afrika'ya mı gidiyoruz? safari nasıl olur? | Open Subtitles | إذن هم ذاهبون إلى إفريقيا ما رأيكم في سافاري ؟ |
| Avlanmak için fazla büyük bir safari düzenliyorsunuz. | Open Subtitles | ذلك بالأحرى رحلة صيد كبيرة أنت تنظم ل صيد. |
| Bunu bir çeşit izinsiz safari seferine dönüştürmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك تحويل الحديقة إلى بعثة سفاري للصيد غير المشروع |
| Aslında, öyleydi. safari rehberiydim. | Open Subtitles | في الواقع، كانت مسؤوليتي لقد كنت مرشد رحلات سفاري |
| Üçüncü karadaki en uzak ovaya safari için geldik. | Open Subtitles | ذهبنا في رحلة سفاري في السهول النائبة في القارة الثالثة |
| Onu diyete sokmuş ve üzerine safari kıyafetleri giydirmiş ve favori bırakmasını sağlamış. | Open Subtitles | فوضعت له حمية غذائية، وألبسته أزياء من نوع "سفاري". وأجبرته أن يطوّل سالِفة شعره. |
| Peki, ozaman, bu "safari" de neyin nesi? | Open Subtitles | ما علاقة رحلة سفاري مع هذا كله؟ |
| Geçtiğimiz bahar, safari yapmaya gitti. | Open Subtitles | الربيع السابق وذهبت لرحلات سفاري |
| "safari"nin, Swahili dilince uzun yolculuk anlamına geldiğini, biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون ان كلمة "سفاري" تعني "الرحلة الطويلة" باللغة السواحلية ؟ |
| Burası ailemin dört nesildir safari işiyle uğraştığı yerdir. | TED | حيث كانت عائلتي تعمل في مجال السفاري لأربعة أجيال متتالية. |
| safari işindeki ilk işi safari kamyonlarını tamir etmekti. | TED | أول عمل حصل عليه سولي في مجال السفاري كان إصلاح مركبات السفاري. |
| Ve onu gördüklerinde safari kamyonundaki insanların duygusal tepkileri bir yakınlık hissiydi. | TED | ونلمس تلك المشاعر المتدفقة من مرتادي السفاري على مركباتنا حين ينظرون إليها، كانت تلك مشاعر الألفة. |
| Sürekli safari işine çıkacağım için, kulüpteki odaya... pek ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | اثناء إنجازي لأعمال رحلة السفاري سأحتاجلإستئجارغرفة.. في النادي |
| safari gezimizi tekrar gözden geçireceğim. | Open Subtitles | مما يذكرني بترددي حيال قيامنا برحلة السفاري في الربيع |
| Ve... Afrika'da safari turları düzenlerdim. | Open Subtitles | وكنتُ دليل (سافاري) في (أفريقيا). |
| safari için adam lazım. Yeni adamlar seçin. | Open Subtitles | ولد رحلة صيد حاجة , بوانا إجعل إختيارا جديدا. |
| Burası safari Kulübü. | Open Subtitles | هذا نادي رحلةَ الصيد. |
| safari parkına gitmiştik. Jack öldükten sonra ailecek ilk dışarı çıkışımızdı. | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى رحلة سفارى, اول خروج للعائله منذ ان مات ,جاك |
| Davey Crockett safari yarına kadar bekleyebilir ayrıca önce araştırma yapacağız. | Open Subtitles | حسناً حسناً، رحلة الصيد هذه يجب أن تنتظر للغد وبعد أن ننتهي من حفلتنا |