| Eğer Satürnde veya Jüpiterde Safari parklarına giderseniz, hayal kırıklığına uğrayacaksınız. | TED | إن ذهبتم إلى متنزهات السفاري أو زحل أو المشتري، سيخيب أملكم. |
| Nollywood'un dışında Afrika imajı ise, eski "National Geographic" modunda ve Safari perspektifinde donmuş hâldedir. | TED | خارج نوليوود، صورة أفريقيا تبقى متحجرة في ظل مفهوم ناشونال جيوجرافيك القديم ومنظور السفاري |
| Burası ailemin dört nesildir Safari işiyle uğraştığı yerdir. | TED | حيث كانت عائلتي تعمل في مجال السفاري لأربعة أجيال متتالية. |
| Safari işine girdim, kamp yeri bulmalıyım. | Open Subtitles | عزمت القيام برحلة سفاري ويجب أن أجد معسكر |
| Geçen gece Safari yapıyorduk. Bir su aygırıyla sevişiyordun. | Open Subtitles | آخر ليلة كُنا في رحلة سفاري وأنت مارست الحب مع فرس النهر |
| Safari işindeki ilk işi Safari kamyonlarını tamir etmekti. | TED | أول عمل حصل عليه سولي في مجال السفاري كان إصلاح مركبات السفاري. |
| Ve onu gördüklerinde Safari kamyonundaki insanların duygusal tepkileri bir yakınlık hissiydi. | TED | ونلمس تلك المشاعر المتدفقة من مرتادي السفاري على مركباتنا حين ينظرون إليها، كانت تلك مشاعر الألفة. |
| Sürekli Safari işine çıkacağım için, kulüpteki odaya... pek ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | اثناء إنجازي لأعمال رحلة السفاري سأحتاجلإستئجارغرفة.. في النادي |
| Safari gezimizi tekrar gözden geçireceğim. | Open Subtitles | مما يذكرني بترددي حيال قيامنا برحلة السفاري في الربيع |
| O halde hepimiz Safari Balo'su için temamızın "Leopar Baskılar" olduğu konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | حسناً, إذا جميعنا متفقين سيكون فرو الفهد هو موضوعنا لحفلنا السفاري |
| Ve ayrıca, buralarda bu tarz malzemeleri bulabileceğin tek yer insanların olduğu Safari kamplarıdır. | Open Subtitles | وبالإضافة المكان الوحيد الذي ستجد به مكونات كهذه هنا موجودة بمخيم السفاري للبشر |
| Kulağa büyük bir patlama gibi geliyor. Fakat insan Safari kampında bir randevumuz var. | Open Subtitles | يبدو هذا ممتعاً لكن لدينا موعد بمخيم السفاري للبشر |
| Bak, vadideki Safari kamplarını kapatman gerek. | Open Subtitles | أنظر، يجب أن تغلق مخيمات السفاري في الوادي |
| Oh, şu Safari pantalonlarına bakın. Hafif şeyleri taşımak için yapılmış. | Open Subtitles | أفحص بناطيل السفاري ومجموعة الكشافات |
| Balayı çiftleri, Safari'ye hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا؛ أصحاب شهر العسل؛ في السفاري |
| Eğer Safari parkına giderseniz sileceklerin o kadar sert olmadıklarını keşfedersiniz. | Open Subtitles | ...ولو صادف وزرت حديقة السفاري فقد تكتشف بأن ماسحات الزجاج ليست قويه بما فيه الكفايه |
| Don Todd'un Canavar Golf Safari'sinin bütün bölümlerini ikişer kere izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت جميع الحلقات من دون تود وحش لعبة غولف سفاري مرتين |
| Bunu bir çeşit izinsiz Safari seferine dönüştürmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك تحويل الحديقة إلى بعثة سفاري للصيد غير المشروع |
| Aslında, öyleydi. Safari rehberiydim. | Open Subtitles | في الواقع، كانت مسؤوليتي لقد كنت مرشد رحلات سفاري |
| Üçüncü karadaki en uzak ovaya Safari için geldik. | Open Subtitles | ذهبنا في رحلة سفاري في السهول النائبة في القارة الثالثة |
| Onu diyete sokmuş ve üzerine Safari kıyafetleri giydirmiş ve favori bırakmasını sağlamış. | Open Subtitles | فوضعت له حمية غذائية، وألبسته أزياء من نوع "سفاري". وأجبرته أن يطوّل سالِفة شعره. |