"sahillerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساحل
        
    • شواطئ
        
    • شواطىء
        
    • سواحل
        
    • شاطيء
        
    Müşterileri genellikle Batı Afrika sahillerinde ticaret yapıyorlar. Open Subtitles موكليهم يتاجرون بالرقيق و بشكلٍ رئيس مقابل ساحل أفريقيا الغربية ساحل العاج و سيراليون
    Kuzey Atlantik sahillerinde bu büyüklükte sadece 2 tane köpekbalığı yakalandı, ve sonuncusu 92'deydi. Open Subtitles من أي وقت مضى تم القبض اثنين فقط من أسماك القرش من هذا الحجم على ساحل شمال الأطلسي، وآخر واحد كان في '92.
    1772 Haziran'ında Fransa sahillerinde yapılacak olan bir keşif gezisi bilimin modern çağa doğru yönelmesini sağlayacaktı. Open Subtitles في يونيو عام 1772،أرسلت بعثة بحرية صغيرة إلي ساحل فرنسا في رحلة ستدفع بالعلم إلي العصر الحديث
    Güney Kaliforniya sahillerinde büyümüş, ulusumuzun kürtaj savaşları arasında yetişmiştim. TED بلغت سن الرشد وأنا على شواطئ جنوب كاليفورنيا، فنشأت في خِضمّ صراع بلدنا القائم حول عملية الإجهاض.
    Bangkok sahillerinde o, hayat arkadaşıyla tanışacak. Open Subtitles سوف تقابل شريك حياتها على أحد شواطىء بانكوك
    Ve şu Kuzey İzlanda sahillerinde keşfedilen ve 405 yaşına ulaşan dev istiridye hakkında birşeyler duymuş olabilirsiniz. TED و قد تكونوا سمعتم عن ذلك البطلينوس الضخم الذي تم اكتشافه قرب سواحل شمال إيسلندا الذي وصل عمره إلى 405 عام
    "Ko Samui" Tayland sahillerinde bir ada! Open Subtitles كوساموى هى جزيرة خارج شاطيء تايلاند
    Kasırga bu sabah saatlerinde başladı ve etkisi Florida sahillerinde gerçekten çok yıkıcı oldu. Open Subtitles ان تأثيرة كان مُدمراً هنا على ساحل فلوريدا
    Bak, Fildişi sahillerinde miktarını OPEC'in bile bilmediği kadar gaz rezervi var. Open Subtitles ... اسمع هناك غاز موجود فى ساحل العاج والـاوبك نفسها لا تعلم بشانه
    Meksika sahillerinde 30 yelken balığı bir sardalya sürüsünün etrafını sarmış. Open Subtitles قبالة ساحل "المكسيك"، أحاط ثلاثون منهم بكرة سردين.
    Tokyo sahillerinde emsali görülmedik bir göktaşı yağmuru. Open Subtitles عدد مِن النيازك لم يسبق له مثيل قد ضرب ساحل مدينة "طوكيو."
    JAPONYA SAHİLLERİNDE BİR BALİNA TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN KAPTAN ESTAR HARDY'NİN HATIRASINA DUL KARISI TARAFINDAN ASTIRILDI. Open Subtitles لذكرى القبطان (إسيار هاردي) الذي قتله حوت قبالة ساحل اليابان* *بالـ3 من أغسطس 1833، حزنت عليه أرملته
    İki hazine avcısı, bugün Miami sahillerinde bir sualtı mezarına rastladıklarında korkunç birşey keşfettiler. Open Subtitles "حقّق صائدا كنوز اكتشافاً مروّعاً اليوم عندما تعثّرا بما يبدو أنّه مقبرة تحت الماء" "بصدع خارج ساحل (ميامي)"
    Nijerya sahillerinde özçekim yapan kişiler Afrikalılardı. TED كان الأفارقة يصورون أنفسهم على شواطئ نيجيريا.
    Ama bilirsin, şimdi radyoyu dinliyordum ve onlar bugünlerde California sahillerinde sürülebilecek dalga olmadığını söylediler. Open Subtitles -لوكني كنت استمع الى الراديو انه لن يكون هناك امواج على شواطئ كاليفورنيا لأيام على الاقل.
    Incheon sahillerinde istediğin kadar gazoz var... Open Subtitles من شواطئ انشيون ..يمكنك أن تجد الصودا
    Teğmen Presley O'Benien 1805'de Tripoli sahillerinde Berberi korsanlarını yendi. Open Subtitles الملازم أول البحرى "بريسلى وبينيون" هزم قراصنة الباربى على شواطىء طرابلس فى عام 1805
    Dunkirk sahillerinde, yarım milyona yakın İngiliz ve Fransız asker teslim olmak ya da zayıf bir ihtimalle de olsa İngiltere'ye kaçmak gayretindeydi. Open Subtitles على شواطىء ( دنكرك ) واجه ما يقرب من نصف مليون جندى ما بين فرنسيين و أنجليز أما الأستسلام , أو الأمل الضئيل "بوصول سفن الأنقاذ القادمه من "أنجلترا
    Bir AGA maskesi. Bunlardan biriyle İspanya sahillerinde batıklara daldım. Open Subtitles قناع الغوص ، قمت بارتدائه عندما غصت بحثا عن حطام السفينة قرب سواحل أسبانيا
    Nihayet Kanada'nın doğu, İskoçya'nın kuzey sahillerinde karaya vurdular. Open Subtitles وجنحت أخيراً على سواحل شرقي كندا وشمالي اسكتلندا
    Miami sahillerinde hâlâ Küba füze krizinden kalma mayınlar var deniyordu. Open Subtitles يقولون بأن شاطيء " ميامي " مازال يحمل حقول ألغام باقية منذ أزمة الصواريخ الكوبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more