"sahip değilim" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس لدي
• لا أملك
• ليس لدى
• لا املك
• ليست لدى
• ليست لدي
• أنا ما عِنْدي

Sorduğun buysa, bir medeni duruma sahip değilim. Evet, haklısın.
ليس لدي وضعٌ عائلي إن كان هذا ما قصدته بسؤالك؟

Uçağın inmesini engelleyecek yetkiye sahip değilim.
ليس لدي السلطة لمنع هذه الطائرة من الهبوك

Çünkü etrafınıza bakar ve "istediğim arabaya sahip değilim"
لأنه يمكنك أن تنظر حولك وتقول حسناً اُنظر، ليست لدي السيارة التي أريد ليس لدي البيت الذي أريد

Bu yaranın iyileşmesi zaman alacak. Bu lükse sahip değilim.
هذا الجرح سيأخذ وقت للشفاء وأنا لا أملك هذا الوقت

Hala o adamları tanımlamak için yeterli bilgiye sahip değilim.
ما زلت لا أملك معلومات كافية لتحديد الرجال في القنصلية

30 yaşındayım, işe girmek için gereken yeteneklere sahip değilim!
بلغت من العمر 30 و ليس لدى اية مهارات وظيفية

Üzgünüm ben 9,30'dan önce kimseyi Uyandırma yetkisine sahip değilim
مع الاسف لا املك اي اوامر بأيقاظ اي احد قبل التاسعه و النصف صباحا

Korkarım, Bu bilgiyi size açıklama özgürlüğüne sahip değilim.
أخشى أنه ليست لدى الحرية لإفشاء هذه المعلومة

"istediğim eve sahip değilim vs..." derseniz durun durun, bunlar istemediğiniz şeyler!
ليست لدي الصحة التي أريد ليست لدي الزوجة التي أريد تراجع. تراجع

Vücuduna sahip olabilirim ama yeteneğine sahip değilim.
.ربما لدي الجسد لكن ليس لدي الجرأة والموهبة

Öyle bir otoriteye sahip değilim, bu yüzden kendi başıma uygulayamamalıyım.
ليس لدي مثل هذه السلطة وبالتالي لا ينبغي اشغل نفسي

25.Düzenleme konusunda ben etkin bir konuma sahip değilim, ama sen öylesin.
ليس لدي أي نفوذ تجاه التعديل الـ25, ولكنكِ تملكين النفوذ

Gerekli makineye sahip değilim. Başka bir yere gitmek zorunda kalacaksınız.
ليس لدي الآلات المناسبة، يجب عليكم الذهاب لمكانٍ آخر

13 adet tanımadığım insan bana bakıyor ve kendi sikimi kapatma kabiliyetine sahip değilim.
,هناك 13 غريب يحدقون بي ,و ليس لدي القدرة لتغطية قضيبي

Çökmesini durduracak kadar güce sahip değilim. Yardım gerek.
ليس لدي قوة كافية لإيقافه من الإنهيار , أحتاج للمساعدة

Sizin sahip olduğunuz şeye sahip değilim ve bunu beklemek istiyorum.
أنا لا أملك ما تملكان كلاكما وأريدُ الإنتظار حتى ذلك الحين

Bütün gün evde oturup yas tutma lüksüne sahip değilim.
إنني لا أملك رفاهية الجلوس في المنزل في حالة حزن

Madem öyle bil ki, hak ettiğim hayata sahip değilim.
على العكس تمامًا, أنا لا أملك الحياة التي أستحقّها.

Şapkanı giymeden, bu sınavın devam edip edemeyeceğine karar verme yetkisine sahip değilim.
لا أملك الصلاحية لأقرر إذا ما كان .. الاختبار سيكمل من غير ارتدائك لقبعتك

Emlak hukuku konusunda güçlü bir geçmişe sahip değilim, ama ...ama siz başardınız.
أعرف أنى ليس لدى خلفيه قويه قانونيه ولكن انت كذلك ولكن أنظرى لنفسك ماذا أصبحتى

Ama son gecemizde oluşan olaylar fazlasıyla gösterdi ki ben, sorumlu bir yetişkin gibi aileyi sırtlayıp kaldıracak kadar güçlü bir karakter yapısına sahip değilim.
...ولكن الأحداث فى الأونة الأخيرة ...أظهرت بوضوح ...أنه ليس لدى قوة الشخصية

Bazı şeyleri yazılı olarak görme lüksüne sahip değilim.
حسنا, انا لا املك رفاهية رؤية الاشياء غير بالاسود والابيض

Bay Ulman böyle bir durum için hiçbir tecrübeye sahip değilim.
.. سيد " اولمن " أنا لا أعرف شيئ و ليست لدى الخبرة لفعل هذا النوع من الأمور

Sol şeritte yaşayacak kalbe sahip değilim.
أنا ما عِنْدي القلبُ للعَيْش حياةً سريعةً