"sahip olması" - Translation from Turkish to Arabic

    • يكون
        
    Tek gerçek işaret bizi yokedecek güce sahip olması olacaktır. Open Subtitles الإشارة الحقيقية الوحيدة ستكون عندما يكون عنده القوة لجعلنا نختفي
    Ama ikimize birden sahip olması iyi bir şey belki de. Open Subtitles لكن كما تعلم، ربّما يكون من الجيّد أن يكون كلانا معه
    Peki, her insanın silah kullanması ve silahlanması değil fakat daha fazlasının bunlara sahip olması dünyayı daha güvenli hale getirir. Open Subtitles حسنًا، ليس على كل شخص أن يكون مسلحًا ويستخدم سلاحًا، لكن أكثر الناس التي تحمل الأسلحة تجعل العالم مكانًا أكثر أمانًا.
    Eğer bir hücre buna programlandıysa 30 trilyon hücrenin aynı gündeme sahip olması sürpriz değil. TED إذا كانت الخلية الواحدة مبرمجة على فعل ذلك، فليس من المفاجئ بأن يكون لـ 30 تريليون خلية نفس البرنامج.
    Daire ağ ören örümceklerin, buradaki argiope örümceği gibi, uçan avlarını yakalamaları gerektiği için en dayanıklı liflere sahip olması gerektiği varsayılıyor. TED تم افتراض انه العناكب االفلكية المتموجة يجب ان يكون لها اصلب خيوط الجذب لانها يجب ان تعترض فرائس طائرة
    Dolayısıyla ihtiyacımız olan şeyin illa internetin performansına sahip olması şart değil. Fakat bir polis şubesi itfaiye şubesine internet olmadan da ulaşabilmeli veya hastaneler de akaryakıt ısmarlayabilmeli. TED ما نحتاج إليه شيء ليس بالضرورة أن نمتلك أداء الإنترنت, ولكن أن يكون قسم الشرطة قادرا على استدعاء قسم الإطفاء من دون الإنترنت، أو المستشفيات التي تطلب زيت الوقود.
    Son olarak, vıcık vıcık bir gramer ve kullanım meselesi vardı, ki zamirin kendisinden önce gelenle aynı gramatik sayıya sahip olması gerekiyordu. TED أخيرا، كانت هناك مشكلة قاعدة نحوية بغيضة واستخدامها حيث يجب على الضمير أن يكون مطابقا عددياً لما سبقه.
    Bu durum, bir pazarlıkta tarafların bir tanesinin çok daha bilgiye sahip olması durumunda gerçekleşiyor. TED إنه الوضع حيثُ في المفاوضات، يكون لدى طرف مزيدًا من المعلومات أكثر من الطرف الآخر.
    Fakat telefonumun benim adıma karar verme gücüne sahip olması yerine, sosyal ağlarıma ne zaman erişeceğim konusunda kendi kararımı vermeyi çok sevdim. TED لكنني أحببت أن يكون القرار ملكي لأفكر أو أتصفّح وسائل التواصل تلك، ولا أعطي الفرصة لجهازي ليتخذ هذا القرار بدلًا مني.
    Ve güçlüklerden birisi de insanların bunların nasıl çalıştığına dair ön yargılara sahip olması. Bunları değiştirmek biraz zor. TED وأنة من أصعب الأشياء، هو أنة عندما يكون لدى الناس أفكار مُسبقة حول كيفية عمل الأشياء، فإنة من الصعب تحويل تلك الأفكار.
    Birçok sivil toplum örgütünün çok daha katılımcı bir yönetime sahip olması gerekli. TED يجب ان يكون لهم دورا أكثر فعالية في الكثير من المنظمات المدنية.
    Yani herkesin aynı renk posta kutusuna sahip olması bu kadar önemli mi? Open Subtitles ويعد أنت أليس كذلك؟ أعني، هو لذا لعنة مهمة لكلّ شخص أن يكون عنده نفس صندوق بريد اللون؟
    Ben bir kitap fanatiği değilim ama çocukların sahip olması gerekiyor, lanet olsun. Open Subtitles وانا لست معجبا بالكتب ولكن الاطفال يجب يكون لديهم كتب
    Doğru itişe sahip olması için, 9.7 cm çapında olmalı, ve püskürtme deliği 1.2 cm olmalı. Open Subtitles حتى نحصل على القوة الدافعة المُناسبة. القطر يجب ان يكون 9,5 سنتيمتر. ثُقب الحَقّنّ يجب ان يكون قطرهُ 1،5 سنتيمتر.
    Tarihi eser sayılabilmesi için, barınızın bazı tarihsel değerlere sahip olması gerekiyor. Open Subtitles لأجل إعتبار هذا المكان معلم سياحي يجب أن يكون لهذا المكان أهمية تاريخية
    Biri yardım edecekse tıbbi tercübeye sahip olması gerekmez mi? Open Subtitles إن كان سيتواجد أحد هناك ألا يجب أن يكون ذا خبرة طبيّة؟
    Senin kadar müziği seven birinin müziğe ilgisiz bir oğla ve duyamayan bir kıza sahip olması çok sinir bozucu olmalı. Open Subtitles فمن المُحبط لشخص يحب الموسيقى مثلك أن يكون له ولدٌ غير مهتم بالموسيقى وفتاةٌ لا يمكنها حتى أن تسمع
    Pekâlâ, henüz bir şey söyleyemem,... bir kadının erkekte aradığı her şeye sahip olması dışında, gay olması da hariç. Open Subtitles حسناً, لاأستطيع قول شئ لحد الآن ماعد أنه كل شئ سيدةٌ تريد أن يكون لديها رجل أكثر من أي وقت مضى ماعد هو شاذ
    Birinin istediğin şeye sahip olması ama onu sana vermemesi. Open Subtitles أن يكون لديّ شخص شئ تريده ولا يريد أن يمنحك أياه
    Üstelik birimizin uçakta serbest gezme hakkına sahip olması gerek. Open Subtitles زد على ذلك أحدنا يحب أن يكون عنده ركوب مجاني على الطائرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more