"sahipleriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • أصحاب
        
    • مالكي
        
    • المالكين
        
    • مالكها
        
    • مالكى
        
    • المُلاك
        
    • المُلّاك
        
    • حاملوا
        
    Şahsen, geminin sahipleriyle tanışma havamda değilim. Open Subtitles شخصياً , لست فى وضع جيد لمقابلة أصحاب السفينة
    ayrıca polisle, dükkân sahipleriyle, öğretmenlerle, hatta kahvaltıcı ile bile. Open Subtitles أصحاب الدكاكين والمعلمون في المنطقةِ حتى بائع الفطورَ
    Pazar günleri birlikte Sausalito'da yemeğe çıkan galeri sahipleriyle eleştirmenlerin oluşturduğu gizli bir topluluk neyin "havalı" olduğuna karar veriyor. Open Subtitles هناك مجتمع سري مكون من مالكي المعارض و النقاد يجتمعون على الغداء كل يوم أحد ليقرروا ما هو الفن الجميل
    Belki de kendilerini kötü hissetmeleri için sorumsuz hayvan sahipleriyle ilgili bir makale yazmalıyım. Open Subtitles ربما عليَّ الكتابة عن عدم مسؤولية مالكي الحيوانات الأليفة لأجعلهم يشعرون بقذارتهم
    O bir mimar. Oranın yeni sahipleriyle görüşmeye gitmiş. Open Subtitles إنها مهندسة معمارية كانت سوف تقابل المالكين لتلك الأرض
    O zaman bundan sonra yeni sahipleriyle ortak bir yanları var. Open Subtitles حسناً الان هي تملك شيء مشترك مع مالكها
    Haberler iyi. Memur bey ev sahipleriyle konuşmuş suçlamada bulunmayacaklarmış. Open Subtitles إليكِ هذا الخبر المفرح تحدثت الشرطة إلى أصحاب المنازل
    Dükkan sahipleriyle konuşabiliriz. Güvenlik kameralarına bir göz atarız. Open Subtitles يمكن أن نسأل أصحاب المحلات ونتفقد آلات التصوير الأمنية
    O teknede kim varsa onunla konuşmamız gerek. Evet, kasabadaki tüm tekne sahipleriyle konuştuk. Open Subtitles أجل، تحدّثنا لجميع أصحاب القوارب في البلدة.
    Tamam, en kısa zamanda, parkın girişindeki dükkan sahipleriyle konusmanızı istiyorum. Open Subtitles حسناً، في غضون ذلك، أريد منك أن تتحدث مع جميع أصحاب المحلات على مداخل الحديقة
    Fabrika sahipleriyle sıkı pazarlık yapman gerekecek. Open Subtitles سيكون عليك المفاوضة بشدة مع أصحاب المعمل
    Şu yeni sitenin sahipleriyle şehir merkezinde bir toplantım vardı ben de işe dönerken uğrayıp bir selam vereyim dedim. Open Subtitles كان عندي اجتماع مع مالكي موقع البناء لذا فكرت أن أمر عليكِ و ألقي السلام في طريقي للعمل
    Ben yandaki evin sonunda mülkle olan bağlantılarını koparacak olan sahipleriyle bir anlaşma ayarlamayı başardım. Open Subtitles حيث تمكنت من التوسط مع مالكي المنزل المجاور لنا والذين سيفلتون أخيراً قبضتهم على ذلك العقار
    Bu bölgedeki bütün mülk sahipleriyle konuşmayı denedim. Open Subtitles حسناً، حاولتُ التحدث مع جميع .مالكي هذه المنطقة
    Hanımefendi, bu iş yeri sahipleriyle güzel bir öğleden sonra geçireceğiz. Open Subtitles سيدتي، لقد قضينا فترة ما بعد ظهيرة جيدة مَع هؤلاء المالكين. هم أناسَ رائعينَ.
    Bakalım sahipleriyle konuşunca neler olacak. Open Subtitles سأرى مايمكن أن أستخرج من المالكين
    sahipleriyle konuşmak istiyordum. Open Subtitles أريد رؤية المالكين
    Güzel. Artık yeni sahipleriyle ortak bir yanları var. Open Subtitles حسناً الان هي تملك شيء مشترك مع مالكها
    Evening Standard başarılı bir biçimde 2D kapsamında bastırılımş, ve sahipleriyle 18B doğrultusunda ilgilenilmişti. Open Subtitles (مع قرار بأغلاق جريدة (إيفنينج ستاندرد 2D لدواعى أمنيه طبقاً لقانون 18-B والقبض على مالكها طبقاً لقانون قانون كان يجيز القبض على كل من يشتبه فى كونه نازياً *
    Benim işim bu. Menajerlerle, plak yapımcılarıyla, bar sahipleriyle görüşüyorum. Bu da çok çalışmak demek. Open Subtitles هذا هو عملى , اننى احاول مع المديرين , مسئولى التسجيل , مالكى النوادى , انة عمل صعب
    İşletme sahipleriyle mesajlaşıyordum ve meğer Bay Cevizli Şekerleme ve Kaymaklı'nın daha önce kadınlara sarıldığı şehirlerde yaşamış ve şu anda da New York'ta ikamet eden iki çilingir varmış. Open Subtitles كنت أراسل المُلاك واتضح أن هناك اثنين من صانعي الأقفال يعيشون في نفس المدينة حيث يحتضن السيد حلوى اللوز والكريم النساء والآن يعيشون في (نيويورك)...
    Toprak sahipleriyle başı belada olan biri olduğunu duyuyorum. Open Subtitles مما سمعت فانت فتى قد انخرط في مشاكل مع المُلّاك
    Bize "Artik anahtar sahipleriyle arka tarafa gitmek yasak" dedi. Open Subtitles قالت ، "لا مزيد من التسلل للخلف مع حاملوا الأسهم"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more