"sahtekarlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاحتيال
        
    • احتيال
        
    • إحتيال
        
    • الإحتيال
        
    • تزوير
        
    • غش
        
    • الخداع
        
    • التزوير
        
    • الغش
        
    • المحتال
        
    • محتالاً
        
    • للغش
        
    • رُبما لم
        
    • بالإحتيال
        
    • غير شريفة
        
    Kanıtlar, seçim ve sayım süreçlerinde yasadışılık, yalancılık uygunsuz etki, zorlama ya da sahtekarlık olduğunu göstermemektedir. Open Subtitles أي أمور لاشرعية, أو خيانه أو تأثير غير لائق أو الإكراه أو الاحتيال في عملية الاقتراع والفرز
    Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya iç meseleler olur. Open Subtitles فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال او قضاية منزلية
    Hayır, kızım. Ortada bir sahtekârlık yoktu. Yaşıyorum ve nefes alıyorum. Open Subtitles كلا يافتاة ، لم يكن هناك إحتيال ، وأنا برهان ناجح وحي ويتنفس علي هذا
    Kötü dilbilgisinden bahsetmiyorum bile. Nöro linguistik programlama sahtekârlık değildir. Open Subtitles إنّ البرمجة اللغوية العصبية ليست ضرباً من الإحتيال
    Bende sahtekarlık, dolandırıcılık, kopyacılık olmaz. Open Subtitles لا تلفيق، لا تزوير لا وجود لنسختين
    Gördüğünüz gibi parayı bulma işinin içinde herhangi bir sahtekarlık yok. Open Subtitles لنتأكدوا من عدم وجود اي غش على الإطلاق بينما يخفون أموالي
    sahtekarlık, kin gütme kesinlikle öyle. Open Subtitles إنه الخداع. إنها نزعة الانتقام. إنه كل تلك الاشياء، أتعلمي؟
    Delil sayılabilecek, bir tane bile zimmete geçirme veya sahtekarlık yok. Open Subtitles ليس هناك تهمة التزوير أو الاختلاس الذي ستعمل عصا.
    Yasal bir tesis beyan edip, sahtekarlık davası açılmaması için 48 saatiniz var. Open Subtitles لديك 48 ساعة لإقامة التجهيزات المطلوبة لتجنب المحاكمة بتهمة الاحتيال
    Yasal bir tesis beyan edip, sahtekarlık davası açılmaması için 48 saatiniz var. Open Subtitles لديك 48 ساعة لإقامة التجهيزات المطلوبة ولتجنب المحاكمة بتهمة الاحتيال
    sahtekarlık Bürosu'ndan başka bir şey öğrenebildin mi? Open Subtitles هل سمعت شيء من مكتب مكافحة جرائم الاحتيال الخطير؟
    Bu bölgede genellikle hırsızlık, sahtekarlık veya, iç meseleler olur. Open Subtitles فى هذه المنطقة فى العادة سرقات, احتيال و قضاية منزلية
    Başmüfettiş, ya bu vaka sadece bir hırsızlık değil de sahtekarlık vakasıysa? Open Subtitles سيدي المفتش ماذا لو كانت هذة القضية ليست سرقة فقط بل عملية احتيال أيضاً ؟
    Her şeyi açıkladığıma göre, artık sahtekarlık olamaz. Open Subtitles حسناً، الآن بعد أن شرحت الأمر. لا يمكن أن تصبح محاولة احتيال.
    Bak şimdi, bu dediğin duygularımı incitti, çünkü önümüzde potansiyel bir kimlik hırsızı, sahtekârlık var. Open Subtitles لقد جرحت مشاعري لأننا بصدد التحري عن سارق محتمل إحتيال
    Bu atari salonundaki kıskaç makinesinden daha iyi bir sahtekârlık olabilir. Open Subtitles هذا يمكن أن يكون إحتيال بصورة أفضل من آلة المخلب التي في الرواق
    Evet, ben de sahtekârlık yüzünden dava edilmeyi sevmem. Open Subtitles نعم ، وأنا لا أحب أن أقاضى عن الإحتيال هذه الوثيقة لم تأتي لهذا المكتب أبداً
    sahtekarlık sanat eseri dolandırıcılığı ve cinayete teşebbüs. Tamam, teşekkür ederim, Duke. Anladım. Open Subtitles لديه تهم إختلاس ، تزوير التحف الفنية ، وجناية الإعتداء (حسناً، شكرالك ،( دوك.
    Bu bir sahtekarlık! Open Subtitles ضحكتها المجنونة كأنها شيطان من باطن الأرض إنه غش
    Kesinlikle! sahtekarlık için sandığınızdan fazlası lazım. Open Subtitles تمامًا، فثمّة ما يعبق بهِ فنّ الخداع أكثر مما تظنّوا.
    sahtekarlık birimimiz son 10 günde hesabınızdan 28.000 dolarlık işlem yapıldığını tespit etmiş. Open Subtitles قسم الغش لدينا قد إلتقط أكثر من 28.000 دولار رسوم بحسابك فى غضون الأيام ال 10 الأخيرة
    sahtekarlık yazdı. Onlarla konuşabiliyorsan Open Subtitles التي كتبها المحتال إذا كان يمكنك التحدث معهم
    Hayır, Rachel, bu sahtekarlık yaptığım zamanki durumla aynı değil. Open Subtitles ‫لا، (رايتشيل)، ليس نفس الأمر عندما ‫كُنت محتالاً.
    Kıyafetlerimizi giyebileceğimize söz vermişlerdi. sahtekârlık yapıyorlar. Open Subtitles لقد وعدنا بملابسنا الخاصة إنها أساليب صبيانية للغش
    sahtekarlık yaparken numaranı barmene bırakmamalıydın. Open Subtitles رُبما لم ينبغي عليك ترك رقمك مع النادل بينما كُنت تُدير خدعتك
    Ne yazık ki size karşı açılmış olan bir sahtekârlık davamız var. Open Subtitles حسناً ، أنا متخوف أنه لازال هناك بعض الحساسية بخصوص اتهامنا لك بالإحتيال
    Bay Weston gibi bir efsanenin kazanmak uğruna sahtekârlık yapması üzücü. Open Subtitles من المؤسف أن نرى (أسطورة مثل السيد (ويستون يعتمد على وسائل غير شريفة للفوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more