"sakinleştirici" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهدئ
        
    • المهدئات
        
    • مهدئات
        
    • مهدئاً
        
    • مهدئة
        
    • المسكنات
        
    • مخدر
        
    • مخدرة
        
    • مسكن
        
    • مسكّن
        
    • المهدئ
        
    • مهديء
        
    • مسكنات
        
    • التخدير
        
    • مهدىء
        
    sakinleştirici çaya falan ihtiyacım yok. Benim Avatar'ı yakalamam gerek. Open Subtitles أنا لا أريد أي شاي مهدئ أريد أن أمسك الأفاتر.
    Çok korktuğu için biraz sakinleştirici verdik, ama birkaç saate taburcu olur. Open Subtitles لقد اعطيناها مهدئ لانها كانت عصبية جدًا لكن خلال ساعات ستذهب للمنزل
    Çıkmadan önce ona bir sürü sakinleştirici vermiştim. Open Subtitles لقد أعطيته الكثير من المهدئات قبل أن يغادر.
    Bir ölçek konyağın içine üç tane sakinleştirici atıyorsun. Open Subtitles مباشرة قبل النوم ، ضع 3 مهدئات فى البراندى
    Sanırım bize bir çeşit sakinleştirici verdiler ama etkisi geçiyor. Open Subtitles أعتقد أنهم أعطونا مهدئاً من نوعا ما ولكن تأثيره يزول
    Ve hatta eve gitmen için sana birkaç sakinleştirici bile bulabilirim. Open Subtitles حتى اني سأعطيك حبوب مهدئة في طريقنا للمنزل
    - Biz sakinleştirici kullanırız, Doktor. - Ama bu atlar içindir. Open Subtitles المسكنات تستعمل طول الوقت يا دكتور لكن هذا النوع يستخدم للخيول
    İlaç karıştırmak, her zaman kötü fikirdir. Özellikle biri sakinleştirici, diğeri aktifleştirici ise. Open Subtitles إن خلط الأدوية فكرة سيئة دائما وخصوصا عندما يكون أحدها منشط والثاني مخدر
    Bak ahbap, dışarıda sakinleştirici silahla beni hayvan gibi avlayıp istemediğim bir yere götürmek isteyen adamlar var. Open Subtitles ‫اسمع يا صاح، هناك رجال ‫يحملون أسلحة مخدرة ‫يحاولون اصطيادي كحيوان ويريدون ‫اصطحابي إلى مكان ما رغماً عني
    Sorun yok, biz sana biraz sakinleştirici vereceğiz rahat uyu diye. Open Subtitles لا تقلقي، سنعطيكِ مسكن لتستطيعي ان ترتاحي
    Belki bilmek istersin, kızına hafif sakinleştirici verdim ki kendi adamlarıma beni vurdurmasın. Open Subtitles وإذا كنتي تتسألين ، فقد أعطيتُ ابنتكِ مسكّن معتدل فقط لكي لا تفعل شيء ذكي كجعلك رجالي يضربونني
    Aslında eczacının kendisi, Troina'daki dükkanına gelip, sakinleştirici alan bir kızdan bahsetti. Open Subtitles في الحقيقة الصيدلي نفسه قال أن فتاة بنفس أوصافها دخلت إلى صيدليته في تورينا لشراء مهدئ
    Bence rahatlatıcı ve sakinleştirici tıpkı bezelye çorbası gibi. Open Subtitles أعتقد أنه مهدئ ومريح تماما كحساء البازلاء
    Bu yüzden ona sakinleştirici verin diyorum, onu buradan çıkaracağız. Open Subtitles اريدك ان تعطيها مهدئ.. وتحتفظ به من اجلها
    Annesi sakinleştirici alıyor. Open Subtitles الجميع غاضبون الأم تستخدم المهدئات إنها غير قابلة على التعامل
    Gizlice giriş, sakinleştirici, koli bantı, Open Subtitles كيف أخضعها في ذلك الوقت دخول خفي , مهدئات شريط لاصق
    Dinle, Zack, bu adam hareket ederse, sakinleştirici ok ya da onun gibi işi ile ateş et. Open Subtitles اسمع يا زاك, إن تحرك هذا الرجل أطلق عليه سهماً مهدئاً للأعصاب أو شيء ما
    sakinleştirici bir hap almaya ne dersin seni küçük zehirli cüce? Open Subtitles لمَ لا تأخذين حبة مهدئة ايها القزم الخبيث الصغير
    Birkaç sakinleştirici al. Seni bir müddet sakinleştirirler. Open Subtitles تناول بعض المسكنات سوف يقومون بتهدئتك لفترة
    Ağır sakinleştirici altında. Verileri anlamlandırmaya çalışıyorum. Open Subtitles إنه تحت تأثير مخدر قوي وأنا أحاول فهم أي شئ من هذه المعطيات
    Hepimiz birer sakinleştirici taşıyoruz. Open Subtitles كلنا نحمل شحنة مخدرة محمية بمحيط المكان.
    Bir miktar sakinleştirici. Gazı soluyamıyorsan diğer seçenek bu. Open Subtitles إنه مسكن بسيط، لايمكنك أن تأخذ الغاز لذلك ستأخذ البديل
    Anlıyorum. Size bir yatıştırıcı, sakinleştirici lazım. Open Subtitles أرى هذا، تحتاج مسكّن للإسترخاء
    Onu eve götürürseniz ve bir şeyler verirseniz, üzerinde sakinleştirici etkisi olabilir. Open Subtitles لَرُبَّمَا إذا أَخذتَها للبيت، تَركَها تأتى ببضعة أشياء، يُمكنُ أَنْ يَأخُذَ تأثير المهدئ
    - Kontrol altına almak için sakinleştirici veriyorum ama etkisi çok çabuk geçiyor. Biraz daha vermem için bana yardım edin. Open Subtitles لقد حقنته بعقار مهديء لتهدئته ولكن زال تاثيرهم سريعا
    Benim kaçmamı engelleyecek bir sakinleştirici olduğunu söylemişti,.. Open Subtitles وقال انها كانت مسكنات لمنعي من محاولة الهرب
    Ben, panik yapmana gerek yok ancak boğa kamyona inatla binmiyor ve sakinleştirici silahlı iki adam az önce birbirlerini vurdular, bunu kayıtlara geçireceğim. Open Subtitles لا أظن أن هذا سبباً للذعر ، لكن الثور مازال يرفض الصعود إلى الشاحنة والرجلان الذان يحملان بنادق التخدير أصابا بعضهما البعض لذا سأهرب
    Ağır sakinleştirici aldı yani gece boyu uyuyacak. Open Subtitles لقد أعطيته مهدىء كبير وهذايعنىأنه سينامالليلةبأكملها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more