Kardeşlerinden bir şey saklıyorsa belki başka şeyler de saklıyordur. | Open Subtitles | إذا أخفيت شيئاً واحداً عن إخوتك فأنك ربما تخفي أشياء أكثر |
- Ya da belki bizden kanıt saklıyordur. | Open Subtitles | او من الممكن انها تخفي بعض الادلة عنا |
Belki de onun için uyuşturucuları saklıyordur. | Open Subtitles | أو أنها تخفي المنشطات سرًا عنه |
Babam bu kadar garip davranıyorsa, bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | إن كان والدي يتصرف بغرابة فهذا يعني أنّه يخفي أمراً ما |
Suçlu oysa, hatıra eşyaları kilisenin altındaki türbede saklıyordur. | Open Subtitles | إذا كان المذنب، يخفي تذكارا في القبو تحت الكنيسة. |
Ya da bir şeyler saklıyordur. | Open Subtitles | أو هو يخفي شيء. |
O kadar koca kıçta kesin bir şeyler saklıyordur. | Open Subtitles | لا بد أنها تخفي شيأً بمؤخرتها الكبيرة. |
Belki de karısı bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | أو ربما هي تخفي شيئاً |
Onu neden soruyorsunuz ki? Belki de sevgilin kendini babacığına saklıyordur. | Open Subtitles | -ربما صديقتك كانت تخفي أمره من أجل المال . |
Belki başka bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | ربما تخفي شيئا آخر |
Belki de bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | ربما هي تخفي شيئًا |
- Belki senden saklıyordur. | Open Subtitles | -ربّما تخفي ذلك عنكِ |
Belki de iyi saklıyordur. | Open Subtitles | ربما هو يخفي الأمر جيداً فقط |
Ya da belki bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | أو أنه ربما يخفي شيئا ما |
Belki de birisi senden bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | ربما أحدٌ ما يخفي عنك شيئاً. |
Belki bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | ربما هو يخفي شيئاً |
Aziz, asgari ücretle çalışıyor, bir telefon daha aldıysa bir şey saklıyordur. | Open Subtitles | كان (عزيز) يتقاضي الحد الأدنى من الأجور، وإن كان قد إشترى هاتفا نقالا جديداً... فهذا يعني أنّه يخفي شيئاً. |