Sanki bir şey saklıyormuş gibi. - Sanırım hiç bilemeyeceğiz. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان يخفي شيئاً، أعتقد أنّنا لن نعرف أبداً. |
Gerizekalı gibi görünmen bir şey saklıyormuş gibi görünmenden daha az dikkat çeker. | Open Subtitles | إنه يلفت الإنتباه بشكل أقل أن تبدو متخلفاً عن أن تبدو كمن يخفي شيئاً. |
Bana bir şey saklıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | و، هي تبدو لى كمثل .انها تخفي شيئاً .لربّما انه ليس كما تظنه |
Ve bir gün fark edeceksin ki senden o kadar büyük bir sır saklıyormuş ki bu sır aileni yıkacak. | Open Subtitles | ثم تكتشف في يوم ما أنها كانت تخفي سراً عظيماً |
Onu bir havalandırma bacasında saklıyormuş. Bilirsiniz kapağın arkasında. | Open Subtitles | كان يحتفظ به فى فتحة المدفأة أنت تعلم, فى حافة الألواح؟ |
Varmış demekki. O bel çantası gibi şeyde saklıyormuş demek ki. | Open Subtitles | على ما يبدو, لا بد إنّه كان يخفيه في لباسه المضحك |
Yine de bana bir şey saklıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | مع ذلك، لا يزال لديّ شعور جليّ أنّه يُخفي شيئاً. |
Tüm parasını geliyor bekle yatağının altında saklıyormuş. | Open Subtitles | إنّها تُخفي كلّ أموالها تحت... إنتظر... تحت فراشها. |
Chen'e göre bu herifi Ruslar saklıyormuş. Onu bırakmalarını sağlamalısın. | Open Subtitles | هناك احتمال ان الروس يخفون هذا الرجل من الأفضل ان تجعلهم يسلموه |
Kim üstlerden sır saklıyormuş bakalım? | Open Subtitles | والآن من الذي يخفي الأسرار عن الجهة العليا؟ |
Bunca zaman boyunca aşağıda kaçak bir canlıyı saklıyormuş. | Open Subtitles | أكرهكِ كان يخفي سلعة مهربة حية هناك بالأسفل طوال الوقت |
Ve şimdi burada sanki o bir şey saklıyormuş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | والآن أنت هنا، تتجسس كما لو أنه يخفي شيئاً |
Söylentiye göre Brody su şişesinde votka saklıyormuş. | Open Subtitles | الإشاعات تقول بأنه كان يخفي الـ " فودكا " في زجاجات الماء |
Sevgilisi doğru söylüyor olabilir, kız bir şeyler saklıyormuş. | Open Subtitles | صديقها كان يقول الحقيقة بأنها كانت تخفي شيء. |
Gülüşüne baksana. Bir şeyler saklıyormuş gibi. | Open Subtitles | انظر الي الابتسامه تبدو كأنها تخفي شيئاً ماً |
Kampanya müdürüm sanki benden birşey saklıyormuş gibi. | Open Subtitles | وكأن مديرة حملتي تخفي شيئًا عني |
Karısıyla buluştum. Görünüşe göre Bay Norcut Tamamıtları saklıyormuş. | Open Subtitles | لقد قابلت الزوجة ، يبدو أن السيد نوركات كان يحتفظ بسجلات |
Karısıyla buluştum. Görünüşe göre Bay Norcut kayıtları saklıyormuş. | Open Subtitles | لقد قابلت الزوجة ، يبدو أن السيد نوركات كان يحتفظ بسجلات |
Kodu kullanmaya devam et. Widener başka neler saklıyormuş bir görelim. | Open Subtitles | إستعملي ذلك الرمز لمعرفة أيّ شيء آخر يخفيه ويدينير |
Avukatıma göre bizden parasını saklıyormuş. | Open Subtitles | -ظنّ مُحاميّ أنّه يُخفي المال عنّا . |
Bunları saklıyormuş, değil mi? | Open Subtitles | كانت تُخفي هذه، صحيح؟ |
Biz de bunu söyledik,ama daha çok beklemeleri gerçeği saklıyormuş gibi görünmelerine yol açarmış. | Open Subtitles | لقد أخبرناهم بذلك، لكن كلما إنتظروا، كلما بدوا أنّهم يخفون الحقيقة. |
Onları burada, kalenin hemen altında saklıyormuş. | Open Subtitles | إنه يخفيهم ، بدفنهم أسفل القلعة |
Hapları kim saklıyormuş? | Open Subtitles | و من يخبئ مخدرات؟ |
Hiç açıp baktın mı? İnsanlar neler saklıyormuş? | Open Subtitles | هل ترى مابداخلهم لترى ماذا يخبىء الناس |