"saklamıştım" - Translation from Turkish to Arabic

    • احتفظت
        
    • خبأت
        
    • أخفيته
        
    • أخفيت
        
    • أحتفظت
        
    • إحتفظتُ
        
    • أخفيتُ
        
    • حفظت
        
    • حافظت
        
    • خبأتها
        
    • أخفيهم
        
    • اخفيت
        
    • احتفظتُ
        
    • كنت أحتفظ
        
    • أخبأها
        
    Ayrılışından birkaç gün önce... bir öğleden sonra, bahçede çekilmiş bir fotoğrafını saklamıştım. Open Subtitles ..احتفظت بالصورة من أجلك أُخذت في المساء في الحديقة .قبل عدة أيام من رحيلك
    Her zaman bunlarla öğretirdim. Bir kaçını saklamıştım. Open Subtitles كنت دائماً أعلم عن طريق هذه احتفظت ببعضها
    Ben kraliçenin gerdanlığını bunun, Gun Master G9 çantasına saklamıştım. Open Subtitles انا خبأت قلادة الملكة في بيت هذا في الحقيبة
    Gitmeden önce her yerde onu aramıştın, ama ben saklamıştım. Open Subtitles كنت تبحث عنه في كل مكان قبل رحيلك، لكنني أخفيته.
    Buraya son geldiğimde biraz mal saklamıştım. Open Subtitles المرة الأخيرة التي كنت بها هنا ، أخفيت مخدرات
    Bir kereliğine ne hissettiğimi kendime saklamıştım. Open Subtitles للمرة الأولى، أحتفظت بما أشعر به حقاً لنفسي
    Kitabın bir kopyasını kendime saklamıştım. Open Subtitles لقد إحتفظتُ بنسخة من الكتاب لنفسي
    Şans eseri, eski mürettebatımın çiplerini saklamıştım. Open Subtitles من حسن الحظ أنني احتفظت برقائق طاقمي السابق.
    Son gelişimizde menülerinden birini saklamıştım. Open Subtitles لقد احتفظت بقائمة طعامهم عندما كنت هنا آخر مرة
    Son gelişimizde menülerinden birini saklamıştım. Open Subtitles لقد احتفظت بقائمة طعامهم عندما كنا هنا آخر مرة
    Bir gün karşılaşırsak sana göstermek için saklamıştım. Open Subtitles احتفظت بهذه الصورة حتى أوريها لكِ عندما نلتقي.
    Çünkü şekerleri buzluğun arkasına saklamıştım ve donmadan hepsini yemem gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لأني خبأت حلوى عيد الربيع وراء الزينة وإعتقدت أني عندما آكل كل الزينة
    Kaçaklar buradan çıkarken her yeri soyup soğana çevirdiler ama bunları buzlukta saklamıştım. Open Subtitles الفارّين من هذا المكان أخذوا كلّ زاده خلال رحيلهم لكنّي كنت قد خبأت شرائح اللّحم في المُجمِّد.
    Ahırdaki alet kutusuna saklamıştım. Kullanmayı hiç düşünmemiştim ama... Open Subtitles أخفيته في صندوق عدّة بالحظيرة، ولم أكن أظن أني سأضطرّ لاستعماله، لكن...
    Odaya saklamıştım. Open Subtitles لقد أخفيته في الغرفة
    Dinleyin, elbisemin altındaki kemere 50 altın saklamıştım. Open Subtitles إسمعوا ، لقد أخفيت 50 عملة معدنية ذهبية في حزام تحت قميصي
    Ciddiyim. Ama kendime saklamıştım. Open Subtitles أنا جاد ,ولكنني أحتفظت بذلك لنفسي
    Kendimi sana saklamıştım. Open Subtitles أنا إحتفظتُ بنفسي لك.
    Aklıma gelmişken söyleyeyim. Marina'da bir şey saklamıştım. Open Subtitles كَلام عن الذي , um, في marina أخفيتُ شيءاً.
    Tamam, Pekala millet. Yiyin. Çok şanslısınız ki öğle yemeğinizi saklamıştım Open Subtitles كلوا .لحسن حظكم إنني قد حفظت لكم الغداء
    Bunları saklamıştım. Sana vermek istiyorum. Open Subtitles لقد حافظت على هذه وأريدك أن تحتفظ بهم
    İki Şehrin Hikayesi'nin arasına saklamıştım ama çok belli oluyordu ve yerini değiştirdim. Open Subtitles حسنا، خبأتها بين صفحات رواية "حكاية مدينتين" لكنه كان مكان واضح جدا لذا نقلته إلى مكان آخر
    Onları oraya saklamıştım. Open Subtitles .مجوهراتي الألماسية، أجل كنت أخفيهم هناك
    Aslında sorun olmazsa, Lex'in hediyesini bulamasın diye şarap mahzenine saklamıştım. Open Subtitles حسنا اذا لم تمانعي.. لقد اخفيت هديه زواج لكس في قبو الخمور حتي لا يستطيع ان يجدها
    Kötü günler için biraz saklamıştım. Open Subtitles احتفظتُ بالقليل... ''ليومٍ أسود''.
    Bunu doğumgünün için saklamıştım, ama görünen o ki seni bir daha göremeyeceğim... Open Subtitles لقد كنت أحتفظ بهذا لعيد ميلادك لكن بما أنني على الأرجح لن أراك
    Kıçımda saklamıştım. Open Subtitles ألم يقوموا بتفتيشك؟ كنت أخبأها في مؤخرتي هل تريد جرعة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more