"saldırıyı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهجوم
        
    • هجوم
        
    • للهجوم
        
    • بالهجوم
        
    • الاعتداء
        
    • الإعتداء
        
    • الهجمة
        
    • إعتداء
        
    • اعتداء
        
    • الكمين
        
    • هجمات
        
    • هجوماً
        
    • لهجوم
        
    • هجمة
        
    • بالضربة
        
    Doughty-Wylie, saldırıyı yöneten kişi şimdiden Victoria Nişanı almış biri. Open Subtitles داوتى وايلى الذى قاد الهجوم تم تكريمة بالفعل بصليب فكتوريا
    Size bağımsızlığımıza yapılan bu saldırıyı hemen çözmeniz için geldim. Open Subtitles لقد أتيت أمامك لكي تفضّ هذا الهجوم على سلطتنا الآن.
    Onunla güvenli bir evde buluştum, ama saldırıyı gerçekleştirmek için yola koyuldu bile. Open Subtitles لقد قابلته في بيت امن ولكنه كان في طريقه بالفعل لمكان الهجوم التالي
    Genellikle bir kadın, bir saldırıyı rapor etmediğinde sorun aile içindedir. Open Subtitles حسناً، عادة عندما إمرأة لا تبلغ عن هجوم يكون عنف منزلي
    Planları yapıp, cylon filosuna saldırıyı yönetecek cesur bir komutana ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج لقائد طيرات جرئى ومبادر لكي يخطط ويقود الهجوم على ذلك الأسطول
    Eğer bir şey olur da, ölürsen nükleer saldırıyı durdurmanın hiçbir yolu kalmaz. Open Subtitles إذا حدث شيء و قتلت فلن يكون هنالك أي طريقة لايقاف الهجوم النووي
    Muhtemelen bildiğiniz üzere MLMT trenine yönelik yapılan saldırıyı araştırıyorum. Open Subtitles اعتقد انك تعرفين انا احقق في قضية الهجوم علي القطار.
    O iz, bir saldırıyı atlattığını ve o saldırının bir erkekten geldiğini düşünürler. Open Subtitles تظهر أنك نجوت من هجوم و سيفترضون أن هذا الهجوم كان من رجل
    Makale USS Cole'a (savaş gemisi) yapılan saldırıyı kınıyor, Yemen ve Batı arasında büyük bir işbirliği çağrısı yapıyordu. Open Subtitles قام بتحليل سياسي لمقالة افتتاحية وأدانت المقالة الهجوم الذي تعرضت له المدمرة الأمريكية و دعت إلى مزيد من التعاون
    Bu da terörist saldırıyı askeri bir mesele haline getiriyor. Open Subtitles مما يجعل هذا الهجوم الارهابي هى مسألة خاصة بالقوات العسكرية
    El Harun adamlarınızın kalabalığa ateş ettiğini ve bunun saldırıyı kışkırttığını bildiriyor. Open Subtitles آل هارون قالوا بتقريرهم بأن رجال اطلقوا النار على الحشد وأثاروا الهجوم
    Doughty-Wylie, saldırıyı yöneten kişi şimdiden Victoria Nişanı almış biri. Open Subtitles داوتي، ويلي، الذي قاد الهجوم. كنت أمرت بالفعل للصليب فيكتوريا.
    Şimdi, bu resim dosyasına bakacak olursanız -- resmin başlığı var, ve saldırıyı başlatan asıl kod var. TED الان اذا نظرت الى ملف الصورة هذا حسنا هنالك بادئة صورة و هنا حيث تبدأ شفرة الهجوم
    Sahte saatler satın alan arkadaşınıza sıradaki saldırıyı ne kadar yaklaştırdığını söyleyin. TED أخبر صديقك الذي اعتاد على شراء الساعات المقلدة أنه قد جعل الهجوم القادم أقرب بيوم للتو.
    Çünkü bu tarihte hükümet son yapılan biyolojik saldırıyı engellemişti. Open Subtitles لأن هذا اليُوم، الحكومة الإتحاديّة منعت آخِر هجوم إرهابي بيولوجي.
    Yani bu çocuklar büyük saldırıyı yeniden planlamak için geri çekilen gerçek askerlerin yerine mi gönderildi? Open Subtitles أتقصد أن هؤلاء الفتية هم بدائل لقوات أكثر خبرة تم إرسالهم للخطوط الخلفية لتتنظم للهجوم الكبير؟
    Daha önce yaşamış olduğunuz saldırıyı, size hatırlatmış olabilir mi? Open Subtitles هل تودين القول أن هذا يذكركِ بالهجوم الذي قمتِ بوصفه؟
    Efendim, sizin yardımınızla bu terörist hücresini öldürmeye ya da ele geçirip bu saldırıyı durdurmada yüksek şansımız var. Open Subtitles سيدي، نعتقد أنه بمساعدة منك لدينا فرصة كبيرة جداً لقتل أفراد الخلية الإرهابية أو اعتقالهم والحؤول دون حصول الاعتداء
    - Dr. Brennan bütün hayvan izlerini elememi istiyor, böylece saldırıyı gösteren yaraları tespit edebileceğiz. Open Subtitles تُريدني أن أستبعد جميع علامات الرمّاد، حتى نتمكّن من تحديد الإصابات التي قد تُشير إلى الإعتداء.
    Çünkü Beyaz Saray'ın saldırıyı yeniden masaya getirmesi yüksek bir ihtimal. Open Subtitles لأنه يوجد إحتمال قوي أن البيت الأبيض سيقرر مرة أخرى ببدأ الهجمة
    İçeri ve dışarı dağılın, saldırıyı ağırlaştırmak için her tarafa dağılın. Open Subtitles دخل وخرج من سجن الأحداث، فترات سجن مُنفصلة للإقتحام، إعتداء مُتفاقم.
    Anlaşmaya gittim. Cinsel saldırıyı kabul ettim, hapis yatmadım. Open Subtitles لقد أقريت بالجريمة، اعتداء جنسي لأول مرة لم أقضي وقتاً في السجن
    -Lindsay Denton. saldırıyı gerçekleştiren iki kişi tarafından alıkoyuldum. Open Subtitles لقد حجزت إثنان مأجورين أتموا الكمين
    Amiens'ten sonra, Foch Alman hatlarında bir kaç saldırıyı yönetti.. Open Subtitles بعد "آميانز" نظّم "فوش" سلسلة هجمات أعلى وأسفل الخطوط الألمانية
    Uygun olmayan biri bir takımı batırabilir ve batmış bir takımda tüm saldırıyı mahvedebilir. Open Subtitles ان خطأ واحد بإمكانه ان يقضي على مجموعة بأكملها وبإمكان فرقة واحدة سيئة أن تفشل هجوماً بأكمله
    Yüzbaşı, şu anda nasıl bir ruh halinde olduğunu hayal bile edemem. Ama ikinci saldırıyı engellemek istiyorsak seni derhal geri göndermeliyiz. Open Subtitles ايها النقيب، لا أتخيل ما هو شعورك الآن، ولكن اذا اردنا التصدّي لهجوم آخر، فعلينا اعادتك حالاً
    Daha önce birden fazla saldırıyı atlatmıştık. Bu yüzden hasarı belirlemeliydik. Open Subtitles نجونا من هجمة مزدوجة قبل الكارثة فكان علينا تحديد نسبة الضرر
    Görünüşe göre bu yem çemberinin çapı önce yırtıcı hayvanların gözünü korkutuyor, ama palamutlar da geldi ve ilk saldırıyı başlattılar. Open Subtitles في البداية، يتسبب حجم الفرائس في شكل كرة في ارهاب المفترسات. لكن، بمجرد أن وصلت أسماك البينيت، باشرت بالضربة الأولى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more