"saldırıyordu" - Translation from Turkish to Arabic

• تهاجم
• يهاجم
• يُهاجمُني

Ne var ki Alman denizaltıları konvoylara, yüzeyden saldırıyordu.
لـكـن الـغواصـات الألمـانيـه كـانـت تهاجم القوافل مـن عـلى سطح الماء

Silahınız, şehrin üzerindeki oksijen ceplerine saldırıyordu.
كانت تهاجم بسلاحك جيوب الأكسجين فوق مدينتنا

Bu kod parçası çok net bir şekilde 6 sıralanmış gruba saldırıyordu mesela diyelim ki, bir şeyler, fiziksel objeler, ve bu 6 grupta, 164 element vardı.
كان واضحاً للغاية أن هذه الشفرة كانت تهاجم نظام من 6 مجموعات مختلفة لنقل أشياء أو أهداف مادية

Ah, bugün bir sokak köpeği gördük. Bir restoranın attığı tavuk kemiklerine saldırıyordu.
أوه , اليوم رأينا كلب شوارع يهاجم عظام دجاجة مشوية

Genital bölgelerine ve üreme organlarına saldırıyordu.
لقد كان يهاجم مناطقهن و أعضائهن التناسلية

Cato, dedektif Clouseau'ya onu dinç tutmak için saldırıyordu.
عندما يهاجم كاتو المفتش كلوسو ليُحسن من أدائه

Bana saldırıyordu.
.لقد كانَ يُهاجمُني .حسنٌ ، كانَ بوسعكَ الإستسلام

Garlar, Sınır çevresindeki insanlara saldırıyordu.
وحوش "الجار" كانت تهاجم الناس علي طول الحدود.

Başka bir çocuğa saldırıyordu, o yüzden ben de...
المدرسة، كانت تهاجم فتاة أخرى لذا كان عليّ .

Yani o Caroline'a saldırıyordu, ben de onu birazcık ısırmış olabilirim.
أعني أنّها كانت تهاجم (كارولين) ولعلّي أصبتها بعضّة صغيرة.

Ben geldiğimde iki kişi Bayan Markham'a saldırıyordu.
إثنان من هذه المخلوقات كانت (تهاجم السيدة (ماركهم عندما وصلت

Yukarı çıktığımda Allison ona saldırıyordu.
...(صعدت للأعلى ووجدت (أليسون (تهاجم (آمبر كانت فوقها

Arkadaşıma saldırıyordu.
-كانت تهاجم صديقي .

Benim bulunduğum yere doğru geliyordu. saldırıyordu.
لقد كان متجه إلى موقعي لقد كان يهاجم

Carl bazı müşterilere sebepsiz saldırıyordu.
كارل كان يهاجم زبائن معينيين بدون سبب

LeMay artık bir şehirden diğerine saldırıyordu.
لماى) الأن يهاجم المدن) اليابانية الواحدة تلو الأخرى

O da oradaydı, orada kızıma saldırıyordu!
كان هناك يهاجم إبنتي.

- Renata'ya saldırıyordu. - Korkunç bir şeydi.
لقد كان يهاجم (ريناتا) - إن هذا شيئٌ فظيع -

Vücudum beynime saldırıyordu.
جسدي كان يهاجم عقلي

- Müzeye saldırıyordu.
-إنه يهاجم المتحف!

Ve bana saldırıyordu. - İş yerindeki adam mı?
وكَانَ يُهاجمُني