"sallamak" - Translation from Turkish to Arabic

    • التلويح
        
    • إيماءة
        
    • هز
        
    • لهز
        
    • تلوح
        
    • روكى
        
    • وهز
        
    • هو تحريك
        
    Önemli değil. Etek giymen yeter. Boğaya kırmızı bez sallamak gibi bir şey. Open Subtitles لا يهم، فقط يكفي أنك ترتدي تنورة تماماً مثل التلويح بعلم أحمر أمام الثور
    Geçit töreninde el sallamak, uykudan geç kalmak, istediğim şeyi yemek... Open Subtitles تعلمون, التلويح في المواكب, النوم بدون قيود, الأكل كيفما أشاء
    Onları ileri geri sallamak çok fazla çaba gerektiriyor, ...tünemiş, rahat bir durumda olsa bile. Open Subtitles يتطلّب التلويح بهما للخلف والأمام الكثير من الجهد، حتى من راحة مجثمه،
    Sessizce başımızı sallamak, ne sorunları olduğunu sormaktan daha kolaydır.. Open Subtitles .. إنه أسهل إعطائهم إيماءة مودّة بدلاً من السؤال ما الخطأ
    Kalçalarımızı sallamak, diğer kotilerle konuşmak ve erkeklerle gitmek, bütün bunları gizlice yapıyoruz. Open Subtitles هز الأوراك ، و التحدث مع متأنثين أخرين و الإنطلاق مع الفتيان نفعل هذه الأشياء فى سرية
    Bazılarında kontağı çalıştırmak için anahtarı hafifçe sallamak gerkeir. Open Subtitles بعضها يحتاج لهز المفتاح لعملية الإشعال.
    Gelin adayı kuşağı takmak boğaya kırmızı pelerin sallamak gibi. Open Subtitles إرتداء "عروس المستقبل" للوشاح كأنك تلوح برداء أحمر أمام ثور
    Delilikler yapıp, "Cleveland'ı sallamak" gibi... Open Subtitles تفعل أشياء مجنونة ... تذهب الى جبال "روكى كليفلاند"
    Tepki vermek ya da el sallamak gibi bir şey yapabilirsin. Open Subtitles لربما تريد عمل شيء، مثل الردِّ أو التلويح
    Üçüncü defada, sallamak için endişeleneceğimiz bir şey olmaz. Open Subtitles و إذا تكرر الأمر, فسيتعدى ذلك التلويح باليد
    Gerçekten el sallamak istiyor musun? Open Subtitles نعم. أعني , هل هذا حقا العلم تريد التلويح ؟
    Gülümseyip bir elimizi sallamak ama diğer elimizde bir kaplanın kesik kellesini tutmak gibi. Open Subtitles مثل الإبتسام و التلويح في يد، لكن في يد أخرى نحمل رأس نمر مقطوع
    İyi yolculuklar için el sallamak istemiyorsun. Hiç el sallayamayacaksın o zaman. Open Subtitles لا تريدين التلويح للتوديع، فلن تقومي بالتلويح مطلقاً.
    Bazen sadece basitçe kafa sallamak gibi küçük şeyler olabiliyor. Open Subtitles أحيانا تكون شيء بسيطا لدرجة إيماءة طفيفة بالرأس
    Tek yapman gereken kafanı sallamak ve ne olursa olsun sözünden dönmemek. Open Subtitles كلّ ماعليك أن تقوم به هو إيماءة رأسك وتتمكن من الإحتفاظ بما يهم في هذه الحياة فعلاً
    Yani, işinin ehli, pragmatist, ama kabul edelim ki bu sırf Kongre'ye kafa sallamak, kendi adamlarını yerleştirmek içindir. Open Subtitles مجتهد، واقعي، محترم، لكن لنواجه الأمر هذه ربما مجرد إيماءة للكونغرس إختيار واحد منهم
    Sonradan anladım ki, bu aslında bazı şeyler için iyiydi: bir kutu boyayı karıştırmak ya da bir Polaroid'i sallamak gibi, ama aynı zamanda gerçek bir kıyametti. TED الآن أدركت متأخراً أن هذا الإهتزاز كان مفيداً فعلاً لبعض الأشياء مثل مزج الالوان أو هز الصور و لكن في ذلك الوقت كان الامر بالنسبة لي بمثابة النهاية.
    Şu "tarz oluşturmak bir bitiş dansı yapmak, kıçını sallamak, ve görüş alanındaki herkesi suçlamak" davranışı ki bu da bizi bu lanet memlekette lağıma batırdı! Open Subtitles ... موقف عبر عن رأيك وارقص رقصة الظهر هز مؤختك وقاض كل من في مرمى البصر هذه البجاحات ستجر البلاد للهاوية
    - "Kalkış sırasında popo sallamak yok demiştim!" Open Subtitles ! لا لهز المؤخرات عند الإقلاع
    Boğanın burnunun dibinde kırmızı flama sallamak gibi bir şey bu! Open Subtitles ذلك كأن تلوح بالعلم أمام الثور
    Delilikler yapıp, "Cleveland'ı sallamak" gibi... Open Subtitles تفعل أشياء مجنونة ... تذهب الى جبال "روكى كليفلاند"
    İçinde kuryuk titretmek ve popo sallamak geçen zavallı şarkı sözlerin metaforlara ve imgelere zarar veriyor Biliyor musun bayım? Open Subtitles والكلمات البذيئة وهز الذيل والشقلبة للخلف وتصويرات واستعارات عنيفة وأتعلم شيئاً ؟
    Herşeyi yapabilirim. Tek yapmam gereken elimi sallamak. Open Subtitles .بوسعي فعل أيّ شيء .جُل ما عليّ فعله هو تحريك يدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more